BIST10.924,53%-1.3
USD42.213%0,24
EURO48,8961 %0.49
ALTIN5.434,09 %0.83

TBMM’de halkın ve bilimin temsilcisi: Prof. Dr. Mühip Kanko

Mavi Kocaeli Gazetesi olarak başlattığımız röportaj serisine bugün Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko ile devam ediyoruz.

Güncelleme Tarihi: 18 Ağustos 2025 09:52
Abone OlGoogle News

Kocaeli Üniversitesi’nde Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi bölümünde görev yapan 2014 yılında profesör unvanını alan Kanko, 2023 yılında yapılan genel seçimde CHP’den Kocaeli Milletvekili seçildi. Hekimliğini, milletvekilliğini, yaşamını, kente yönelik görüşlerini, Kocaeli Üniversitesi’nden şehir hastanesine, Kandıra’daki çöp tesisi projesinden komisyon ve yeni çözüm sürecine kadar birçok konuyu değerlendirdi. Röportajda sorularımıza içtenlikle yanıt verdi.

Gazetemizin 42 Evler’deki yeni ofisindeki röportajı gazetemizin sorumlu yazı işleri müdürü Orhan Balcı, İdari Müdürümüz ve köşe yazarımız Tuğrul Kırankaya, muhabirimiz Oğuzhan Hafızoğlu ile foto muhabirimiz ve köşe yazarımız Ziya Ulaş ile gerçekleştirdik. Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, “Cumhuriyeti ve kazanımlarını korumak bizim en önemli görevimiz, Cumhuriyet korunacaksa CHP sayesinde korunacak” dedi.

 

“KOÜ BÖLGENİN LOKOMOTİFİ”

Prof. Dr. Mühip Kanko’ya göre Kocaeli Üniversitesi, Sakarya ve Düzce ile kıyaslanmayacak ölçüde “bölgenin lokomotifi” konumunda. Kanko, destek olmadan sıçrama beklemenin gerçekçi olmadığını belirterek, “Üniversitenin iyi yerlere gelmesi sadece rektörle olacak iş değil, devletin ve özellikle sanayi kuruluşlarının destek vermesi lazım. Bursa’da çalışırken kliniklere holdinglerin adının verildiğini gördüm. Bizde böyle bir destek yok.” dedi. Hastane tarafında hasta yükünün çok fazla olduğuna, öğretim üyelerinin de “bilime inanan, meraklı” insanlar olduğuna dikkat çeken Kanko, servis tartışması, kış şartları, otopark krizi ve yıllardır süren cami inşaatı gibi sorunların çözülmesi gerektiğini vurguladı. Kanko, “Kışın yolların kapandığı yere servisleri kaldırırsanız büyük sıkıntı olur. Şu an hastaneye araba park  etmek neredeyse imkansız. Bu sorunlara rağmen hastanenin işleyişi gayet iyi ilerliyor” diye konuştu.

“VEKİLLİK VE HEKİMLİK BİR ARADA ZOR”

Milletvekili olurken hekimliği de sürdürmeyi düşündüğünü ama ikisini aynı anda yürütmenin zor olduğunu belirten Kanko, “Niyetim hekimlik de yapmaktı, fakat bizim branş takip gerektirir. Bu tempoda hekimlikle vekilliği birlikte yürütmek zor. İkinci dönem olmazsa hekimliğe dönerim, onunla ilgili bir sıkıntım yok” dedi.

 

“VEKİLLİK HOŞUMA GİDİYOR”

“Yeni vekil olduğumuz için tanınırlığımız az” diyen Kanko, buna karşın staj ve çıraklık mağdurları gibi dosyaları ısrarla gündemde tuttuklarını söyleyerek, “Adana’da vatandaş ‘Mağduriyetimizi dile getiriyorsunuz’ diyor. Türkiye’nin sorunlarına parmak basmak önemli. Bunu bireysel de yapabilirsiniz ama milletvekilliğiyle daha etkili oluyor, hoşuma gidiyor” ifadelerini kullandı.

“TEKRAR ÜNİVERSİTEYE DÖNERİM”

Milletvekilliğinin ilk döneminde olan Prof. Dr. Mühip Kanko görev süremin sonunda ikince kez milletvekilliği yapmak isterim. Bizim iktidarımızda görev yapmak çok daha farklı olacak. Süreç biziz nereye taşır bilmiyorum. Milletvekilliğine devam etmezsem seve seve üniversiteye döner hekimlik görevime devam ederim” dedi.

