Bugün 26 Ağustos Malazgirt Savaşı’nın yıl dönümünü kutladık. Türklere Anadolu’nun kapılarını açan bu kutlu zaferin yıl dönümünde, tarih yazan Sultan Alparslan ve alplerini saygı ve rahmetle yad ediyorum. Ne mutlu bizlere ki böylesine bir neslin evlatlarıyız.
  Devletimiz yıllarca ihmal edilen Malazgirt zaferinin yıl dönümünde uzun bir süredir Ahlat da kutlama etkinlikleri yapıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın himayelerinde bu etkinlikler sayesinde Türkiye Cumhuriyeti tarihini gurur ve şerefle anıyor.
   Sultan Alparslan Doğu’nun ve Batı’nın Sultanı unvanıyla eşsiz fetihler gerçekleştirdi. Çin sınırından Anadolu’ya uzanan bu fetihler Selçuklu Devletini dünyanın hakimi kılmıştı. 
  Selçuklu Medeniyeti aradan asırlar geçmesine rağmen bugün Anadolu’da ve Orta Asya da dev şaheserler bıraktı. Tarihimizde önemli izler bırakmasına rağmen gereken vefayı gösteremediğimiz Sultan Alparslan da TRT de yayınlanan diziyle gereken vefayı görüyor. Alparslan ve Malazgirt zaferi bizim için çok önemli. Bin yıldır Anadolu’ya ev sahipliği yapmamızı bizler onlara borçluyuz.
  Anadolu bizlere atalarımızın mirasıdır. Bugün üzerinde yaşadığımız Anadolu coğrafyasına ve devletimize sahip çıkmak tarihin bizlere yüklediği bir misyondur. Sultan Alparslan’ın hatırasını yaşatmak da hepimizin görevidir.
  Türk milletine Anadolu’yu yurt kılan, bin yıllık kardeşliğin mührü olan 26 Ağustos Malazgirt zaferi, bu toprakların Türk milletine ait olduğunun tapu senedidir. Ancak bizler her daim uyanık olmak zorundayız. Eğer biz uyanık kalmazsak, tarihimize sahip çıkmazsak, devletimize sahip çıkmazsak, Anadolu üzerinde hain planlar kuranlar bu emellerinden hiç bir zaman vazgeçmeyecekler.