Türk siyaseti herhalde son aylarda Muharrem İnce’ye yapılan karalama kampanyası kadar çirkin bir dönem görmemiştir. Cumhurbaşkanlığı makamına talip olmuş, bunun için gerekli imzayı toplamış, bir önceki seçimde yüzde 30 oy almış bir isime yönelik, iftira, kumpas, montaj kampanyası siyaseti istedikleri dizayn etmeye çalışanların adi bir oyunudur. Bir insanın en doğal hakkı olan seçilme hakkının böyle onursuzca gasp edilmesi kabul edilemez.
İnce’nin sosyal medya baskısı, trol ağları, sözde yazar-sanatı ve de en önemlisi FETÖ’cü piçler tarafından çekilmeye zorlanılması siyasete vurulan bir darbedir. Son olarak ahlaksız bir site üzerinden yapılan montaj kumpası bize 2011 seçimleri öncesi Deniz Baykal’a yapılan adi girişimi hatırlattı. O gün kumpasın başında bulunan Cevheri denilen Fetö’cü O.Ç ne yazık ki burada da başrolde. Pensilvanya’da pişen kaset oyunu kusura bakmayın ama bu it tarafından organize edilerek servis edildi İnce adice köşeye sıkıştırılmaya çalışıldı.
Beğen ya da beğenme adam ortaya bir iddia koyuyor ve kendisini destekleyenlerin talebini yerine getirmeye çalışıyor. Dünyanın en adi en aşağılık örgütü ne yazık ki bu seçimde de aktif bir rol üstleniyor. Bakın bunların zekası yok bunların yüreği yok ama en uzman oldukları iş montaj, kumpas ve itibar suikastıdır. Biz bunu Ergenekon-Balyoz sürecinde de gördük, Baykal’a kaset sürecinde de gördük, 17-25 Aralık’ta da gördük, 15 Temmuz sürecinde de gördük. Hasan Sabbah’ın Haşhaşi örgütünün modern hali olan bu yapı ve sosyal medyadaki trol ağları kendilerine biçilen rolü üstleniyor.
Neler yaşamadı ki 2018 seçim sonrasında Muharrem İnce…Seçim kampanyasında CHP kendisini yalnız bıraktı, seçim gecesi veri ulaştıramadılar, adam için kaçırıldı dediler. Saraya giden CHP’li dediler, Sarayın adamı dediler. Yetmedi 10 Milyon Dolar aldı dediler, sahte dekontlar uydurdular. “Sülalemde 10 Milyonluk Jeep yok” demesine rağmen, eşi Ülkü hanıma iftira attılar. Bölen dediler, hain dediler, dediler de dediler. En sonunda baktılar vazgeçeceği yok ahlaksız montaj görüntüler servis ettiler. Bunu yapan FETÖ’cü piçlerdi, ama içeride bunu yayanlar ise ne yazık ki 2018’de ona oy verdiğini söyleyen sözde CHP’liler oldu.
Muharrem İnce başarılı ya da başarısız, iyi bir insandır ya da kötü bir insandır. Bunlar tartışılır, hepsi bir kenara. Ancak İnce, hepsinden daha Atatürkçü, hepsinden daha vatansever, hepsinde daha CHP’li, hepsinden Millidir. Benim bu yazıyı yazmamın sebebi ise, attığı twitte yalnız kaldığını belirtip, savcıları, yazarları göreve çağırmasıdır. Hangi görüşten olursa bu şekilde adi bir kumpasa maruz bırakılan bir siyasetçinin yanında olmak gazetecilik onurunu kurtarmaktır. Dilerim sosyal medyada dezenformasyon yasası devreye girer ve bu adiler de hak ettiklerini bulurlar.
Nihayetinde istedikleri oldu, Muharrem İnce dün yaptığı açıklamayla adaylıktan çekildiğini bildirdi. Seçimi kaybetmeleri halinde kimseye malzeme bırakmadı. İnce açıklamasını yaparken çok zorlandı, ama pes bayrağını çekti. Şimdi hodri meydan, bakalım ne olacak görelim…