BIST9.860,29 %-8.7
USD37.9154%3,35
EURO41,4281 %3.12
ALTIN3.693,01 %3.16

Ortadoğu yanarken

Ayşe Nur Tekin

Abone OlGoogle News
23 Mart 2024 12:53

Ortadoğu’da savaş tüm şiddetiyle devam ediyor. Bilindiği gibi Hamas’ın 7 Ekim Cumartesi günü İsrail’’e yönelik saldırıların ardından İsrail hükümetinin Gazze için ‘’topyekün abluka’’ uygulama kararı alarak savaşın fitilini ateşlemeye başlamıştı.

Egemen emperyal güçler çeşitli senaryolar yazıp kendi maşası durumunda olan güçlerle Ortadoğu’yu kan gölüne çevirdiler. Çevirmeye de devam ediyorlar. İsrail, Filistin, Suriye, İran, Lübnan, Afganistan çeşitli şekillerde sorunlar yaratılarak bugüne kadar savaş eksik olmadı. Görünen o ki, uzun bir süre daha sorun olmaya devam edileceğine benziyor.

Savaş: güçlü olanın güçsüz olan üzerindeki tahakkümdür şeklinde ifade edilebilir. Savaşta temel kural zor kullanarak istediğini elde etmektir. Bunun için de çeşitli savaş araçlarına ihtiyaç vardır. Savaş kuralları tanımıyor. Akıllara gelebilecek her türlü katliamları yapmaktan geri kalmaz.

Ortadoğu’da yaşanan son gelişmeler gösterdi ki; artık günümüzde yüksek teknolojilerin ürünü olan korkunç silahlarla donanmış bulunuyor. Nükleer, kimyasal, biyolojik silahlar ve binlerce kilometre ötelere gidebilen balistik füzeler bu silahların en önemlilerindendir, bunlar kesinlikle ölümcül, toplu kıyım araçlarıdır. Böyle olunca günümüzde barışın önemi daha da acil bir durum teşkil ediyor.

Egemen güçler, ellerinde ne kadar yetki olursa olsun savaşı halklarının gözünde meşrulaştırmak, halkı bu savaşa ikna etmek zorundadır. Çünkü insanlar barıştan vazgeçmek, onlar yerine ölmek istemeyecektir.

Son yapılan saldırıda; Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in Gazze’ye saldırılarında 2 bin 360’ı çocuk ve bin 292’si kadın olmak üzere 5 bin 791 kişinin öldüğünü, 16 bin 297 kişinin yaralandığını duyurdu.

Gazze’den düzenlenen saldırılarda ise 308’i asker bin 400 İsrailli öldü, 5 bin 132 İsrailli yaralandı.
Yıllardır savaş alanına çevrilen Ortadoğu, Irak’a demokrasi getirmek, İran’daki nükleer silah yapımına engel olmak için çıkan savaşların altında yatan gerçek sebep nedir? Arap Baharı ne oldu da kışa döndü? Bu soruların yanıtı Jean-Paul Sartre’da. ‘’Savaşı zenginler çıkarır, fakirler ölür.” Fakirlerin yani halkın ölmesi için de inanması gerekir. Çünkü savaşın temel ilkesi zenginlerin çıkarıdır.

Barış ise: savaşın panzehiridir. Barış ilkesi nedir?

Temel ilke, milletlerarası anlaşmazlıklar, her şeyden önce barışçı yollarla çözülmeli, askerî harekât, siyasal faaliyetin ümitsiz olduğu noktada başlamalıdır.

Barışın ilkesi şöylede açıklanabilir; temel amaç insanca yaşama istemidir. Savaşsız sömürüsüz bir dünyada yaşama arzusudur. Sorunları demokratik yoldan çözme anlayışıdır.

Gelen tepkiler üzerine Hamas-İsrail savaşını görüşmek üzere Mısır’ın ev sahipliğinde düzenlenen Kahire Barış Zirvesi başladı.
ABD ve Avrupa ülkeleri gereken önemi göstermeyerek sadece temsilciler düzeyinde zirveye katıldılar.
Amacı ne olursa olsun sivillerin hayatına mal olan, insanları evlerini, kentlerini ve ülkelerini terk etmek zorunda bırakan savaşın haklı bir nedeni olamaz. Yine, Benjamin Franklin’in tarihe geçmiş, “Savaşın iyisi, barışın kötüsü yoktur” sözünde olduğu gibi; hiçbir savaş masum değildir ve barışı sağlamak için gösterilen her çaba değerlidir.

Yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.600 karakter kaldı
×

Bu sayfalarda yer alan yorumlar kişilerin kendi görüşleridir.
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde mavikocaeli.com.tr’nin görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır.
Yazılanlardan mavikocaeli.com.tr sorumlu tutulamaz.

0 Yorumlar

    Ayşe Nur Tekin

    mavikocaeli.com.tr köşe yazarı

    Tüm Yazıları