KOMİSYONDA CHP’NİN ROLÜ

Çözüm süreci ve komisyon hakkında değerlendirmelerde bulunan Kanko, DEM Parti’yle “ortaklaşılan noktalar” olduğunu söyledi. Kanko, “Üç ay önce ‘DEM’i kapatalım’ diyenlerin şimdi ‘Abdullah Öcalan meclise gelsin’ demesine tanığız. Komisyonu kapalı yapacaklardı, itiraz ettik. Sadece ikinci oturum kapalı olacak, diğer bilgiler açık. Normalde Meclis’in gizli oturum tutanakları 10 yıl açılmaz ama bu komisyon tutanağı olduğu için açıklanabilir; sorun yok.” dedi. CHP’nin devletin kurucu değerleri açısından sorumluluğunu hatırlatan Kanko, “Türkiye yaklaşık 45 yıldır çok acı yaşadı. Savcılarımız, hakimlerimiz, öğretmenlerimiz kaybedildi. Böyle bir mesele masaya geliyorsa ‘Ben yokum’ diyemezsiniz. Muhalefet olarak Cumhuriyet’in temellerine zarar gelmemesi ve adaletin herkese sağlanması için o masada olup herkesin hakkını savunmalıyız. Karşı olduğumuz bir durumu topluma en iyi şekilde anlatacağız. Cumhuriyet korunacaksa CHP sayesinde korunacak. Endişeler normal, hükümetin CHP’ye karşı sicili temiz değil. Manipülasyona açık hamleler yapılıyor. Halk ‘Niye masaya oturuyorsunuz?’ diyebilir. Biz Türkiye’nin sorunlarını çözmek için oradayız terör örgütüne imtiyaz vermek için değil ve asla o noktada olmayacağız” ifadelerini kullandı.

 

KOCAELİ’DE BELEDİYELERİN TABLOSU

Özellikle CHP’li belediyelerin gelir kaynaklarının kısıtlı olduğunu, hükümet desteğinin çok düşük kaldığını anlatan Kanko, “Bir ara maaşları ödeyemeyecek noktaya gelinmişti” dedikten sonra bugünlerde baskının ana sorun olduğunun altını çiziyor. Kanko, “Karamürsel’de Ahmet Başkan çalışıyor ama nispeten uzakta olduğu için projeleri çok görünmüyor. Derince ve İzmit ise göz önünde. Özellikle İzmit’in icraatlarına muhalifler baskı kurmaya çalışıyor. Çöpten düşen bir parçayı fotoğraflayıp propaganda yapıyorlar. Buna rağmen memnuniyet yüksek.” dedi. Sertif Gökçe’yi “Türkiye çapında adı olan bir başkan” diye tanımlayan Kanko, Taşköprü projeleri, Çenesuyu’nun yaygınlığı, süt alımında üreticiye verilen en yüksek destek ve Derince’nin kaliteli peynirlerinin önemli projeler olduğunu belirtti.

“BİR ARAYA GELME ORTAMI KALMADI”

Kocaelili diğer milletvekilleriyle zaman zaman konuştuklarını söyleyen Kanko, “YRP’li Mehmet Bey’le sık görüşüyoruz, Saadettin Hoca’yla da hukukum var.” dedi.  Kanko, buna karşın “eskisi gibi kent adına bir araya gelme ortamının kalmadığını” söyleyerek, “Kocaeli Üniversitesi’ndeki servis problemi gibi konularda iktidar vekillerinin de inisiyatif alması gerekirdi. Bireysel ilişkiler iyi olabilir ama birlikte hareket etme kentin sorunlarına çağre üretme gibi bir durum artık yok.” diye konuştu.

DİPLOMA SKANDALLARI VE VERİ GÜVENLİĞİ

Kanko, “Hiç sınava girmeden diploma almak kabul edilemez” görüşünde. 2022’de bir vekilin konuyu gündeme getirdiğini, AKP’liler arasında yurt dışı diplomalıların çokluğuna dikkat çektiğini söyleyen Kanko, “Üniversite ciddi efor ve sınav gerektirir. Önemli yerlere, bu diplomalar sayesinde atanan isimler var bu olmamalı. 50 bin liraya doktora diploması veriyorlar, böyle şey olur mu? Şeffaflık olmazsa iktidar değişiminde büyük tartışmalar yaşanır.” dedi. Veri güvenliğine ayrı parantez açan Kanko, “Komisyonda özel şirketlerin sağlık verilerine ulaştığını, sigorta yaptırmak isteyen bazı kişilerin bu yüzden geri çevrildiğini biliyoruz. Katar’ın verilere ulaştığı biliniyor. Bu çok kritik.” diye konuştu. Almanya’nın resmi yazışmalarda halen mektuplaşmayı sürdürdüğünü söyleyen Kanko, her şeyin elektronik ortamda olmasının yanlış olduğunu belirtti.

