Kendi partisine deva olamadı, ülkenin sorunlarına DEVA olmak için yola çıktı. Bugün yaşanan ekonomik krizin sac ayağında olmadığını göstermek için sütten çıkan ak kaşık gibi davranıp, geldiği yeri unutarak ve unuttuğumuzu sanarak siyaset yapmaya çalışıyor. Ama ne yaparsa yapsın kimseyi ikna edemediği gibi o umudu da veremiyor.
Bakanlık görevindeyken “Fren Ali” namıyla ün salmış, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’dan söz ediyorum. Bugün gelinen noktada herkesin bir söz hakkı ve eleştiri payı mutlaka vardır, ancak en az konuşması gereken kişi bugün kendini umut ilan eden ancak kamuoyunda o beklediği itibarı göremeyen Babacandır. Konuşmalarını dinlediğimde çoğu zaman hayretler içerisinde kalıyorum. Sanki AK Parti hükümetlerinde Ekonomi baklanlığı, başbakan yardımcılığı gibi görevlerde bulunan kişi Babacan değil de başka birisi. İyi olan her şey de başarı onun, kötü olanlarda sorumlu Erdoğan sanki.
Başarı da, başarısızlıkta ekip işidir. Ancak sorumluluk her zaman liderlerdedir. Eğer Babacan’dan önce ekonomi de başarı varsa, bu hepsinin başarısı olmakla birlikte Başbakan olarak o kararları uygulayan Erdoğan’a aittir aslan payı. Aynı şekilde başarısızlık varsa da sorumluluk ona aittir ve bu olumsuzlukların içerisinde Babacan da yer almaktadır. Ali beyle aynı dönemde görev yapan Bakanlar, kabinede lakabının “Fren Ali” olduğunu ifade ediyorlar. Bunun neni ise ülkenin faydasına olacak bütün işlerde karşı çıkıp, fren olmasından kaynaklanıyor. Dün fren olan Ali Babacan bugün ve gelecekte ülkeye nasıl gaz verecek merak ediyorum. Sorguluyorum sorguluyorum cevabını bulamıyorum. İyi olan her şeyi sen yaptın da işler kötü gidince neden suçu başkasına attın?
Akaryakıt fiyatlarına gelen zamlar hepimizin cüzdanını ve yüreğini yakıyor. Herhalde bu zamlardan en az etkilen kişi Ali bey olsa gerektir. Böyle bir benzetme kurman doğru değil diyenler olabilir. Tamam zamlar Ali beyi de can evinden vursun diyelim. Hafta sonu eşiyle birlikte at binme kaçamağı yapmış kendileri. Bu zamları protesto etmek için Ali bey, yaptığı paylaşımla akaryakıt almak için parası kalmadığını, bu nedenle ata binmek zorunda kaldıklarını yazmış. İyi hoş da Ali bey, sizin o at keyfini yaşamak için akaryakıt ücretinden daha fazlasını ödediğinizi herkes biliyor. Garip gurebanın kusura bakmayın ama arabadan inince keyif yapabileceği bir at binme kaçamağı yok. Bu bile sizin toplumdan ne kadar uzak kaldığınızın göstergesi.
Samimi değilsiniz Ali bey…Umut olmaya çalışırken de samimi değilsiniz. Siz değil miydiniz, 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’ın adaylığı için imza verip, arkasından Abdullah Gül’ü aday çıkarmak için planlar yapan? Siz değil misiniz liderini arkasından vuran? Nasıl güvenelim size, nasıl samimiyetinize inanalım. Bakanken size göre RTE dünya lideri, liste dışı kalınca mı her şeyin tek sorumlusu? Bugün gelinen ekonomik buhranın zeminini hazırlayanlar arasında siz de varsınız. Güneş balçıkla sıvanmaz. Kendinize güzel bir hayaller dünyası kurmuşsunuz. Ama ne yaparsanız yapın elinizde kalıyor ve sonuçta sükut-u hayale uğrayacaksınız.
Bu seçim bir çokları için gerçekten hayal kırıklığı olacak. Bunların başında da yüzde 1 bile alamayacak olan Fren Ali geliyor. Kamuoyu araştırmaları, anket sonuçları bunu çok net şekilde gösteriyor. Unutmayın 2001 krizinde Koalisyonun A Takımında yer alan rahmetli İsmail Cem, YTP’yi kurduğunda umut olarak oy istemişti bu halktan ve yüzde 1’de kalmıştı. Yapabileceği tek ve en iyi iş, Millet İttifakı’na katılıp CHP listelerinden Milletvekili adayı olup 1 vekille parlamentoya girmek olacak. Bunun dışında tek başına iktidarı ya da Cumhurbaşkanlığı söz konusu bile değil.