BIST9.448,11 %-1.7
USD38.0095%0,13
EURO40,9460 %-0.3
ALTIN3.761,70 %0.82

Mutlu sonlara kim inanır?

Ayşe Nur Tekin

Abone OlGoogle News
27 Şubat 2025 00:00

Hayat başlangıcı ve sonu belli olmayan inişleri ve çıkışlarıyla dolu uzun bir yolculuk. Bu yolculukta herkes bir şekilde mutluluğun peşinde mutlu sonların var olup olmadığını sorguluyor. Masallarda filmlerde ve romanlarda sıkça karşımıza çıkan ‘’ve sonsuza kadar mutlu yaşadılar’’ cümlesi gerçeği yansıtıyor mu yoksa sadece insanları avutan bir hayal mi? Kimileri mutlu sonların varlığına inanır aşkın dostluğun ve başarıların bir noktada insanı sonsuz bir huzura ulaştıracağını düşünür. Kimileri ise hayatın sürekli bir mücadele olduğunu mutlu sonların yalnızca hayal ürünü olduğunu savunur. Peki gerçekten mutlu sonlar var mı? Yoksa sadece anlık mutluluklar mı yaşıyoruz?

Çocukluğumuzdan beri dinlediğimiz masallar kahramanların zorluklardan geçerek mutlu sona ulaştığını anlatır. Külkedisi kötü üvey annesi ve kız kardeşlerinin eziyetine rağmen prensle evlenir ve mutlu olur. Pamuk prenses kötü kraliçenin tüm entrikalarına rağmen prensin öpücüğüyle hayata döner ve mutlu yaşar. Bu hikayeler bizlere hep bir umut verir. Ne kadar kötü şeyler yaşarsak yaşayalım sonunda mutluluk bizi bulacaktır. Gerçek hayatta insanlar aşık olur ayrılır evlenir boşanır iş bulur işten çıkarılır başarılı olur başarısızlığa uğrar. Mutluluk anlıktır devamlı bir durum değildir. Belki de mutlu son diye bir şey yoktur sadece mutlu anlar vardır.

Hollywood filmleri genellikle mutlu sonlarla biter. Kahraman kötü adamı yener sevdiği kadına kavuşur ya da büyük bir başarı elde eder. İzleyiciler salonu terk ederken içlerinde bir huzur duygusu olur. ‘’evet her şey yoluna giriyor’’ ancak hayat her zaman filmler gibi değildir. Bazı filmler gerçekçidir ve mutlu sonun her zaman mümkün olmadığını gösterir. Örneğin ‘’Titanic’’ filminde Jack ve Rose’un büyük aşkı trajik bir şekilde sona erer. ‘’Yeşil Yol’’ filminde adaletin her zaman sağlanmadığını görürüz. Gerçek hayatta olduğu gibi bazı hikayeler mutlu bitmez. Ama bir yandan da şu soru akıllara gelir. Eğer bir hikaye mutlu bitmiyorsa henüz bitmemiş olabilir mi? Belki de hayat devam ettiği sürece yeni mutluluklar bulmak mümkündür.

Aşk mutlu son kavramıyla en çok bağdaştırılan duygulardan biridir. İnsanlar birbirini sever onunla bir hayat kurmak ister ve birlikte sonsuza kadar mutlu olmak hayalini kurar. Ancak aşk sadece başlangıçtan ibaret değildir zamanla değişen emek isteyen bir süreçtir. Bir çok insan aşık olur büyük hayaller kurar ama zamanla ilişki değişir. Kimi aşklar sona erer kimi aşklar dönüşerek devam eder. Bazı insanlar için mutlu son sevdiği kişiyle bir ömür geçirmekken bazıları için mutlu son mutsuz bir ilişkiden kurtulmak olabilir. Belki de aşta mutlu son yoktur. Sadece birlikte geçirilen mutlu anlar vardır. Birini sevmek onunla güzel anılar biriktirmek ve bu anıları hatırlamak belki de gerçek mutluluk budur.

Birçok insan başarıya ulaşınca mutlu olacağını düşünür. Büyük bir kariyer iyi bir iş yüksek bir maaş. Ancak başarıya ulaştığında mutluluğun garantisi olmadığını fark eder. Çünkü her zirvenin ardındayeni bir hedef vardır. Örneğin bir yazar en büyük hayali olan kitabını yayımlattığında mutlu olur. Ama bir süre sonra ‘’daha iyisini yazabilir miyim?’’ diye düşünmeye başlar. Bir sporcu şampiyon olduğunda ertesi yıl da aynı başarıyı sürdürme baskısını hisseder. Mutluluk bir hedef değil bir süreçtir. Başarı elde edildiğinde mutlu olunur ama o mutluluk kalıcı değildir. Yeni hedefler yeni mücadeleler her vardır.

Belki de mutlu sonlara inanmak yerine mutlu anları yaşamaya odaklanmak gerekir. Hayat sürekli değişen bir yolculuktur. Her son yeni bir başlangıçtır. Mutlu son yoktur belki ama mutlu anlar vardır. Önemli olan o anları fark etmek ve kıymetini bilmektir. Belki de gerçek mutluluk bir hedefe ulaşmak değil o hedefe giderken yaşanan güzellikleri görebilmektir. Peki gerçekten mutlu sonlar var mıdır? Yoksa biz mi onları yaratıyoruz? Bir olayın nasıl sonuçlanacağını belirleyen şey ona nasıl baktığımız olabilir mi?

Yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.600 karakter kaldı
×

Bu sayfalarda yer alan yorumlar kişilerin kendi görüşleridir.
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde mavikocaeli.com.tr’nin görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır.
Yazılanlardan mavikocaeli.com.tr sorumlu tutulamaz.

0 Yorumlar

    Ayşe Nur Tekin

    mavikocaeli.com.tr köşe yazarı

    Tüm Yazıları