Ülke siyaset gündeminin en tepesinde her zaman ki gibi Altılı masa yer alıyor. Gerek iktidara yakın, gerekse muhalefete yakın TV kanallarında ki tartışma bültenlerini açtığımızda konuşulan ilk konu Altılı Masa, adaylık bilmecesi ve masa içerisindeki partilerin arasındaki sorunlar oluyor.
Zaman zaman başka sıcak gündemler yer alsa da siyasetin nabzında değişmeyen tek gündem konusu Altılı masanın neler yaptığı. Her gün bir çok isim tartışma programlarında altılı masanın durumunu konuşuyor. Artık TV ekranlarını süsleyen aynı yüzlerin tekrara düşen aynı açıklamalarını dinlemekten yorulsak da, masada her gün yeni malzemelerin kamuoyuna servis edilmesi tartışmaları bitirmiyor.
Altılı masada tartışmaların dinmesi aday ya da adayların netleşmesi gerekiyor. He bu da altılı masanın konuşulmasını engellemeyecek tabi ki. Zira bu sefer de adaya yönelik fikirler günlerce ve hatta aylarca, kısaca seçime kadar konuşulacak.
Masa bir türlü aday belirleyemiyor. Ortak mutabakat metni imzalansa da, altılı masanın adaylık için fikri yok. CHP kanadı seçime kimle girilirse girilsin kazanacaklarına inanırken, İYİ Parti kanadı ise seçimi çantada keklik görmüyor, doğru isim stratejisi üzerinde diretiyor.
Seçimin çantada keklik olmadığı, bu seçimin o kadar olmadığı noktasında ben de İYİ Parti heyeti gibi düşünüyorum. Bu konuda CHP üst yönetiminin rahatlığı gerçekten şaşırtıcı. Ancak aday belirleme noktasında ise kesinlikle CHP haklı durumda. CHP üst yönetimi Kemal beyin adaylığını destekliyor, Kemal bey kendisi de bunu arzu ediyor. Adaylık bana göre en doğal hakkıdır ve bunu İYİ Parti’nin engelleme çabası da yersizdir.
Kemal bey doğru aday mıdır değil midir bunu bilemeyiz. Ancak İYİ Parti kanadı eğer kemal bey isminde karşıtsa, seçime kendi adayını çıkararak girebilir, çoklu aday formülüyle yarışa dahil olabilir. Bu koşulda ak koyun kara koyun belli olur. Yani Meral hanımın açıkçası iki Belediye başkanı üzerinde bu kadar diretmesi parti dinamiklerine zarar veriyor. Kaldı ki İmamoğlu’nun ya da Mansur Yavaş’ın Kemal beyden fazla alacağının garantisi yok. Kılıçdaroğlu’nun son zamanlarda halktaki sempatisi çok artmış görünüyor.
İşte bu süreç içerisinde son tartışmanın fitili kulak çekme konusu oldu. İYİ Parti’nin samimi Milliyetçi vekillerinden Yavuz Ağıralioğlu, bu seçimi kolay görmüyor. Doğru adayla seçime girilmesi konusunda ısrarcı. Yavuz bey Kemal beyin çatı adaylığına sıcak bakmıyor ancak belediye Başkanlarından birinin aday olması noktasında da ısrarcı değil. Yavuz bey anladığım kadarıyla Meral hanımın aday olmasını isteyenlerden. İşte bu nedenle zaman zaman CHP’ye yönelik sivri ifadeleri kamuoyuna sızıyor.
Hal böyle olunca CHP’li Engin Altay, Yavuz beyin kulağının çekilmesini istemiş. Yani koskoca Engin Altay’a bu tür bir ifade ne kadar yakıştı bilemiyorum. Yani bu kelimeyi sade vatandaş söyleyebilir, biz de söyleyebiliriz. Ancak CHP’de Grup Başkanvekili olan koca bir adamın bunu kullanması son derece yanlış. Yavuz bey 9 yaşındaki çocuk değil ki anasına babasına tembih veriyorsunuz. Fikrine katılmasanız da bu ülkede siyaset yapan birisi olarak düşüncesini söylemiş Yavuz bey.
Ancak sanırım Yavuz Ağıralioğlu’nun milliyetçi duruşu, milli konularda taviz vermemesi Engin Altay’ı rahatsız etti. Yoksa diğer vekillerden gelen ifadelere cevap vermeyen Altay, neden rahatsız olsun ki başka? Bakalım önümüzdeki günler de kim kimin kulağını çekecek göreceğiz…