İzmit’i İzmitlilerle yaşamak…
Orhan Balcı
İzmit doğduğum, gençliğimi yaşadığım, evlenip aile kurduğum, çalışıp para kazandığım, gazetecilik, televizyonculuk yaptığım ve gazetecilik mesleğine ilk günkü heyecanla devam ettiğim kent.
64 yaşımı tamamlayıp 65’ten gün almaya başladığım günümüzde, İzmitlilerle, İzmit’i bilenlerle, İzmit’i yaşamaya devam edenlerle bir araya gelip sohbet etmek, geçmişi, günümüzü ve geleceği konuşmak bana hep keyif vermiştir.
Çünkü,
İzmitlilik başka bir şeydir.
İzmitliler nereye giderse gitsin, 5. günden sonra İzmit’i özlerler ve biranönce geri dönmek isterler.
İzmit her caddesiyle, her sokağıyla, İzmit Körfezi’yle bambaşka bir yerdir.
Denizin bittiği bölgeden alabildiğince ileri bakmak, karşı kıyıyı ve Samanlı Dağları’nın eteklerine yapılan vahşi betonlaşmada olsa orayı seyretmek her kentte görmeyeceğiniz bir manzarayı karşınıza çıkartır.
Benzeri var mı?
Vardır, fakat bu özelliğini içinde barındırmaz.
İzmit Körfezi’nin bir başka özelliği ise üzerinde balıkçı teknelerinden oluşan restorantlarının olması ve bu teknelerde mevsimine göre balık yenmesi, alkol servisinin yapılması.
İşte böyle özelliği olan ve özlenen İzmit Körfezi üzerinde olan “Yakup Reis”te İzmitlilerle bir araya geldim.
Bir tarafımda gazeteciliğin duayeni genel yayın yönetmenim İsmet Çiğit, diğer tarafımda önce teknenin sahibi Yakup Kar, daha sonra Alpay Hacıoğlu, İsmet abinin karşısında Kadir Durmuş, benim karşımda kentin hafızası konumundaki 86 yaşında olan Kemal Kaya, onun yanında ise rahmetli babam Necdet Balcı’nın arkadaşı Burhanettin Balkaya’nın torunu birlikte omuz omuza çalıştığımız Tuğrul Kırankaya…
Herkes öz be öz İzmitli,
Bu toprakların çocukları,
Aileleri ve kendileri İzmit’te değer katmış,
Buram buram İzmit kokan ailelerden gelenler,
Ve hepsi İzmit aşığı…
Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Kadir Durmuş,
Birliği bu konuma getirmek için yaşadıkları sıkıntıları, nerelerden nerelere geldiklerini anlattı.
Özellikle İzmit’in yakın geçmişinde gerek eğlence, gerekse yeme içme sektörünün çok daha farklı olduğunu değerlendirdi.
Eski birlik binasının enüst katında bir dönem çalıştırdığı Birlik Restoranında kimleri ağırladığından söz etti.
Zaman zaman eski İzmit’i ve İzmitlileri özlediğini de ihmal etmedi.
Kemal Kaya ise kentin her konuda hafızası.
Kocaeli Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanlığı, Birlik başkanlığı yaptıktan sonda artık emekli olayım demesine karşın nasıl zorla tekrar oda başkanlığına dönmek zorunda bırakıldığını, Tansu Çiller’in dayatmasıyla nasıl Doğru Yol Partisi Kocaeli İl Başkanı olduğunu, CHP’li Sefa Sirmen ile nasıl birlikte çalıştığını, kent için İzmit için nasıl yollarının kesiştiğini, Haşlak Kenan’ın Şehir Lokantasını, Rahmetli Rıdvan Alyörük ile anılan Kocaeli Fuarı içindeki Şehir Lokantası’nı, günümüzdeki CHP İzmit İlçe binasının karşısında açılan daha sonra Kocaeli Fuarı içine taşınan Erol Akok’un Liman Lokantası’nı, Ömür Restorantı, şimdiki Merkez Bankası’nın köşesindeki Adalı’yı, Seçkin İşkembe’yi, Papağan Restorantı, şimdiki barlar sokağına inerken köfteci Ferruh’un karşısındaki Bolu Restorantı, Geçit Restorantı, günümüzde mağaza olan Ticaret Odası’nın en üst katında bulunan Borsa Lokantası’nı, esnafların daha iyi olması için yaptıklarını konuştuk.
İsmet abi, Tuğrul ve ben bu anlatılanlara zaman zaman örnekler vererek eşlik ettik.
Ancak,
Daha çok dinledik.
Finalde ise Kocaelispor’da zor bir dönemde başkanlık yapan İbrahim Saral ile günün ve Kocaelispor’un değerlendirmesini yaptık.
Başkan Recep Durul’a ve yönetimine güveniyor.
İzmitlilerin bir araya gelerek bu sohbetleri yapması benim de içinde bulunduğum Eski Dostlar buluşmalarında oluyor.
Zaman zaman da bu buluşmalarla hafızamızı yeniliyoruz.
İyi ki İzmitliyim,
İyi ki İzmitteyim,
İyi ki böyle dostlarım var…