İnsan kimi neyle kınarsa yaşarmış dedikleri söz gerçekten çok doğru. Bunun en güzel örneğini şu anda Ana muhalefet partisi CHP’de görüyoruz. AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a her seferinde “Diktatör”, “Tek Adam” diye laf söyleyen büyük politika ustası, siyasi deha, başarı Rekortmeni Bay Kemal şu anda CHP’nin fiili tek adamı ve 12 seçim kaybetmesine rağmen o koltuktan hala kalkmadığına göre diktatörün daniskasıdır.
Bay Kemal, Erdoğan’ı neyle suçladıysa hepsini yaşamakta mahir bir kişidir. 14-28 Mayıs seçimleri sonucuna göre Bay Kemal’e göre herkes başarısız, herkes suçlu ama bir tek kendisi ve başarılı. Dünya mağlubiyetler rekorları kırarak siyaset tarihine geçen Bay Kemal, kim derse desin o koltuktan kalkmıyor ve gitmeyecek de. Herhalde bir 30 seçim falan daha kaybederse belki o zaman işgal ettiği o koltuktan kalkıp gider.
CHP MYK’nın bütün isimleri istifalarını vererek görevlerinden ayrıldı. Yani bütün Genel Başkan yardımcıları başarısızlığın sorumluluğunu üstlerine ayrılarak istifa ettiler. CHP Genel Merkez’de kalan tek kişi Genel Başkan Bay Kemal kaldı. İşte fiili Tek adam rejimi budur. Hiçbir yenilgiden ders çıkarmayıp, bütün eleştirilere kulak tıkayıp, adaylığını dikte edip tabanın sesini umursamayan kişi diktatör değil de nedir. Kendisine yönelik en ufak eleştiriye tahammülü olmayan, siyasi rakiplerini bir şekilde tasfiye eden, ses çıkaranı aforoz eden diktatör değil de nedir? O diktatör, tüm yardımcılarının istifası sonrası Tek adam olarak seçim sonuçlarını değerlendirip ona göre karar verecek.
Kendisine “Demokrat dede” dedirten bu tek adam, görevi A Takımı’nın gazlarıyla bırakmayacak. Zaten karşısına aday çıksa da kongrede kimse onu yenemez. Çünkü Atatürk’ün kurduğu partiye öyle bir delege yapısı kurdu ki, mezarından çıkıp gelse Gazi Mustafa Kemal bile Kılıçdaroğlu’na karşı seçim kazanamaz. Kendine göre delegeleri seçen bu tek adam kendisini öyle bir siyaset mühendisi zannediyor ki kimse ona başarısız olduğunu inandıramaz. Bu şahıs CHP seçmenini öyle bir uyutuyor ki ne verirse herkes onu alıyor.
12 seçim kaybeden Tek Adam, bu kafayla 30 seçime de girse partinin oyunu yüzde 30 yapamaz. Aradan elli senede geçse CHP yüzde 25’de çakılmaya devam eder. onlar partisine severek değil, Erdoğan nefretinden dolayı tıpış tıpışkahrolarak oy veriyor. Dünyanın demokratik ülkelerinde 1-2 seçim kaybeden liderler üçüncüyü beklemez, “Başarısızım diyerek görevden” ayrılır. Ama bizim ülkemizde koltuğa yapışmış öyle bir muhalefet liderleri var ki, yüzde 0,1 bile oy alsalar kendilerini başarılı görüyorlar.
Yüzde 47,82 oy alarak kendini başarılı gören Bay Kemal, aldığın oyun yüzde 25’i CHP, 10 puan İYİ Parti, 10 puan HDP, 2 puan Zafer ve diğer bileşenler. Yani toplayınca zaten 47 yapıyor ve alman gereken oyu almışsın, bunu da başarı olarak sunuyorsun millete. Hele 14 Mayıs’da bunu da alamadın yüzde 44’de takılıp kaldın. İnan var ya İnce’nin 2018’de aldığı yüzde 30 senden çok daha başarılı bir sonuçtu. O gün Akşener, Karamollaoğlu, Perinçek ve Demirtaş oyları da toplandığında muhalefet oyları senden daha yüksek ve daha başarılıydı. Son söz CHP’ye gönül verenlere, bu ‘Tek Adam’ gitmediği sürece CHP oyu 25, muhalefet oyu en fazla 48’dir…