 

“SOKAĞA ÇIKIN GÖRÜN”

Ekonomik sıkıntılar hakkında da konuşan Kanko, “Ekonomik sıkıntıları anlatmaya gerek yok. Sokağa çıkın görün. İnsanlar kredi çekemiyor, verilse de faizi çok yüksek. Bizim ilimizde kiralar 40–50 bin liraya çıktı. Hükümet ‘problem yok’ diyor. Enflasyon 60 iken 30 açıklayıp yüzde 10 zam verirseniz vatandaş otomatik fakirleşir. Devletin milletvekilleri için verdiği maaş yetmiyor demiyorum ama konforlu bir yaşam olmuyor; arsa alayım, yatırım yapayım yok. Biz zaten lüks yaşamıyoruz” sözlerini kullandı.

PARTİ İÇİ GÖREV PAYLAŞIMI

Parti içi seçimlerde Harun Özgür Yıldızlı’ya idari amirlik için aday olmasını önerdiğini söyleyen Kanko, “Ben grup yönetimine girdim, şimdi parti meclisi toplantılarına da giriyorum. Harun Bey mecliste genel başkanı karşılama, meclis ilişkilerini kurma gibi görevlerde yetkili. İkimizin de görevi var. Bu dönem genel başkanın elini rahatlatmak için her şeyi yaptık ve kendisiyle de çok yakınız” dedi.

TUTUKLU BELEDİYE BAŞKANLARI

Abdurrahman Tutdere’yi “her şeyine kefil olabileceği” bir dost olarak anlatan Kanko,
 “Eşimle sabah kalktık, ‘Tutuklandım’ mesajını gördük, eşim bile isyan etti. Bu adam Adıyaman için gece gündüz çalışan, haram lokma yemeyecek biri, melek gibi. İzmir milletvekilimiz genel başkana ‘Adıyaman’ı Abdurrahman dışında kazanamayız’ demişti, o dönem ankette yüzde 70 görünüyordu. Ekrem İmamoğlu’nu 1.600 kez denetlemişsiniz, bir şey bulamamışsınız. Mehmet Murat Çalık günlerdir hasta, Muhittin Böcek yıllardır başkan… Bugün mü hedef oldular?” dedi. Sürecin “CHP’yi bitirmeye dönük bir proje” olduğunu ama işlemediğini savunan Kanko, “İşleseydi CHP’nin kapatılmasına kadar giderdi. Ekonomi de sarsıldı. İmamoğlu’nu içeri attınız, 60 milyon dolarınız gitti. Türkiye yönetilemiyor, savruluyor” diye konuştu.

 

ÇÖP TESİSİ VE HADDEHANE PROJELERİ

Çöp tesisi ve haddehane projelerinin yanlış olduğunu düşünen Kanko, “Cezaevinin yanına çöp tesisi yapılamaz, oradaki insanların hayatını riske atarsınız. Bölge su kaynakları ve ormanlarla dolu. İZAYDAŞ kurulduğunda şehir dışındaydı, çevreye zarar vermeyecek konumdaydı. Şimdi yerleşim var, ağır koku var. Çünkü amacı dışında kullanıldı” dedi. Haddehane için de trafik ve sağlık uyarısı yapan Kanko, “Günde 2–3 bin tır giriş-çıkış yapacak, nereden girecek? İnsanların yanı başına tesis kuruyorsunuz. Yıllar önce Dilovası’nda yapılan araştırmada yeni doğan bebeklerin idrarında ağır metaller bulundu. Dilovası’ndaki kirlilik apaçık bir gerçek” ifadelerini kullandı.

“AŞI KARŞITLIĞINA ÖNLEM ALINMALI”

Dünyada ve ülkemizde aşı karşıtlığının arttığını söyleyen Kanko, komisyonda bakanlığa açık çağrıda bulunduğunu belirterek, “Aşı karşıtlığı artıyor. Komisyonda bakanlığa ‘Bu durumu şeffaf bir şekilde anlatmazsanız bir sonraki pandemide kimse aşı olmayacak’ dedim. Dünya pandemiyi aşıyla aştı. Tüm TV’lerde aynı saatte 1 dakikalık bilgilendirme yayınlansın. Yapılmazsa karşıtlık büyür. Bir çok salgın hastalık aşıyla önlendi. Onun için mutlaka bir önlem alınması gerekir. Aşı bilincini artırmamız şart” sözlerini dile getirdi.

