Merhabalar okuyucu baksan ya da bakmasan fark etmez “Ket” kelimesini ilk duyduğum sıralar muhtemelen liseydim.
Fakat “Ket vurmak” ve kendini engellemenin anlamını üniversite yıllarında anlamış olsam gerek, aklıma üniversite sıralarında otururken duyduğum geldi. Belki lisede herkes kadar isyanlar içinde Hangi çılgının bana zincir vuracağına şaşacağımı kükreyerek söylerken, “Ket” kelimesinin anlamı üzerinde durmamıştım.
Artık anlıyorum ki “Ket” yani, engel sözcüğünün psikolojideki ifadesi, vurulmak sözcüğüyle anlam kazanır. Tıpkı zincirlere vurulmuş Prometheus gibi.
“Ket vurulmak” ya da “Ket vurmak” üzerine konuşulabilir… Fakat size bir oyundan bahsetmek istiyorum. Şehrimizin mütevazı binalarından “Alternaif Tiyatro” bu sıralar şehir dışından gelen oyunlarla, başka bir kimliğe bürünmüş durumda. Tiyatro da Seyirci ve sahne yakınlığı, özellikle kalabalık bir oyunda daha da belirginleşiyor. Sahnede ki sergi sırasında seyirci ile sergileyenin enerjisi tiyatronun dışına kadar çıkabiliyor. Bu da önemli bir kazanım. Etkinlik arayışınız varsa Alternaif Tiyatronun programına bir bakın derim.
Ket adlı oyun şehir dışından gelen belli ki tiyatroyu amaç edinmiş bir gurubun ortaya koyduğu bir oyun ekip gerçekten genç ve kalabalık. Üstelik oyunculuklar da gayet derli topluydu. Seyirciye düz bir hikâyeyi anlatmak yerine,ANLAM işini biraz seyircinin şekillendirilmesine izin vermişler. En önemlisi farklı bir şey denemişler. Tekniği, fuayedeki disiplinleri, açıkçası beni bireysel anlamda etkiledi. Bir heyecan ve tutkunun meyvesini izleyeceğimi daha oyuna girmeden hissettim desem yalan olmayacak.
Psikolojik bir alt yapı üzerine narsist, Zorba, ve son olarak da tarifi zor olan, diğerlerine nazaran daha derin olduğunu düşündüğüm, hayatın sillesini yemiş uysal bir karakter ile güzel bir trio oluşturulmuş. Çatışma karakterlerin özünde var olduğundan oyun sizi sıkmayacaktır. Son dakikasına kadar aklınızda bir takım düşünceleri size armağan edecek, sahnede sergilenen oyun aklınızda ki soru cevap oyunuyla eşleşerek edilgen kimlikten etken kimliğe geçeceksiniz.
Üzerine düşünülmüş, ciddi anlamda emek verilmiş bu oyun beğenilmese bile takdir edilmeye değer benim gözümde. İçinde bulunduğumuz, basit…Nesnelerin artık amaç olduğu, duyguların bir tarafa koyulduğu... Hayatın içindeki renklerin bile bir reklam filmi gibi göstermelik yaşandığı Naylon dünyamızda kanıyla canıyla bir tutku öğesi gördüğüme inanıyorum.
Ket oyunu ekibine başarılar dilerim. Bundan sonra ki oyunlarında umarım arzuladıkları neyse hep bir sonraya taşırlar ve bu meydan okuyuşlarını devam ettirirler. Son olarak da doğal yaşamın önümüze serdiği görünmez duvarları parçalaya parçalaya ilerlerler.