Koronavirüs tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en önemli gündem olmaya devam ediyor.
Bu virüsün her şeyi gündem.
Vaka sayısının artması, tedbirlere uyulmaması ya da neler yapılması gerektiği gibi konular sürekli gündemde.
Haziran ayına kadar günlük vaka sayısı 900’lü rakamlara ve günlük yaşamını kaybeden hasta sayısı 20 civarındayken, ‘Normalleşme’ ile birlikte rakamlar da anormalleşmeye başladı!
Maske-Mesafe-Hijyen kuralına uyulmaması ve aşırı serbestlikler nedeniyle virüsün bulaşma hızı çok yüksek boyutlara ulaştı.
Günlük vefat sayısı 15-20’lerden 50-55’lere çıktı.
Günlük vaka sayısı 900’lerden 1600’lere doğru yükseldi.
Toplam vaka sayısı 300 bine dayandı.
Toplam can kaybı 7 binlere doğru ilerliyor.
Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın aylardır yaptığı uyarılar artık bağışıklık kazanmışçasına umursanmamaya başlandı.
Nisan ve Mayıs aylarındaki tedbirler ve bilinç hem vatandaşta hem de yetkili makamlarca gittikçe azalmaya başladı.
Sağlık çalışanlarının dışında bu virüsü çok ciddiye alan bir kesim kalmadı. En çok dikkat etmesi gereken kesimler bile ne yazık ki büyük bir duyarsızlık ve rahatlık içinde.
Ak Parti Kocaeli Milletvekili Cemil Yaman’ın oğlunun düğünü bir anda tüm Türkiye’de gündem oldu.
Düğüne ben de davetliydim ancak prensip olarak kalabalık etkinliklere katılmama kararı aldığım için gitmedim. Öğrendiğime göre 500-600 kişi davetliymiş ama 1.500’ün üzerinde davetli varmış.
Kamuoyunu en çok rahatsız eden konuların başında, daha birkaç gün önce açıklanan düğün genelgesi. Genelgeye göre düğün ve nikahlar 1 saatte bitirilecek ve paket su dışında hiçbir yiyecek-içecek ikramında bulunulmayacak. Tüm davetliler HES (Hayat Eve Sığar) kodu ile içeri alınacaklar.
Vekil Yaman’ın oğlunun düğününde bu genelgeye uyulmaması elbette büyük tartışma konusu oldu. Bu yasaklar vatandaşa uygulanırken, milletvekilinin düğününde uyulmaması elbette sorgulanması gereken bir husustur.
Cemil Yaman’ın iyi niyetine kimsenin bir şey dediği yok ancak böyle bir hassas dönemde en azından danışmanları ve çevresindekiler Vekil Yaman’ı uyarabilir ve bu üzücü tablo önlenebilirdi.
Cemil Yaman, oğlunun en mutlu gününde bu mutluluğu paylaşacakken ne yazık ki tüm Türkiye’de eleştirilere muhatap olan bir milletvekili oldu. Sevdiğim bir insan, iyi niyetli bir milletvekili ama keşke bu tablo da yaşanmasaydı.