TÜİK ve ENAG Haziran ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Dün açıklanan verilere göre TÜİK yıllık enflasyonu yüzde 38, ENAG ise yüzde 108 olarak belirledi. Arada gerçekten üç katı bulan çok büyük bir fark var. Peki ya biz vatandaş olarak hangisine inanacağız? Tabi ki yaşadığımız ve bildiğimiz oranlar, resmi rakamlara göre daha doğru ve inandırıcı. Zira kimse bir yıllık enflasyonun yüzde 38 olduğuna vatandaşı inandıramaz.
Haziran ayı enflasyon verileri ve Aralık ayı enflasyon verileri önemlidir. Zira bu rakamlar işçi, memur, emekli gibi bir çok kesimin maaş zammı oranını belirler. Hadi bu yıl memurun alacağı zam oranı önceden açıklanmıştı, hadi işçi kesimin maaşı da önceden açıklandı, ama emeklinin gözü kulağı dün açıklanan TÜİK rakamlarındaydı. Her ne kadar biz yüzde yüzden fazla bir fiyat artışı süreci yaşadıysak, ne yazık ki devletin verisi resmi rakamlar.
Bir yıllık enflasyon oranı yüzde 38 olsa da, 6 aylık enflasyon farkı emekli için yüzde 19 olarak yansıdı. En düşük emekli maaşı bu ay refah payı hariç 8900 TL olacak. Refah payını da düşünürsek Başkan Erdoğan’ın bu ücreti 10 Bin TL’ye çıkarması mümkün. Her ne kadar bu ücret asgari ücretin altında olsa da en azından bu miktarı bulması ve hatta geçmesi gerekir. Zira emekli çalışamaz durumda olan kişi demektir ve başka bir geliri olmayan kişidir.
Bir evde eğer en az 2 emekli yoksa, bir tek emekli maaşıyla yaşamak çok zor. Hele Türkiye gibi enflasyonun sürekli arttığı bir ülkede tek emekli maaşıyla yaşamak mucize. O halde devletin, tıpkı memurunu düşündüğü gibi emeklisini de düşünmesi gerekir. Zira emekli, elini açmış, gözünü devletin vereceği maaşa dikmiş durumda. Bunun dışında yapabilecekleri hiçbir şeyde yok ne yazık ki.
Peki ya TÜİK’in 3 yıldır izlediği bu politikaya ne demeli? Kamuoyunu aldatmak, vatandaşın aklıyla dalga geçen rakamlar açıklamak TÜİK gibi devletin önemli bir kurumuna yakışıyor mu? Suni enflasyon rakamlarına acaba kurumu yönetenler inanıyor mu? Kurumun yöneticileri aldıkları maaş halkın çok üzerinde olduğu için mi bu rahatlık var? Eğer kurumun rakamlarında bir hesap hatası ya da kasıt yoksa TÜİK’in enflasyon sepetinde neler var? TÜİK, fiyat artışlarını kontrol ettiği, manav, şarküteri ya da diğer iş yerlerini bildirirse eğer hepimiz o iş yerlerinden alışveriş yaparız.
Sadece gıda enflasyonu, akaryakıt, mülkiyet kiraları gibi temel yaşam gereksinimlerine gelen zamları düşündüğümüzde gerçek enflasyonun aslında ENAG’ın bildirdiği rakamların bile çok ötesinde olduğunu görürüz. Umarım TÜİK, baştan aşağıya yenilenerek liyakatli yöneticilerin olduğu bir kurum haline gelir ve işçi, emekli, memur haklarını alır.