Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati, Türkiye ekonomisinin durumunu özetlemek için “Gözlerimdeki ışıltıya bakın” şeklinde çok bilimsel, ekonomik verilere dayalı sözlerle anlatmaya çalıştı. Aslında bu sayın bakan’ın ekonomisini ve makamını anlatan ölü bir sözdü. Çünkü Nebati’nin bu sözünün reel ekonomiyle hiçbir alakası olmadığını en iyi vatandaş biliyor. Biz sayın Bakanının gözlerindeki ışıltıyı bırakın, yarını bile görmekte zorlanıyoruz.
Ülke ekonomisinin düzeleceğini gözlerindeki ışıltıdan anlamamızı isteyen sayın bakan yeni açıklamalarda bulundu. Ona göre enflasyon ocak ayı için yüzde 40’larda çıkacak, bir süre bu bantta seyredip yaz aylarında düşüşe geçip, yıl sonu hedefinin yüzde 30’larda olduğunu dile getirdi. Türkiye ekonomisini düzeltsin diye getirdiğimi sayın bakanımız bile tek haneli rakamların artık hayal olduğuna kanaat getirmiş ki 30 ve 40’lardan bahsediyor. Oysa ki biz ondan kararlı bir iradeyle tek haneli oranları telaffuz etmesini isterdik. Demek ki gözlerindeki parıltı, ışıltı, sevinç gerçek hayatla uyuşmamış. Yüzde 36 olarak açıklanan enflasyonun yüzde 80’lerin üzerinde olduğunu hepimiz biliyoruz. Üzerinde oynanan rakamların gerçeği yansıtmadığını sayın Bakan kendisi de biliyor, itiraflar az da olsa gelmeye başladı işte. Ekonomiyi teslim ettiğimiz kişiye bakınca işimizin bir hayli zor olduğunun da farkındayız.
Ekonomide kendine önemli bir hedef belirleyemeyen bir bürokrat ile düzlüğe çıkmak ne kadar başarılı olur bilinmez. Sadece Hazine Bakanı mı peki? Ne iş yaptığını hala çözemediğimiz bir de Enerji Bakanımız var. Bakan Dönmez de geçtiğimiz günlerde açıklamalarda bulunmuş. Konu malum yüzde 127 oranında gelen elektrik zamları. Bu konu hala tartışılıyor ve fahiş elektrik fiyatları abonelere ulaşmaya başladı. Sayın Bakan kademeli tarifenin bir deney olduğunu, 150 bin kwh sınırının da hanelerin ortalaması üzerinden belirlediklerini söyledi. Şimdi bu açıklamanın neresinden tutarsak elimizde kalır. Sayın Dönmez, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları sizin deneme tahtanız mı? Bu ülkenin insanları üzerinde deney yapma fikrini siz hangi hakla kendinizde görüyorsunuz? Görün işte sevgili halkım, Türkiye Cumhuriyeti’nde enerji politikaları deneye dönüşmüş, milyonlarca insan bu deney içinde kobay olmuş. Ve bu belirlenene 150 kwh ortalama tüketim hangi gerçeği yansıtıyor. Tek göz odanın ortalama elektrik kullanımını esas aldıysanız bu miktar geçerli olabilir, onun dışında bizi kandırmaya çalışmayın. Sayın dönmez Türkiye’nin en ucuz akaryakıtı kullandığını da belirtmiş. Gerçekten insanları geri zekalı yerine koymanın, bu kadar bir milletle alay etmenin anlamı yok.
Evet bunlar bu hafta içinde Türkiye’nin yönetiminde iki Bakanımızın açıklamaları. Orta direk ve dar gelirlinin kendilerini yöneten bu isimler varken yüzü nasıl gülsüz, gözleri nasıl parlasın? Ne diyelim hepimize geçmiş olsun…