Son bir haftadır kentin gündemi, Çayırova belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi’nin, ilçede yaşayan bir esnafa tokat atıp atmadığı konusu oldu. Yazıp yazmamakta çok kararsızdım. Zira bu tür konular gözünüzle görmediğiniz sürece sıkıntı olabilecek mevzular. Ancak, ne zaman ki Başkan Çiftçi söz konusu esnafın ziyarete gidip gönlünü aldı o zaman bu yazıyı yazmaya karar verdim.
CHP’nin açıklamalarıyla ortaya çıkan konuyla ilgili, herkes günlerce Başkan’dan açıklama bekledi. Çiftçi’ye yönelik ortada ağır bir iddia vardı. Başkanın yapacağı tek şey, böyle bir olay yaşandı ya da yaşanmadı. Yaşandıysa öyle değil de bu şekilde oldu diyerek kamuoyunu aydınlatmaktı. Ama yapmadı. Sustu, sustu, sadece sustu. Ne Belediyeden ne de partiden en ufak açıklama gelmedi.
Yapmadılar çünkü susarak konuyu kapatacaklardı ama nafile. Çayırova’dan Kandıra’ya kadar herkes bu konuyu konuştu. Peki Başkan Çiftçi tokat attı mı? Bilemem, ama bir şeyler yaşandığı kesin. Ne yaşandıysa, halkın oylarıyla seçilen Belediye Başkanı, emanet oylarını aldığı bu halkın ta kendisiyle yaşadı.
Hani seçimler öncesi Gönül Belediyeciliği diyordunuz sayın Çiftçi ne oldu? AK Parti’nin Gönül belediyeciliği anlayışını yerle bir ederek parti tarihine adınızı yazdırdınız. Hani bir sloganınız vardı sizin. “Sevince…” Yahu dedik, “Ne bu sevince?” başkan anlattı da anlattı. “Çayırova’yı sevince.” İşin hikayesi kısmı. Demek ki siz sevince vatandaşla tartışıyorsunuz, hizmet üretmiyor, iş yapmıyorsunuz.
Sayın Başkan lütfen siz sevmeyin. Siz Çayırova’yı da sevmeyin, insanları da sevmeyin. Bu ülkeyi Enver Paşa çok seviyordu, çok sevdiği için 1.Dünya savaşına girdik ve Anadolu coğrafyasına sıkıştık. Siz de sevince vatandaşla arbede yaşanıyor, ortada bir tek eseriniz bile olmuyormuş demek ki.
Oysa ki önceki dönem Çayırova böyle miydi? Evet eski Başkan şevki Demirci, konuşmasında üslubuna dikkat etmezdi. Ama Çayırova’yı şantiyeye çevirip, vizyon projelere imza atmıştı. Demirci, ilçeyi gezdiğinde “Benim eserim” diyebileceği onlarca çalışma var. Peki ya Bünyamin Çiftçi ne yaptı?
Hemen anlatalım, iki tane kitap kahve…Bir tane çalışması devam eden engelli merkezi, bir tane yapımı devam eden Aile Sağlığı merkezi. Umarım kalan 2 yılda onlar tamamlanır. Başka ne yaptı? Göreve geldiğinde her şeyi hazır olan hastane projesini iptal etti mesela. 3 yıl geciktirdiği proje bugün atıl durumda ve bitemeyeceği ortada. Daha doğrusu ortada kazılan temel dışında hastane yoktu.
Bu icraatların dışında Çayırova Belediyesi’nin bir tane eseri yok. Çünkü Çayırova yönetilmiyor. Başkan, liyakatsiz ekibiyle 2014-2019’un yıldızı Çayırova’yı bugün en kötü yönetilen ilçe haline getirdi. Ne iyi bir ekip var, Çayırova’da ne de vizyon. En az yatırım yapan Belediye de Çayırova, ne çok vaat dağıtan belediye de Çayırova. Sonra da iki tane boyadıkları çöp tenekesini haber diye servis ediyorlar, yapacak iş bulamadıkları için kompost gübre çalışmasını ısıtıp ısıtıp gönderiyorlar. Tenekeden icraatlar yani..
Hele bir de Ankara’ya kadar uzanan bir lojistik firmasıyla ilgili iddialar var ki onu saymıyorum bile, karı yüce mahkeme verir. Sonra da bakıyoruz hiçbir eseri olmayan, Çayırova’yı 20 yıl geriye götüren Belediye Başkanı “Ankara’dan müjdelerle dönüyoruz” diyerek fotoğraflar paylaşıyor. Ancak Çayırovalı’nın gördüğü bir müjde yok o da ayrı mesele…
Bir belediye Başkanının hedefi olur. Şehri emin olan kişinin idealleri olur. Bu ideal, kenti daha yaşanabilir hale getirmek, hizmet üretmek, vatandaşın hayatını kolaylaştırmak. Yahu hiçbir değilse ikinci dönem tekrar aday olmak için en azından çalışmak ister. Ama Çayırova’da bu bile yok ilk seçimde başarısızlıklarıyla gidecek bir idareden başka hiçbir tablo görmüyoruz ne yazık ki.. Bu yıl Çayırova’nın bütçesi 1 Milyar TL..Oldukça yüksek bir rakam, hatta Darıca’dan bile fazla bir bütçe. Ama biliyoruz ki bu bütçeden Çayırova’ya yatırım çıkmayacak. Çünkü bu zamana kadar yapılanlar, yapılacakların da teminatı…