Korona Virüs salgınıyla beraber yıldızı en çok parlayan sektör, hiç kuşkusuz e-ticaret oldu. Son zamanlarda giderek artan e-ticaret firmaları arasında, Türkiye pazarında en önemli yerlerde bulunan Hepsiburada, pandemiyle beraber her geçen gün ilginin arttığı e-ticarette, Türkiye’nin en büyük markası konumunda.
Yüzde yüz yerli sermayeyle kurulan ve hislerinin tamamı yerli olan Hepsiburada’nın Gebze’de bulunan dev merkezinde dün sabah düzenlenen basın toplantısını Mavi Kocaeli Gazetesi olarak takip ettik. Hepsiburada’nın Lojistik Grup başkanı Mehmethan Yallagöz bey tarafından gerçekleştirilen sunum, yaklaşımı ve tecrübesi gerçekten takdire şayandı. Bir kere Şirket, çok dinamik, enerjik, çevresine pozitif ışık saçan bir Lojistik Grup başkanına sahip.
Mehmethan beyin enerjisine ve dinamizmine hayran kaldığımı belirtmek isterim. Konusuna oldukça hakim, misafirleriyle yakın ilgili bir ismin böylesine önemli bir kurumun aşında olması ve elde ettiği başarı gerçekten tesadüf olmadığı çok aşikardı.
Dünyada sektöre hakim olan firmalar, son yıllarda Türkiye pazarına da el attılar ve ne yazık ki, yabancı menşeli bu kuruluşlar Türkiye’de pazarı ele geçirmiş durumda. 5 büyük yabancı şirketin arasında, tek yerli firma ise Hepsiburada. Ve benim temennim, ticarette, lojistikte, e-ticarette olsun sektörde yerli bir firmanın hakim olması. Lojistik de ilk üçe adını yazdıran, Türkiye’nin farklı illerine yeni dev merkezler inşa ederek istihdama katkı sağlayan Hepsiburada’nın başarısı Türkiye’nin başarısıdır.
Eğer bugün sektörün içerisinde Hepsiburada olmasaydı, diğer yabancı menşeli 4 emperyal firma pazarı tamamen ele geçirir, istedikleri gibi at koştururdu. Bu da sadece onarlın kazanması, tüketicinin daha pahalıya ulaşması, üretici ve satıcının da daha fazla maliyeti demekti. Düşük maliyet oranlarıyla Hepsiburada sektörde direnmeye devam ederken, pazarın tamamen ele geçirilmesine de izin vermiyor.
Bakın bu emperyalist firmaların dünyada girdikleri yerde stratejiler belli. O pazarı ele geçirip, yerli firmaları bitiren ve sadece kendileri kazanan bu şirketler aslında bizim markamızı da ele geçirmek istediler ama Hepsiburada grubu onların bu emellerine izin vermedi.
İstihdama, ticarete olan katkılarını anlatırken oldukça heyecanlı olan Mehmethan bey, her geçen gün kötüleşen ekonomik şartlara rağmen küçülmeye gitmediklerini, personel çıkarmadıklarını ve direnmeye devam ettiklerini söyledi. En büyük sıkıntılarının ulaşım maliyetlerinin artması ve ambalaj giderleri olduğunu ifade eden Mehmethan bey, yakıtta indirim, vergiden muaflık, köprü-otoyol geçişlerinin sektöre ücretsiz olması gibi konularda hükümetten adım beklediklerini anlattı. Ambalaj giderlerinin personel giderlerinden daha fazla olduğunu beyan eden Mehmethan beyin bu sözünden ders çıkarılması gerekir. Eğer ki bu giderler bu şekilde artmasaydı, o paralar personele ya da yeni yatırımlarla istihdama gidecekti.
Ben dünkü toplantıdan keyif aldım, Mehmethan bey yöneticileri görünce umudum artarken, yerli bir markanın Türkiye pazarını ele geçirmeye çalışan yabancı şirketlere karşı tek başına kafa tutmasından dolayı da gururlandım.