Ya ne söylesek olmuyor, ne kadar eleştiri yapılırsa yapılsın, o bildiğini okumaktan ve keyfinin istediğini yapmaktan vazgeçmiyor. “Tatil bana çok yakışıyor” demişti ya hani, kullandığı bu cümlenin hakkını vermeye devam ediyor. İnanın belediyeyi yerinden değil, sosyal medyadan, twitterdan yönetiyor. Ne yazık ki yine asrın balonu, Twitter Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan söz ediyorum.
İstanbul yine bir afetle karşı karşıya kaldı ve ne yazık ki İmamoğlu yine tatildeydi. Bayramın ilk günü İstanbul’da bayramlaşma programlarına katılan İmamoğlu, daha sonra soluğu Fethiye’de aldı, akşamında ise yoğun sağanak yağış seli de beraberinde getirdi. Tatili çok seven sayın Başkan bu afette de diğerlerinde olduğu gibi İstanbul dışındaydı. Her afette kendisinin il dışında, daha doğrusu tatilde olması kötü bir tesadüf gibi görünse de sonrasında takındığı tavır gerçekten çok irrite edici.
Kar esaretinde Büyükelçi ile balık ziyafeti çeken sayın Başkan, bu sel afeti için kendini savunmasının geçerliliği yok. Çünkü meteoroloji bir hafta öncesinden kırmızı kodla İstanbul’u uyarmıştı. Hadi uyarıları dinlemeyip şehrinin başında bulunmadın, peki afet haberini alınca neden kente geri dönmedin ve tatil keyfini sürdürdün Başkan…Üstelik twitterdan afet yönetmeye çalışıp, önemli bir şey olmadığı mesajını veriyordu. Oysa ki o sıralarda dereler taşıyor, İstanbul afetle boğuşuyor, İçişleri Bakanı soluğu sel noktalarında alıyordu. Neden her afette İstanbul’u kendi haline bırakıyor Balonoğlu anlamıyorum.
İnanın sayın Başkan’ın 3 senede kullandığı izni, ne Erdoğan Cumhurbaşkanlığı’nda kullanmıştır, ne Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanı olarak kullanmıştır. Ne Ankara’da Mansur Yavaş bu kadar izin yaptı, ne Kocaeli’de Tahir Büyükakın. Ekrem’in tatil düşkünlüğünü diğerlerinde görmek mümkün değil.
İstanbul’da ilk seçim iptal edilip 2 aylık süreçte “Mazbata, mazbata” diyerek ağlayan İmamoğlu, “İstanbul hizmet bekliyor, mazbatamı verin kaybedecek vaktimiz yok” diyordu. Gerçekten İstanbul’un kaybedecek vakti yokmuş, sayın Başkan hep tatilde hep izinde. İstanbul’un kaybedecek vakti yoksa Balonoğlu neden hep tatilde?
Bence Ekrem Bey’in bu kötü örneklerinden de yola çıkarak acilen bir yönetmelik hazırlanmalı. Kesinlikle Belediye Başkanları, Milli ve Dini bayramlarda izin kullanmamalı, şehir dışına çıkmamalı. Hiçbir Belediye Başkanı Ramazan-Kurban Bayramı, 29 Ekim, 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos, 1 Mayıs, 15 Temmuz gibi günlerde Şehriemin olarak kentlerinin başında kalmalı, izin kullanmaları yasaklanmalı. Böyle günlerde yaşanabilecek olaylarda kentin başında bulunmalı. Yalnızca 1.dereceden yakınların vefatları, sağlık için tedavi durumunda memleketlerine ya da il dışına çıkmalarına izin verilmeli. Aksi durumlarda yıllık izin ve idari izinler diğer günlerde kullandırılmalı. Hele ki yıllık izinde afet yaşanmışsa, ulaşım imkanı varsa geri dönmeleri zorunlu olmalı.
Çünkü memleket Belediye Başkanlarından, siyasetçilerden hizmet bekliyor. Yaşadığımız bu son örnekte göstermiştir ki, ne yazık ki Ekrem İmamoğlu twitterdan belediye yönetiyor. O halde kendisi İBB Başkanı değil, Twitter Büyükşehir Belediye Başkanıdır.