Türkiye’de eğer bir iktidar değişikliği isteniyorsa, ilk olarak muhalefetin yenilenmesi gerekir. 2023 seçim sonuçları göstermiştir ki, muhalefette toptan bir yenilenmeye ihtiyaç var. Ancak amiral gemi olması ve Cumhuriyeti kuran irade olması nedeniyle en öncelikli değişimin yaşanması gereken yer CHP’dir. Bu değişim Genel Başkan’dan başlayarak tabana kadar yayılması elzem bir durum. Ama CHP Genel Başkanlığını işgal eden öyle bir zat var ki, şu anda 75 yaşında olan bu siyasi deha kim ne derse desin o koltuktan kalmıyor ve ölene kadar kalkacağa da benzemiyor.
Parti tabanı tepkili, sokak tepkili, sosyal medya tepkili, neredeyse tüm muhalefet kesimi kendisine tepkili ancak o tüm bu seslere kulağını tıkamış, gerçeği görmemek için de gözlerini kapamış durumdadır. Bakın görüşleriniz uysun veya uymasın CHP Türk siyasi hayatı önemli bir partidir. Her şeyden evvel iktidara aday bir partidir. Bunun nedeni de Ana Muhalefet partisi olmasıdır. Ancak 13 yılda CHP’yi değiştirip dönüştüren Y-CHP haline getiren, Atatürk’ün aziz hatırasına ihanet eden ve CHP’yi kimliğinden bu zat olduğu sürece, 100 seçim de yapılsa CHP’nin alacağı oy yüzde 25’dir.
Nedir bu koltuk inadı anlamak mümkün değil? Kemal bey kendisini neden bu kadar sanıyor herkes bu sorunun cevabını merak ediyor. Gerçi etrafında Özgür Özel, Eren Erdem, Bülent Kuşoğlu, Ünal Çeviköz gibi şahıslar bulunan bir kişinin bu halde bulunması normal…Taban kurultay ve değişim istiyor, Genel merkez kulak tıkıyor. Özgür özel de çıkıp, “Değişim isteyenler AKP’li” gibi saçma sapan, aslı astarı olmayan bir beyanda bulunuyor. Demek ki tavanın kurultay talep eden tabana bakış açısı bu. Son olarak MYK’da değişim yaşandı ve sonuç yine hüsran.
Seçim hezimetinden sorumlu MYK’yı tutan Bay Kemal, İmamoğlu ile iki görüşme gerçekleştirmişti. Kulis bilgilerine göre Ekrem bey acil kongre istedi, kendisinin bu sorumluluğunu üsteleneceğini bildirdi. Bu nedenle Baba-Oğul arasında ipler koptu, bağrışmalar çıkmış. Nihayetinde Bay Kemal, MYK’da İmamoğlu’na gol attı, ona yakın kimseye görev vermedi ve kendi ekibini kurdu. Üstelik kongre sürecinde örgütü elinde tutmak için kendisine bağladı. Bu tablo gösteriyor ki Bay Kemal o koltuktan kalkmıyor, kalkmayacak ve mevcut delege yapısıyla kimse onu koltuğundan alamayacak.
Buradan CHP’ye gönül verenlere seslenmek istiyorum: Bu ülkede Bay Kemal’den başka Genel Başkanlık yapacak birisi yok mu? 85 Milyonluk ülkede CHP’yi yönetecek iktidar umudu olacak bir tane siyasetçi yok mu? Buradan bu sefer kendi adıma Bay Kemal ve Genel Merkez’e sormak istiyorum. Yahu biz size mecbur muyuz? Her seçimde karşımızda aday olarak Bay Kemal’i görmek zorunda mıyız? Bizi aptal yerine koyarak ne elde edeceğinizi sanıyorsunuz?
Ben CHP’nin üyesi, yöneticisi, partizanı değilim. CHP’liler derseler ki “Biz kendisinden memnunuz, sanane. Kemal Bey görevine etmeli” başım gözüm üstüne. Hayhay buyurun Kemal Bey’le yürümeye devam edin. Ancak ben demokratik bir ülkede muhalefetin etkin olabilmesi için değişimin tepeden başlaması gerektiğine inanan birisi olarak size bir yol haritası öneriyorum. Eleştiriler eğer rahatsız ediyorsa, o zaman her seçimden sonra neden kaybettik diye üzülmeyeceksiniz. Her seferinde aynı şeyleri deneyerek farklı sonuç beklemek ahmaklıktır.
Son sözüm Bay Kemal’in Antalya mitinginde kullandığı bir ifadeyle olsun: “Unutmayın, uzun üzere koltuğunda oturup kalkmayan insanın yaptığı bir pislik vardır, oradan kalkamıyor çünkü. Yani altına etmiş demektir.”Vallahi kusura bakmayın, siz de kusura bakmayın Kemal bey. 13 senedir 12 defa seçim kaybetmesine rağmen oturduğu koltuktan kalkmayan, her yenilgide kendini başarılı olarak yansıtan bir kişinin durumu ancak ve ancak sizin tarif ettiğiniz gibidir.