“HERKES ŞEHİR HASTANESİ’NE GİTMEMELİ”

Prof. Dr. Mühip Kanko, Kocaeli Şehir Hastanesi’ni “Çok büyük bir hastane” diyerek övüp, ardından sistemsel eleştirilerini sıraladı. Kanko, “2 milyonluk şehirde hastanenin tek merkezde olması yükü artırıyor. Yoğun bakım, ameliyat için her milletvekiline telefonlar geliyor. Büyüklük karmaşayı artırıyor. Körfez’den 17 durakla gidiliyor; ambulansla bile 15–20 dakika sürüyor. Alt kat neredeyse AVM gibi. Restoran, pastane, kahveciler… Yandaş işletmelere ek gelir kapısı olmuş, doğru bulmuyorum. Herkes Şehir Hastanesi’ne gitmemeli, ateşi olan da grip olan da oraya gidince yük artıyor” dedi.

 

ULAŞIMDA RAYLI SİSTEM

Kocaeli’de ulaşım sorunlarındaki çözümün yeniden kurgulanmış toplu taşıma ve raylı sistem olduğunu belirten Kanko, “Gölcük ayrı bir şehir gibi. Osmangazi Köprüsü var ama pahalılıktan dolayı herkes bu taraftan geçiyor. Yolu genişleterek trafik çözülmez, raylı sistemi o bölgeye götürmeliyiz. Tramvay şehir içini rahatlattı ama artırmak lazım. İki yakayı deniz ulaşımıyla da bağlayabiliriz. Girişimler var ama ne zaman, nasıl olacak bilinmiyor.” diye konuştu. Safiport kavşağını “ciddi problem” diye nitelendiren Kanko, “Her şey yapılmış ama bir-iki bağlantıdaki sorun yüzünden bırakılmış” sözlerini kullandı. Kanko, tır garajı eksikliği yüzünden ağır vasıtaların ara sokaklara park etmesini de “çok ciddi” bir sorun olarak tanımladı.

MÜSİLAJ UÇAĞI

Sekapark’taki uçağın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin CHP’ye geçmeden önce Marmara üzerinde uçup müsilaj boşaltan firmaları uyardığını söyleyen Kanko, “O uçağın kestiği cezalar İBB’ye gidiyordu. İBB partimize geçince o cezalar gitmesin diye 1 milyon dolarlık uçağı burada bekletiyorlar. Geçmiş yıllara göre müsilaj sorunu biraz daha azaldı ama bu yapılan iş çok yanlış” dedi.

“YAŞANABİLİR KYK YURTLARI ŞART”

Artan kiraların öğrenciyi özel yurtlara ittiğini ama koşulların kötü olduğunu anlatan Kanko, “Bir yatak için 15 bin lira istiyorlar. Kendi çocuğum için İstanbul’da 20 yurt gezdim, hiçbirine bırakmadım. Bu yıl fiyatlar daha da artacak. Yurt sorunu bir yılda çözülecek bir sorun. TOKİ nasıl konut yapıyorsa öyle yurt yapılmalı. İnterneti, bilgisayarı, kütüphanesi olan yaşanabilir KYK yurtları şart.” diye konuştu.

PARTİ İÇİ SEÇİMLER

Genel merkezin aldığı karar doğrultusunda parti içi seçimler süreci mahalle delegelerinin belirlenmesiyle başladı diyen Kanko bu konuda her zamanki gibi taraf olmayacağım. Parti içi demokrasiye uygulayan tek partiyiz ve yapılacak yarış demokrasi kuralları çerçevesinde olacak. Buda partimize ayrı bir hareket getirecek. Göreve talip olan her üyemizi değerlidir ve talip olduğu görevi rahatlıkla yapabilecek kapasitededir” ifadesini kullandı.

 

KOCAELİ İÇİN NE KADAR GEÇ KALINDI?

