2022-2023 Eğitim-Öğretim dönemi için kayıtlar başladı, kayıtlar her yıl olduğu gibi bu yıl da benzer şekilde başlıyor.
Milli Eğitim Bakanı, kendisinden önceki bakanlar gibi, her yıl bu dönemde olduğu üzere açıklama yaptı; “Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bu coğrafyasında, bu ülkenin içerisinde hiç kimseden kayıt için devlet okullarından bağış alınamaz."
Cümle gayet net, çok açık, tartışmaya, şüpheye yer bırakmıyor.
Milli Eğitim Müdürleri başta olmak üzere, hemen her okulun müdürü de benzer şeyleri söyler, ‘kayıt parası alınamaz”
Bakanlar, müdürler böyle der de, resmi açıklama tam olarak böyledir ama gelin görün ki, gerçekler hiçte öyle değildir.
Okulların güvenlik, temizlik personeli ihtiyacı vardır, fiziksel sıkıntıları vardır, spor kolunda eksikler vardır, tamirat, tadilat işleri vardır ve bu ihtiyaçlar ne yazık ki, merkezi yönetim tarafından tam ve eksiksiz olarak hiçbir zaman karşılanmaz.
Yeni eğitime başlayacak öğrenciden kayıt parası almak başta olmak üzere, okulun döner sermayesi, servis ve kantin işletmelerinden de ciddi bağış alınır.
Bu paraların hiçbiriyle de devletin memura olan müdürler ilgilenmez.
Okul Aile Birlikleri vardır, tamamen okul müdürü ile koordineli çalışırlar, bu para-pul işlerini Okul Aile Birlikleri yürütür.
Devletin Müdürü pazarlıklara, alış-verişe girmez ama hepimizin de bildiği gibi perde arkasında bu pazarlıkları yürüten müdürlerdir.
Bu durum, hile-hurda, yanlış da değildir, kesinlikle bir zorunluluktur.
2-3 bin öğrencisi olan okula gönderilen temizlik personeli de yetersizdir, güvenlik personeli diye de bir kadro yoktur, ama bunların olması da zorunluluktur.
İşleyiş gayri resmi gözükse de, bu durum artık kabul görmüş, kendi içinde resmiyette kazanmıştır.
Servis işini yapan, kantin işletmesini yapan firma, temizlik personeli maaşını da öder, pazarlıklarla daha fazlası da alınır, bunu bilmeyen Milli Eğitim Müdürü, Bakan yada Bakanlık personeli de yoktur.
İşler böyle yürür.
Okullar da kayıt parası ve diğer katkı paylarının alınmaması için merkezi idarenin daha büyük bütçeler ayırarak, personel ve fiziki ihtiyaçların tamamını karşılaması gerekli yada yerel yönetimlerin, belediyelerin eğitim işine el atması gerekli.
Şayet, okullarımızın fiziki ihtiyaçlarını, temizlik ve güvenlik personelini belediyelerimiz karşılamazsa, kayıt parasından da, döner sermayeden kar etme ve ‘bağış’ adı altında zorunlu para alma olayından kurtulmak mümkün değildir.
Özellikle bizim bölgemizdeki belediyeleri için söylüyorum, bizim belediyelerimizin okullarımızın tüm ihtiyacını karşılayacak bütçesi de, gücü de var.
Bazı belediyelerimizin sorumluluk alanı dışında okullarımıza ciddi katkılarını da görmekteyiz, ama bunu belediye başkanlarının inisiyatifinden çıkartarak, yasal bir düzenleme ile resmileştirmek ve zorunlu hale getirmek gerekli.
O zaman kayıt parası da alınmaz, başka türlü pazarlıklar da olmaz.