Öncelikle İzmir’e geçmiş olsun diyorum.
İzmir depremi bize şunu gösterdi ki, yüzde 98’i deprem kuşağında olan Türkiye halen daha depreme hazır değil.
Her depremde aynı şeyler konuşuluyor ve yazılıyor ama hiçbir önlem, hiçbir hazırlık yok.
Mesela 1999’da yaşadığımız büyük Marmara depremi.
Aradan tam 21 yıl geçti.
Ne değişti?
Ne hazırlık yapıldı Kocaeli’de?
21 yıldır yerel yönetimler hangi çalışmaları yaptılar?
17 Ağustos depreminden bu yana Türkiye’nin birçok yerinde depremler meydana geliyor, neden birkaç gün sonra gündem olmaktan çıkıyor?
Şimdi İzmir depremi konuşuluyor. Gündem süresi ne kadar, bir ay mı?
İzmir depremi bize geçmişte yaşadığımız o korkuları yeniden yaşattı.
Bir gece yarısı büyük bir korku ve panik içinde insanların kendilerini evlerimizden dışarı attığımızı…
Şehrin aynı anda her yerinde kaoslar yaşandığını…
Sokaklara dehşetin ve korkuların hakim olduğunu dün gibi hatırlıyorum.
Resmi rakamlara göre yaklaşık 17 bin insanımızı kaybettik 21 yıl önceki, o depremde.
Yüz binlerce insanımız yaralandı.
Bir o kadar bina yıkıldı, kullanılamaz hale geldi.
‘Depremle yaşamaya alışmalıyız’ reçetelerini dinlemeye başladık uzman deprem doktorlarından!
Sonra halkımız kendiliğinden uzmanlaştı!
Yer sarsıntılarını tahmin etme konusunda rasathane ile yarışmaya başladı!
Ama aradan 21 yıl geçmesine rağmen hiç kimse depremden ders almadı.
‘Deprem öldürmez çürük bina öldürür’ gerçeğinden ders almak yerine yine işin kolaycılığına kaçtık, yine akıllanmadık!
Bir sonraki felakette yine ağlamak yine dehşete düşmek için!
Bu ülkeyi yönetenler neden ders almıyor?
Neden gerekli önlemleri almıyor?
İnsanların enkaz altında kalmasını kader ile mi geçiştirelim.
Açgözlü ve merhametsiz müteahhitlerin hiç günahı yok mu?
Bu yapılara izin veren yerel yönetimler suçsuz mu?
Deprem gerçeği bilinmesine rağmen depreme yönelik ciddi anlamda bir çalışma ve önlem olmadığını görüyoruz.
Uzmanlar, İstanbul depreminin yaklaştığını bağıra bağıra söylüyorlar. İstanbul depreminden sadece İstanbul etkilenmeyecek. Çevresindeki tüm şehirler etkilenecek.
Kocaeli de bu şehirlerden birisi.
Bu gerçek bilinmesine rağmen herhangi bir çalışma neden yapılmaz ki?
Plansız şehirleşme ve imar yasalarına aykırı yapılaşma nedeniyle Gebze, deprem riski çok yüksek bölgeler arasında.
Gebze’nin en köşe mahallelerinde bile yıllar öncesinden büyük binalar imar kurallarına aykırı bir şekilde yapılmış.
Her binadan ‘otopark’ vergisi alınmasına rağmen çoğu binalarda otopark yok! Bazı mahallelerde ambulans ve itfaiye girecek yol bile yok!
Depremler şehirleri yerle bir edip coğrafyasını değiştiriyor ama kafaları bir türlü değiştiremiyor!
Demek ki asıl enkaz kafalarda…