En başta şunu belirteyim ki her türlü ırkçılığın karşısında olan birisiyim. İnsanca yaşamanın gereğine inanan, dünyanın neresinde bir mazlum varsa yanlarında olunması gerektiğine inanan ancak her şeyden önce ülkesini seven ve bölünmez bütünlüğüne inanan birisiyim.
Dün sosyal medyada bir anda viral olan ve hızlı bir şekilde yayılan bir video görüntüsü binlerce insanı olduğu gibi benimde tüylerimi diken diken etti. Gazetemizde de yer verdiğimiz üzere nereden geldiği belli olmayan onlarca kaçak göçmen, Kocaeli’ye bir kamyonun kasasına getiriliyor ve hepsinin şehre akın ettiğine şahitlik ettik.
Videoyu paylaşan gazeteci, olayın Kocaeli Gebze’de yaşandığını belirttiğinde şaşırmamıştım, çünkü bu benim beklediğim bir konuydu. Ama Gebze’de yaşayan birisi olarak bu manzarayı üzüldüm, içerledim ve videoyu çeken vatandaş gibi sinirlendim. Ardından Valilik konuyla ilgili bir açıklama gönderdi ve söz konusu olayı kabul etti. Valilik olayın Dilovası gişelerde yaşandığını, çeşitli uyruklardan 35 kişinin yakalandığını ve işlemlerinin tamamlanmasının ardından sınır dışı edileceğini açıkladı. Bu kişiler bir günde yakalanabilen ve muhtemelen videoyu çeken vatandaşın fark edip ihbarıyla ele geçirilen kişilerdi. Peki ya yakalanamayanlar? Peki Türkiye’nin diğer il ve ilçelerinde yakalanmadan ülkemize iltica edenler kaç kişidir?
Gerçekten bu manzara korkunç bir hal almaya başladı. Suriye’den, Afganistan’dan, Pakistan’dan, İran’dan yüzlerce, binlerce kaçak göçmen Türkiye’ye geliyor. Bunarlın bir kısmı zaten ekonomik olarak sıkıntı yaşayan güzel ülkemde rahat edeceğini düşünüyor, ki bu tablo öyle değil. Bu gelenler ucuz iş gücünden başka bir anlam ifade etmiyor. Bir kısmı da Avrupa’ya gitmek için ülkemizi basamak olarak görüyor. Bunların içinden Avrupa’ya gitmeye çalışanların başta Yunanistan olmak üzere Avrupa ülkelerinin sınır kapılarında yaşadıkları da kamuoyunun malumu…
Ben mazlumların sığınma taleplerine karşı duyarsız değilim. Ama entegrasyonda büyük sıkıntı yaşayan ve ülkemizde ucuz iş gücüne, adli olaylara, huzursuzluklara karışan bu taleplere karşı ülkemin yol geçen hanına dönüştürülmesine karşıyım. Kuş uçurtmuyoruz dediğimiz sınırlarımızdan bu kadar kişi nasıl gelebiliyor? Artık bu kişilerin gelişleri, bizim başta Banker Bilo olmak üzere 70’lerde Almanya’ya göç edenlerimizin durumunu yansıtır oldu. O zaman da kamyonun sırtında, karpuz, koyun adıyla binlerce Türk Avrupa’nın yolunu tutmuştu.
Her gün Türkiye’nin çeşitli illerinden çok sayıda kaçak göçmenin yakalandığı, sınır dışı edildiği haberleri geliyor ve böyle giderse duracağa da benzemiyor. Ümit Özdağ’ın açıklamalarıyla gündeme gelen bu konunun üzerine devletin titizlikle gitmesi ve sınır güvenliğinin artırılması gerekiyor.