Geçen hafta sonu Türkiye yine siyasi operasyonlarla uyandı. 19 Mart’ta İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınıp zindana atılmasının ardından CHP’li belediyelere yönelik operasyon devam etti.

Bu kez Adana, Antalya ve Adıyaman Belediye Başkanları yolsuzluk iddiasıyla gözaltına alındılar.

Ortada vicdanları yaralayan, hatta tanıdığım pek çok AKP’li dostumun bile içine sindiremediği büyük bir haksızlık var.Elbette suçlu olanlar adalet önünde hesap verecekler. Ama bu ülkede bütün CHP’liler hırsız mı?

Türk adaleti Ankara’nın eski Belediye Başkanı Melih Gökçek hakkında tek bir soruşturma yapmamışken, şimdi bütün CHP’li belediye başkanları “Yolsuzluk yaptın” diye hapse atmak vicdanlara sığar mı?Gerçi kazanması mümkün değildi. Ama 31 Mart’ta maazallah Atasoy Bilgin CHP adayı olarak Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ni kazansaydı, ilk operasyona uğrayacak kişilerden biri olur, bugün Silivri’de İmamoğlu’na arkadaşlık yapardı.

Bakalım, CHP’li şehir belediye başkanları bittikten sonra ne yapacaklar?“Bütün CHP’li başkanlar hırsızsa” bizim İzmit, Derince, Karamürsel Başkanlarına da sıra gelecek mi?

Çok değer verdiğim bir AKP’li dostumun bu gelişmeler karşısında dediği gibi “At izinin it izine karıştığı” bir dönemden geçiyoruz.

Bundan 6-7 yıl öncesine kadar hedefte Kürtler vardı. HADEP’liler, DEM’liler, hepsi “Vatan haini terörist” ilan ediliyordu. CHP, bunlarla samimi olduğu için suçlanıyordu.

Günümüz Türkiye’sinde, iktidar DEM’lilerle can ciğer kuzu sarması. Kuzey Irak’tan 12 askerimizin şehadet haberi geldi, Türkiye’de “Tık” yok.

Geçmişte terörist başı olan İmralı’daki adam, şimdi iktidar yetkililerine göre “Sayın Önder” statüsüne yükseldi.

İktidara yeni bir düşman, yeni bir hedef tahtası lazım. Bu kez CHP seçildi. Geçmişte DEM’lilerin hepsi vatan haini teröristti, şimdi CHP’liler hepsi “Tüyü bitmemiş yetim hakkını yiyen adi birer hırsız” durumunda.

Ülkenin huzuru kaçıyor. Ülkenin dengesi, ekonomisi bozuluyor.

İktidar da geri adım atmıyor, Özgür Özel de sert ceviz çıktı, geri adım atmıyor.

Madem Türkiye’de işler böyle yürüyecekti, biz 31 Mart 2024 yerel seçimlerini neden yaptık? Bütün belediyeler için, iktidar partisi başkan adaylarını atasaydı, biz de seçseydik, iş bitseydi.

Bakın, CHP’li Manavgat belediye başkanı gözaltına alındı. Hakkında ciddi suçlamalar, deliller var. Kimse kalkıp Manavgat belediye başkanını savunmuyor.

Ama bütün CHP’li belediyelere “Hırsız” muamelesi yapmak da doğru olmuyor. Suçlanan kişilerin yaşadığı eziyeti bir yana bıraktım, ülke için iyi olmuyor.

Benim bir tezim var. Günümüz Türkiye’sinde aslında iki kutbun çatışma halinde olduğunu düşünüyorum.

Birinci taraf saltanat ve hilafetin geri gelmesini, Türkiye’nin 29 Ekim 1923’ün arkasına dönmesini isteyenler.

İkinci taraf Atatürk’ün kurduğu laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin devamını isteyenler.

Bırakalım seçimi, anayasa değişikliği referandumunu falan bir kenara. Ortaya bir sandık kurulsun, vatandaşa bu iki seçenekten hangisini istediği sorulsun. Çoğunluk neyi istiyorsa, o olsun ve bu tatsız, hukuksuz kavga sona ersin.

Türkiye bu girdabın içinden başka türlü çıkamayacak gibi gözüküyor.

Bu akşam, Türkiye’deki iki önemli muhalif TV kanalı da 10 gün süreyle kapanıyor. Halk TV ve Sözcü TV’nin karartıldığı 10 günlük sürede bakalım ülkemizde neler neler olacak, çok merak ediyorum.