Gebze’de 300’e yakın güzellik salonu olduğunu biliyor muydunuz?
Son yıllarda güzellik salonlarının sayısında inanılmaz bir artış var. Sebebi de elbette ki hem erkeklerin hem de kadınların bu alana büyük ilgi göstermeleri.
İnsanlar artık iyi görünmeye büyük önem veriyorlar.
İnsanların talepleri artınca güzellik salonlarının birçoğu da müşteri çekebilmek için farklı pazarlama yöntemleri uygulamaya başladılar.
İyi ve kaliteli hizmet yerine, ‘uygun fiyat’ kandırmacasıyla insanları mağdur ediyorlar.
Bazı güzellik salonlarını ayırıyorum, işlerini profesyonelce ve olması gerektiği gibi yapanlar da var ama birçoğu daha fazla para kazanmak için hem insanları kandırıyorlar maddi zarara uğratıyorlar hem de ve daha da önemlisi insanların vücutlarında yanlış uygulamalardan dolayı kalıcı hasarlar bırakıyorlar.
Yakın dostlarımdan da çok şikayetler duydum, bizzat benim başıma da geldi.
Örneğin müşterisine lazer epilasyon fiyatını 5 liraya verip, daha sonra da bu işlemi yapmak için bir o kadar para da krem satan güzellik merkezleri var.
Fiyatı uygun tutup, kalitesiz malzeme ve işçilik ile müşterisine mağduriyet yaşatanlar var. Oysa herkesin bildiği bir atasözümüz var, ucuz etin yahnisi olmaz. Her zaman doğru olmasa da genel olarak gerçeği yansıtır.
Verilen bu hizmetlerin birçoğu cerrahi işlemleri de gerektiriyor bu nedenle güzellik merkezlerinin her şeyden önce steril ve tertemiz olması gerekiyor. Eğer steril olmazsa müşteriler enfeksiyon riski ile karşı karşıya kalabilirler.
Ve en önemli konulardan birisi de çalışanların niteliği. Hemen hemen çoğu belgesiz ve kalifiye olmayan çalışanlar, müşterilerin vücudunda kalıcı hasarlar bırakıyorlar.
Güzellik merkezlerinin ve çalışanların niteliklerine iyice emin olmak gerekiyor. Aksi halde başınıza bir sürü şey gelebilir.
Benim başıma da geldi.
Yıllar önce Gebze’de çarşı içinde bir güzellik merkezine gitmiştim. Aslında hiç niyetim olmasa da, orada çalışan bir arkadaşım ısrarla saçıma simülasyon yapmak istedi. Ben de arkadaşım olduğu için güvenerek bu işlemi yapmasına izin verdim. Aslında yapmam gereken, o arkadaşımın bu işi yapabilecek nitelikte ve yeterlilikte olduğunu araştırmak olmalıydı.
‘Çalışıyorum’ dediği yerde bile kadrolu değilmiş, gelen müşterilerden prim alıyormuş. O işlemi de daha önce yapmamış, daha önceki işi de emlakçılıkmış!
Ve o güzellik merkezi de, böyle birini rahatlıkla çalıştırabiliyor!
Yaptığı o yanlış ve kötü uygulama yüzünden uzun süre mağduriyet yaşadım. O güzellik salonu da, o hata orada yapılmasına rağmen bu hatayı üstlenmedi bile! Sonrasında ise kaliteli bir yerde bu sorunumu çözdüm.
O arkadaşım ise birçok güzellik merkezinde kısa sürelerle çalışıp ayrılarak kim bilir kaç kişiyi daha mağdur etmiştir.
…
Tüm bunları yazmamın sebebi, yukarıda bahsettiğim sorunların yaşanmaması için insanları bilinçli olmaları konusunda uyarmak.
Önceki gün Özel Su Gülistan Kaya Akademi’nin kurucusu olan güzellik uzmanı Gülistan Kaya ile bu konularda sohbet ettik. Bu sorunların çözümüne katkı sunabilecek güzel bir projeden bahsetti. Sektöre kalifiye personeller yetiştirilmesi için bir süre önce Özel Öğretim kurumlarına bağlı bir güzellik akademisi kurduklarını söyledi.
Bu tür kurumlarda eğitim görecek personeller hem belgeli hem de bilgili olarak daha iyi hizmet verecektir. Müşteriye düşen görev de, güzellik merkezlerini ve çalışanlarını iyi araştırmak olacaktır.
‘Ucuz etin yahnisi olmaz’ sözünü de aklınızdan çıkarmayın lütfen.
Aksi halde güzelleşeyim derken, daha büyük sorunlar yaşayabilirsiniz.