Deprem konusuna da değinen Kanko, “1999 Marmara Depremi’nin üzerinden 26 yıl geçti. 17 bin canımızı kaybettiğimiz bu büyük felaketten sonra ülkemiz derin acılar yaşadı. Deprem vergisi adı altında o günden bugüne yaklaşık 40 milyar dolar toplayan hükümetin, 6 Şubat Depremi’nde hiçbir hazırlık yapmadığı acı bir şekilde ortaya çıktı. Bugün Kocaeli özelinde baktığımızda hâlâ Büyükşehir Belediye Başkanı çıkıp ‘Kocaeli’nin depreme hazır hale gelmesi için 10 yıla ihtiyacımız var’ diyebiliyor. Bu söz aslında bir itiraftır: 23 yıldır iktidarda olan ve Kocaeli Büyükşehir’i yöneten AKP hükümeti ve yerel yönetimi bugüne kadar somut adımlar atmamış, 26 yılı boşa harcamış, bugün de ‘10 yıla ihtiyacımız var’ diyerek hiçbir şey yapmadığını açıkça ortaya koymuştur” dedi.

“DEPREM GERÇEĞİ YOK SAYILIYOR”

Kanko, “Unutmayalım: Deprem anlık bir olaydır. 10 yıl zaman istemek, deprem gerçeğini yok saymaktır. Halkın canı bu kadar ucuz değildir! Bu büyük bir sorumsuzluktur. Finansal bahaneler öne sürülüyor, ama halk bahane değil çözüm istiyor. Kamu binalarını yenileyip vatandaşın evini kaderine terk etmek, iktidarın ihmalkârlığının en açık göstergesidir. Bugün Kocaeli’de 315 bin binanın 161 bini 1999 öncesi yapılmış, on binlerce bağımsız birim risk altında. Bu tablo karşısında ‘10 yıl daha lazım’ demek, aslında ‘bugüne kadar görevimizi yapmadık’ demektir. Kocaeli halkı artık korkuyla değil güvenle yaşamak istiyor. Oyalamaları, bahaneleri kabul etmiyoruz. Bugün harekete geçmeyenler, yarın yaşanacak felaketin sorumluluğundan asla kaçamayacaktır! Kocaeli halkı, korkusuzca yatağa girmek, ‘evim güvenli’ diyebilmek istiyor” ifadesini kullandı.

KANKO’NUN BİR GÜNÜ NASIL GEÇİYOR?

Muhip Kanko kendi hayatında sıradan bir gününün nasıl geçtiğini şöyle anlatıyor, “Boş günüm nadir. 08.00–08.30 gibi kalkarım, ailemle kahvaltı yaparım. Okey oynamayı severim, ekibimiz vardır. Esnaf arkadaşlarımla sohbet etmeyi çok severim. Hekimlikte de böyleydi, kendimize zaman ayırmak zordu. Neredeyse 15 yıldır tatile gitmedim.”

 

MÜHİP KANKO KİMDİR?

Mühip Kanko 1965 yılında Tunceli'nin Hozat ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Mersin'de tamamladı. 1989 yılında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdi.
Mecburi hizmetini Tunceli Pertek Merkez Sağlık Ocağında yaptı. 1991-1996 yılları arasında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalında ihtisasını tamamladı.
1996-1999 yılları arasında Sakarya Devlet Hastanesi’nde kalp ve damar cerrahisi uzmanı olarak çalıştı. 1999'da Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalında öğretim görevlisi kadrosunda göreve başladı. 2002 yılında yardımcı doçent doktor, 2008 yılında doçent ünvanı aldı. 2014 yılında aynı kurumda profesör kadrosuna atandı.

Kocaeli Üniversitesi Senato Üyeliği, Tıp Fakültesi Yönetim Kurulu Üyeliği, Hastane Başhekim Yardımcılığı, Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanlığı ve Cerrahi Tıp Bilimleri Başkanlığı görevlerini yürüttü. Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği, Vasküler Cerrahi Derneği ve Fleboloji Derneği gibi mesleki derneklere üyedir. Yerli ve yabancı bilimsel dergilerde yayımlanmış makaleleri ve uluslararası toplantılarda sunulmuş çalışmaları bulunmaktadır. Türk Tabipleri Birliği ve SODEV üyesidir.

İngilizce ve Fransızca bilen Kanko, evli ve 2 çocuk babasıdır. 

14 Mayıs 2023 seçimlerinde CHP'den 28. Dönem Kocaeli Milletvekili seçildi.

 

Mehmet Kaan Demir
Yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.600 karakter kaldı
×

Bu sayfalarda yer alan yorumlar kişilerin kendi görüşleridir.
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde mavikocaeli.com.tr’nin görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır.
Yazılanlardan mavikocaeli.com.tr sorumlu tutulamaz.

0 Yorumlar