Adında Türk olan, ama Türk Milletiyle, Tük devletiyle ve hatta Tıp ilmiyle ilgisi olmayan Tabipler Birliği’nin sözde Başkanı, Şebnem Korur Fincancı isimli yaratık dün sabah terör suçlamasıyla gözaltına alındı. Öncelikle bu ülkeyi değneksiz köy zanneden herkesin ağzına geleni konuştuğu bir yer haline gelmekten çıkarmalıyız. Milli güvenliği tehdit eden herkes yaptığının bedelini ödemelidir.
Ne demişti bu sözde TTB Başkanı Fincancı soy isimli yaratık? Terör uzantısı bir TV programında Türk Askeri’nin PKK operasyonlarında kimyasal silah kullandığı suçlamasını ortaya atacak kadar çıldırmış, aklını yitirmiş, Türk askerine düşmanca bir tavır sergilemişti. Türkiye Cumhuriyeti ile hiçbir bağı ve aidiyeti olmayan, vatanımızın göz bebeği Türk Askerini karalayan bu şahsa tepkiler çığ gibi yükselmişti.
Özellikle sosyal medyada infial uyandıran bu çirkin suçlamaya karşı savcılık soruşturma başlatmıştı. Nihayet beklenen adım atıldı ve Emniyet teşkilatımız bu soysuza haddini bildirmek için harekete geçti. Sabah saatlerinde gözaltına alınan bu yaratık, yazının yazıldığı saatlerde emniyette sorguya alınmıştı. Umarım kendisi hakkında mahkemeye sevk ve tutuklama kararı çıkar. Zira Mehmetçik’e bu iftirayı atan şahsın evinde kaleşnikof mermileri, örgüt kitapları çıktı. Bir hekimin evinde bunların ne işi var acaba? Hekim misin, örgüt müsün?
Bu ülke dingonun ahırı değil, bu ülke muza cumhuriyeti değil. Her gelen ağzını konursa, ağzının payını vermek devlet kurumlarının buy ülkeye namus borcudur. Eğer ortaya bir iddia atıyorsanız bunu belgeleriyle kanıtlamak zorundasınız. Dünyanın en merhametli askeri olan, yeryüzünün en vicdanlı ordusunun kimyasal silah kullandığına bu ülkedeki hainlerden başka inanmaz. Mehmetçik kimyasal kullanacak, ortada terörist kalacak öyle mi?
Mehmetçik yaptığı terör operasyonlarında, teslim ol çağrısına uyan herkese adaletle, vicdanlıca davranmıştır. Mehmetçik’in elleriyle su içirdiğini, karnı aç olanı doyurup bu şekilde adalete teslim ettiği defalarca kez kayıt altına alınmıştır. Bunun dışında terör operasyonlarında teslim olmayıp kurşun sıkan hainlere, nizami harp kuralları neyse onu uygulayarak etkisiz hale getirmiştir. Kusura bakmayın da vatanıma göz dikenin alacağı cevapta budur, meşru müdafaa hakkımızda kimse bize neden yapıyorsunuz diyemez.
Her şeyden evvel bir kere Türk Ordusu’nun envanterinde kimyasal bir silah yok. Bunun olduğunu ileri süren deli saçması bu yaratık bunun bedelini en ağır şekilde ödemelidir. Hemen ayrıca TTB Başkanlığından alınıp, yerine kayyım ataması yapılmalı ve bu kurum kapatılmalıdır. Kapatılmazsa bile, adındaki o Türk ifadesi çıkarılmalı. Yeter artık bu ülkeye ihanet eden yerli görünümlü hainlerin yaptıkları. Bu saatten sonra Ya Devlet Başa Ya Kuzgun leşe…He bu arada söz konusu çirkin yalanı TBMM’ye taşıyan sözde vekil Sezgin Tanrıkulu isimli şahıs da bunun bedelini ödemelidir.