Bazı insanlar konuşmayı çok sever.
Bazı insanlar ise nefret eder.
Bazı insanlar ise dinlemekten hoşlanır.
Kimimiz ise bazen anlatacaklarımızı beden diliyle bile anlatırız.
Ama bazı insanı anlam ise kabus olur.
Gelir dikilir karşına, versene şunu?
Neyi dersin
“Şunu işte” der.
Sen yine anlamazsın.
Bir soru daha sorarsın.
Ne istiyorsan açıkça söylermisin?
İpler o anda kopar.
Hemen ilk fırçanızı yersiniz.
Sende hiçbir şeyi anlamıyorsun.
O derdini anlatamaz ama suçlu sen olursun.
Kendini anlatamayan insanlar, hayatlarında yalnız olan insanlardır.
Bu tip insanlar sürekli birisiyle bağlantı kurmaya çalışırlar.
Bir kişi narsistse veya kendini yetersiz hissediyorsa, bilindiğinden emin olmak için genellikle aklına gelen her şeyi konuşur.
Önde gelen üniversitelerin yaptığı araştırmalara göre, insanlar yaşlandıkça daha çok konuşmaya meyilli oluyorlar.
Bunu zaten çevremizde de görüyoruz.
Toplum olarak, çok konuşkan değiliz.
Okuyan ise hiç değiliz.
Avrupa ülkeleriyle okuma oranlarını sakın karşılaştırmayın.
Çok gerilerdeyiz.
Bizi ancak, Asya, Afrika paklar.
Velhasıl insanlar çok konuşur da niye konuşur anlamam.