Herkes sessizlik içerisinde heveslerini kaybetmişken, okuyucularımız edilgen davranmayarak etken oluyorlar. Bu da beni sevindiriyor. Belki bilirsiniz, Faizsiz alışveriş için kullanılan bazı kurumlar var. Bir şekilde para çevirmeye çalışarak insanlara ev, araba hatta kredi alma fırsatı veriyorlar. Bu firmalardan biri ile anlaşamayan bir okuyucumuz, bana ulaştı.
Yaşadığı sorun şu şekilde. Noter tasdikli bir çekilişe katılıyor ve 100 bin lira almaya hak kazanıyor. Bu süreç içerisinde para ödüyor. Amacı bir araba almak. İhtiyacı olan 100 bin lira. Belli bir gün tarihi veriyorlar, pandemi var diyerek erteleniyor. Daha sonra aynı senaryo devam ediyor. Noter onaylı almaya hak kazandığı mebla okuyucumuza bir türlü ulaşmıyor.
Dönem pandemi dönemi hepimizde yaşadık. Enflasyon bir anda yukarı neredeyse dikey şekilde ivmelendi. İvme araba fiyatlarına yansıdı. İşte o esnada arabasını satmış olan okuyucumuzun bekledği paranın bir türlü gelmemesinin yarattığı stresi düşünün. Beklemek zaten can sıkarken her geçen gün içerisinde elinde olan paranın değeri düşerken, alacağı aracın fiyatı artmaktadır. Günler böyle geçer okuyucumuz için. Ve nihayetinde komşusuna borçlanarak, aracını alır. Aracı alır fakat komşusuna da beklediği paranın direk iadesini gerçekleştirmeyi planlar, böyle olduğunda aydan aya ödediği para haricinde bir borç harç kalmayacaktır.
Tabili evdeki hesap yine çarşıya uymaz ve son kez parasını almaya giden okuyucumuz2023 şubatta parasının hesabına yatırılabileceği cevabını alır. Sıkı durun okuyucumuz 2021 temmuz ayında kuradan çıkarak parayı almaya hak kazanmıştır. Kurumsal bir firmadır, Noter onaylıdır çekiliş ama maalesef yine de istediği zamanda parasını alamaz. Bunun üzerine artık parayı almaktan vazgeçtiğini söyledi. Sadece sesinin duyulmasını isteyerek. Gelecekte siz okuyucularımızın bu tarz muamelelerle karşılaşmamasını diledi.
Biz bir toplumuz ve toplum birbiri ile bağlıdır. Şimdi bir diğer örneği ele alalım. Bir başka okuyucumuzun başına gelen bir olay. O da sesinin duyulmasını isteyenlerden. Sizlerle ve yetkililerle etkileşime geçilmesini isteyenlerden. Onunla konuşmamızı bitirirken Beyefendi bana “Vatandaşlık görevini yerine getirmek için bunları anlattığını” ifade etti. Aslında yükümlülüklerimizin sadece ailemizi ya da bizi kapsamadığını hatırlatan çok canlı bir cümleyi, tekrar bana ve dolayısı ile size hatırlatmış oldu.
Okuyucumuz bu sefer şehrimizin problemlerini dile getirdi. Şehrin probleminin aslında kendini nasıl cezalandırdığını anlattı.
Emekli olan okuyucumuz Hastaneye gider randevu ile gitmesine rağmen doktoru Seka devlet hastanesinde değilmiş, bunun üzerine polikliniğe gitmesi, tedavisini orada olması istenir. 10.55 de olan randevasuna giderken yoğun trafiğin etkisiyle motosikletini bir alana park etmek ister. Zabıtaya sorduğunda saat 11’e kadar park edebileceğinin zabıta tarafından onayını alır. 12.15-12.30 civarında motosikletini alır akşam eve bir gider bakar ki ceza yemiştir.
Burada yaptığı yorum, “Büyükşehir ile İzmit Belediyesi arasında bir çekişme ve gerilim var. Normal şartlarda zabıta ceza kesemez ama zabıta motosikletimin fotoğrafını çekerek Trafik polisine atmış. Ayrıca park ettiğim alana, poliste park ediyor. Belediyenin araçları da park edebiliyor. O bölgeye giren işletme kuryeleri de var.” Diyerek kendisine verilen cezaya itiraz ediyor.
Ayrıca aracını yerinin yanlış kaydedildiğini söylüyor. Kayıtlı yerin 100 metreye yakın gerisinde cezanın kaydı gerçekleştirildiğini anlatıyor. Bu kadar cezaya hakim olmasının nedeni ise kendisinin Trafik öğretmenliği yapmış olmasıymış.
Tabi ki sorunu dile getirmeliyiz. Okuyucumuzun yaşadığı hikâye de şu şekilde düğümler barındırıyor. Hastaneye sosyal hakkını kullanmaya gider, fakat başka bir yere yönlendirilir. Sonra yoğun trafik içerisinde motosikletini park edecek bir alan bulamaz. Bakınız motosikletten bahsediyoruz. En küçük ulaşım aracı. Bunu dahi park edemiyor, Hastaneye yakın bir yerde. Demek ki yapılan düzenlemeler o kadar yeterli değil. Okuyucumuz bunun büyük bir sorun olduğunu motosikletini park edecek alanın yetersiz olduğunu ifade ediyor.
Bu bana göre anlaşılır bir hak talebidir. Çünkü halk, talep eder etmelidir.