Son bir yılda gelen zamların haddi hesabı yok. Hangisine ne zaman ne kadar zam geldi artık takip edemiyoruz. Fiyat etiketlerinin neredeyse günlük değiştiği, aldığımız ürünün fiyatının kasada öğrendiğimiz bir dönem içerisindeyiz. Ne olacak, bu zam furyası nasıl bitecek kimse bilmiyor…Bu konuda verilen vaatler de gerçekleşmiş değil, verilen sözlerde tutulmuş değil.
Hep enflasyonu kontrol altında tutmaktan, fiyat istikrarını sağlamaktan söz eden Hükümet, bu konuda ciddi hiçbir adımı atmış değil. Bırakın ürün fiyatlarında düşüşe gidilmesini, dün aldığımız ürünün fiyatının bugün aynı kalması bile bizim için yeterli olacak ama ne mümkün. Akaryakıt, gıda, tekstil, enerji, ulaşım başta olmak üzere bir çok sektörde ardı ardına gelen yeni zamların faturasını vatandaş öderken, siyasetçilere de bu işin mizanseni yapmak, tartışmasını yapmak düşüyor.
Ben bu yaşıma kadar Türkiye’nin bu denli zam furyası içerisinde olduğu hiçbir dönemi yaşamadım. Ne 2001 krizinde, ne 1994 sonrası dönemde bu denli bir zam furyası yoktu. Belki 1970’lerin buhranlı döneminde yaşanmıştır ancak bugünün yaşananlar Türkiye’nin son 30 yılında hiç bu kadar yıkıcı olmadı. Elbette ki Türkiye 2001’de, 1994’de ağır krizler yaşadı. Uzun süre bunarlın etkisinden de kurtulamadık. Ancak bugün yaşanan inanın gerçekten çok farklı.
İşte son olarak ekmeğe gelen zam, süt ürünlerindeki artış, akaryakıttaki artış, et ve gıda fiyatlarındaki yükseliş ortada. Buna rağmen dün TÜİK enflasyonu yüzde 85 olarak açıkladı. Kimse bu rakama inanmıyor ve bir vatandaş olarak bizler bu yalan rakamları veren kurumlara ve yöneticilere hakkımızı helal etmiyoruz. Bizim aklımızla alay etmeyi, rakamlarla oynamayı bırakın. Biraz vicdanı olan, Allah’tan korkar bu milletle dalga geçmez.
Peki ne zaman bitecek bu zam furyası? Vatandaşın bu ekonomik sıkıntısı nasıl giderilecek? Valla nasıl yaparlar bilmiyorum ama bu enflasyonu kontrol altına almak, fiyat istikrarını sağlamak gerekiyor. Aksi halde ekonomik krizin faturasını ilk seçimde iktidar ödeyecek. Eğer iktidar bunu başaramazsa, muhalefet ekonomiyi düzeltecek reçetelerini hazır tutmalı. Aksi halde enkaz büyük, kaybedecek zaman yok…