14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinde “Erdoğan neden kazandı, Bay Kemal neden kaybetti?” sorularına cevap aradıktan sonra, şimdi de Altılı Masa liderlerinin seçim dönemi performanslarını masaya yatırıyoruz. Millet İttifakı’na seçim kazandırmakta başarısız olan, ancak CHP’den keriz payı almakta mahir olan Babacan, Davutoğlu, Uysal ve Karamollaoğlu herhalde bu seçimin kazananları arasındadır.
CHP her seçimde 22-25 bandında oy alırdı. Ne hikmetse CHP, listelerinde Saadet Partisi, DEVA, Gelecek ve Demokrat Parti adaylarına yer verdiği halde bu seçimde de yüzde 25 oy aldı. 2018’de yüzde 24 alan CHP 2023 seçimleri sonucunda oyunu artırmasına rağmen daha az vekile sahip oldu. Çünkü 168 vekil içerisinden 14 DEVA, 10 Saadet, 10 Gelecek Partisi ve 3 vekil de Demokrat Parti kontenjanından aday gösterilmişti. Yani toplamda 37 vekil keriz payı olarak katkıları yüzde 1 belki olan partilere verildi.
TDP Genel başkanı Mustafa Sarıgül ile birlikte hatırladığım kadarıyla İYİ Partili 2 vekil de CHP listelerinden seçilmişti. 40 vekili bu şekilde kaybetmek nasıl bir hesap uzmanlığıdır merak ediyorum. Yani işin özeti milletvekili seçiminde hesap uzmanlığı çökmüştür. Üstelik partinin emektarı isimlerin küskünlüğü de yanlarına zarar ziyan olarak kalmıştır.
Altılı masaya en büyük darbeyi vuran isim Meral Akşener’di. 3 Mart’ta Kemal beyin adaylığına karşı çıkarak masadan kalkan ve zehir zemberek konuşan Meral hanımın bu sözleri unutulmadı. Meral hanımın kazanacak aday vurgusuyla Kemal beyi kaybedecek kişi göstermesi ittifaka büyük zarar verdi. Masadan kalktıktan sonra 3 gün sonra İmamoğlu-Yavaş formülüyle geri dönmek de süreci toparlayamadı. Üstelik Meral hanımın miting meydanlarında saldırgan bir üslupla konuşması, CHP’ye oy veren seçmenden kendi partisine oy istemesi de olumsuz etkiledi.
Kemal beye ve masaya en çok zararı veren isimlerin başında Ali Babacan geliyor. AK Parti’de uzun yıllar Bakanlık yapmış Babacan’ın Türklüğü tartışmaya açması, Baykar’a dokunacaklarını ima eden konuşmaları, AK Parti’ye oy veren kürt seçmenin oylarını almak için neredeyse HDP ile aynı çizgiye gelen konuşmaları da masaya zarar vermiştir. Hele ki Karadeniz gazıyla ilgili konuşmaları ve akabinde Zonguldak’a yaptığı ziyarette ağzından çıt çıkmaması da günlerce konuşulup alay edildi.
Peki ya eski başbakan Ahmet Davutoğlu’na ne demeli? “Bir selam versem Anadolu ayağa kalkar” diye konuşuyordu ama bir türlü o selamı da veremedi, anadoluyu ayağa da kaldıramadı. Her yerde 1 Kasım 2015 seçimlerinde yüzde 49,5 oyu kendisinin aldığını söyledi, ama seçim tablosunda biz böyle bir şey görmedik. Cumhurbaşkanı seçilecek kişinin kendilerinin imzası olmadan hiçbir iş yapamayacağını, 6 kişinin adeta polit büro gibi seçilmiş başkanı yöneteceğini ifade eden açıklamaları Kemal beye zarar vermemiş de ne yapmıştır?
Hem Davutoğlu hem Babacan’ın Kemal beye ve ittifaka katkısı yüzde 1 değildir, ancak kayıpları inanın daha fazladır. Üstelik sahada neredeyse hiç çalışmadılar, ortak mitinglerde de kemal beyden daha çok onlar konuştular. Gültekin Uysal için ne diyelim ki, insanlar onu hala tanımıyor, sesini hala duymayanlar var. Üstelik o da seçime birkaç gün kala CHP Dalaman örgütüne giderek Kemal beye CHP’den oy isteyerek vizyonunu ortaya koymuştur. Saadet teşkilatları Kemal bey için gerçekten yürekten çalıştı, Temel bey üzerine düşen ne varsa samimiyetle yaptı. Masada sınavı geçen tek liderdi Temel Bey, ancak katkısı ne oldu derseniz sonuç ortada. Üstelik Yeniden Refah’ın yüzde 2,8 oy almadı Saadet tabanının da nereye kaydığının göstergesidir.
Sözün özü Altılı masa Millet İttifakı’nın adayına destek değil yük olmuştur. Seçimin sonucu da hüsranla bitmiştir. Davutoğlu ve Babacan’ın partilerinin tabanını CHP’ye ve Kemal beye oy vermeye ikna edemediklerin dile getiren beyanların gerçekliği seçim sonuçlarıyla belgelenmiştir. Yani burada tek hata yapan Bay Kemal değildi, takım kaybettiyse eğer hata herkese aittir.