Bazen adımlarım konuşur, karanlık içinde ve sesizce kimse duymadan çok söyler. Dinleyen benim. söyleyen de...
Akış ne önemlidir. Yolda iken yanından geçtiğin ağaçlar, toprak kokusu, sisli duman gibi öteden gelen şarkı, pastoral bir havada zengin şehir.
Işıl ışıl gece vakti. Karanlık diye bir mavi ışık altında yazıyorum. Karanlık yok ama kuşlar uçuyor hala. Sürü halinde bir seyir. Ötmeden suyun yüzeyine düşen yansımalları. Ve beyaz kanatları karanlık içinde herşey apaçık.
Apaçık yalnızlık adımlarımda şehrin ışıklarında, yıkıntılarda, ışığın düşmediği karanlık gecelerde. Zifiri ve derin yalnızlıkta. Sesi tükeninceye kadar çığlık çığlığa yalnızlıkta. Ve nerede yerin altında mı üstünde mi? Ya da mahşer gününde mi?
Toprak ki dirildi dediler. Toprak ki imdat diliyor dediler. Vatan ki imdat içinde ay karanlığında kuş kanatlarının soluk yalnızlığında imadat içinde.
Adımlarım sessiz ve yalnız. Yokluk ve varlık. İnsan ki ilkel. Hayat elbet kıymetlı de, kıymet nerede? Boğuk seslerin sesiliğe büründüğü anda yakaran bir yalnızlık. Kıymet nerede.