Merkez Bankası’nın asli görevi, Türk parasının itibarını korumak, enflasyona karşı halkı korumak için mücadele etmektir. Ancak bizim Merkez Bankamız ne yapıyor peki? Bizim Merkez Bankamız ve ekonomi kurullarımız gerçekten fiyat istikrarını sağlamak, paramızın itibarını korumak için çalışıyor mu? Gerçekten bu soruya evet yanıtını vermek çok güç. Çünkü Merkez Bankası, Maliye Bakanlığı ve ekonomi kurullarımızın icraatları bu soruya hayır cevabını verdiriyor. Dünyanın gelişmiş ülkeleri de bizim gibi enflasyonla mücadele içerisinde. Başta ABD olmak üzere, Avrupa ülkeleri ve gelişmiş ülkelerde Merkez Bankaları fiyat istikrarını sağlayıp, enflasyonla mücadele etmek için faiz yükseltirken, bizde yüzde 80 enflasyon oranına rağmen Merkez Bankası son 2 aydır faiz indiriyor.
Ne faiz yanlısıyım ne de faizden beslenen birisiyim. Ben ekonominin bilimle, rakamlarla yöneticiliğine inanan, bu işi hamasetle değil verilerle yağılabileceğini düşünen birisiyim. Bakın bir yandan ABD Merkez Bankası FED Başkanı Jerome Powell’e bakıyorum bir de bizimkilere. Enflasyonla mücadeleyi kendisine ilke edinmiş ve yüzde 2 hedef için çalışan FED Başkanı Powell ile bizimkilerin bir olması mümkün değil.
Bizim başımızda Nebati gibi Malyeme Bakanı varken yaşadığımız her şeyin başımıza gelmesi normal gerçi. Küçük yatırımcıya borsa çağrısı yaptıktan sonra Nebati’ye güvenenler yine patladı ve borsa her geçen gün arar ediyor. Nebati sayesinde Borsa adeta keriz silkelerken, fakirin de her geçen gün fakirliği giderek artıyor.
Nebati, Kur Korumalı mevduat sistemi icat edip, bir gecede dolar 12ye düştüğü için kahraman ilan edilirken, bugün Dolar yeniden 18 TL’yi geçerek rekorlar kırıyor. Olan bitense ne yazık ki devletimize oldu. Dolar eski yerine gelirken, Kur Korumalı Mevduat sisteminde her ay Milyarlarca TL devletin kasasından birilerine aktarılıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Merkez Bankası 2023 hedeflerinde doları 22-23 TL bandına beklerken, Merkez Bankamız ve Nebati de bu hedef yolunda emin adımlarla ilerliyor. İşte son faiz kararı da bunun en açık göstergesi. Bir yandan döviz kurunu kontrol etmeye çalışmaktan söz edeceksin, bir yandan da dövizin yükselmesi için elinden gelen her argümanı kullanacaksın.
Dünyada bizden başka böyle bir krizde faiz indiren ülke yok. Dünyada bizim kadar saygınlığı kalmayan bir Merkez bankası yok. Dünyada ekonomiyi yürek olarak algılayan, gözlerindeki ışıltıda ekonomiyi bulmamızı isteyen başka bir Bakan yok. Bizde olanlar gerçekten dünyada yok ve bizde olanlar yüzünden ne yazık ki bugünkü sıkıntıları yaşıyoruz.
Kimse ne enflasyonla mücadele olduğuna, ne dövizin yükselmesine karşı bir tedbir olduğuna, ne de paramızın itibarının korunmasına yönelik bir çalışma olduğuna Türk halkını inandıramaz. Ne dar gelirli, ne fakir fukara ekonomiyi yönetenlerin umurunda değil. Ortada direk, garip gureba kaderine terk edilmiş vaziyette. Ve bu halk kitlesi 2023 seçimlerinde ekonomi yönetimlerine gereken cevabı verecektir.