BIST10.924,53%-1.3
USD42.213%0,24
EURO48,8961 %0.49
ALTIN5.434,09 %0.83

Kocaelispor’un yaşayan hafızası: Bülent Özer

Kocaelispor 16 yıl aradan sonra Süper Lig’de ilk maçına bugün çıkıyor.

Güncelleme Tarihi: 11 Ağustos 2025 10:23
Abone OlGoogle News

Mavi Kocaeli Gazetesi olarak bugünün anlamına özel röportaj serimizde hem Kocaeli’nin hem de Kocaelispor’un hafızası olan ilimizin sevilen ve saygı duyulan simalarından Bülent Özer ile özel bir söyleşi gerçekleştirdik. Kocaelispor’un tarihini, özel anılarını, altyapı vizyonunu, belediyecilikteki vizyonunu ve daha birçok hikayeyi Bülent Özer'in kendisinden dinledik.

Gazetemizin 42 Evler’deki yeni ofisindeki söyleşiyi röportaj ekibimiz gazetemizin sorumlu yazı işleri müdürü Orhan Balcı, İdari Müdürümüz ve köşe yazarımız Tuğrul Kırankaya, muhabirimiz Oğuzhan Hafızoğlu ile foto muhabirimiz ve köşe yazarımız Ziya Ulaş ile gerçekleştirdik. Bülent Özer, “İzmit Belediyesi’nde İzmit için, Kocaelispor’da yeşil siyahlı camia için görev yaptım. Bundan da son derece mutluyum” dedi.

 

50 YILI AŞAN BİR SÜREÇTEN ÖNE ÇIKANLAR

Kocaelispor içinde 50 yılı aşkın süre görev yapan Sefa Sirmen, Hikmet Erenkaya, İbrahim Saral, Serhan Gürken, Muammer Çelik’in başkanlık döneminde görev yapan Bülent Özer anlattı, zaman zaman arada soru yönelttik ve böyle bir söyleşi ortaya çıktı.

RENK TARTIŞMASI VE BİR YILLIK GECİKME

-Ben futbola Baçspor’da başladım. 3 takım birleşti o zaman. Doğanspor, Baçspor (Kocaelispor ismiyle amatörde oynuyor) ve İzmit Gençlik. 3 tane amatör takım birleşecek profesyonel takım olacak ve şehir ismiyle girecek dediler. Kocaelispor’un kuruluşundan beri varım. Ben askerken kuruldu aslında Kocaelispor. Top oynarken kurulamadı çünkü forma rengi için tartışma çıkmıştı. 1 yıl geç profesyonel olduk. Sakarya kuruldu, Bursa kuruldu, Trabzon kuruldu biz kurulamadık. O sırada ben asker olmuştum. Askerliğimin bitmesine 6 ay kala Kocaelispor kurulmuştu. Doğanspor’un rengi sarı-siyahtı. İzmit Gençlik’in siyah-beyazdı, Baçspor’un da yeşil-beyazdı. Bunun içinden o zaman iki renk seçiliyordu. Seçerken tartışma çıkmış daha sonra yeşil-siyah renkler kabul edildi.

 
 

MUSTAFA DENİZLİ İLE TARTIŞMA

-Kocaelispor’da bizim zamanımızda Mehmet Sadık Efe gibi bir adam vardı. İkinci başkandı. Onun bize tanımış olduğu imkanlarla çok rahat ediyorduk. Bizim Mustafa Denizli’yle diğer hocalarla münakaşalarımız olurdu. Mesela bir gün Müjdat Afşin’i kaleci antrenörü yapacaktık, o zamanlarda kaleci antrenörü diye bir statü yok. Ben profesyonel takımda kaleci antrenörü olması lazım dedim. Sonra bu işe Mustafa Denizli’nin karşı olduğunu duydum. Mustafa Hoca ‘Boşver abi. Kaleciyi ben çalıştırırım.’ falan dedi. Böyle bir şey olamaz. Sen de bu işi bırakacaksın dedim. Ya istifa edeceksin ya biz seni göndereceğiz dedim.

ALTYAPIDA DEVRİM

-Altyapıda o zamanlar federasyonda toplantılara gidiyordum. Eskiden yedeklerle beraber 16 kişilik kadro kapasitesi vardı. 2 tane altyapıdan yetişmiş futbolcu koyacaksınız kuralını ben koydurdum. Eskiden Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray bu gibi konulara karşıydı. Ben ilimizdeki bütün amatör takımların antrenörlerini, yöneticilerini hepsiyle bir toplantı yaptım. Benim hedefim şuydu: bizim bu yörenin çocuklarıyla Kocaelispor’u yaratmak. Bunu da yaptık. Adam da sattık. ‘Bize istikbal vaat eden çocukları tavsiye edeceksiniz biz onları üst liglere hazırlayacağız.’ dedim. Hakan Arıkan, Engin Öztonga, Özden Öngün gibi isimleri topladık ve onlardan para da kazandık. Sonrasında Hikmet Hoca’nın döneminde yanlış işler nedeniyle borçlandık ve battık.

SAADETTİN SARAN ANISI

-Saadettin Saran bir gün beni aradı dedi ki: ‘Bülent Ağabey bu Digitürk işi yapamayacak galiba.’ dedi. O zamanlarda da Saadettin Saran’ı ihaleye sokmuyorlar. Saadettin Saran, her kulübe 850 bin dolar para vereceğini bu parayı da 2-3 yıl içinde keseceğini söyledi ama yine adamı ihaleye sokmadılar. Sonrasında o para konusunda bizi hiç sıkmadı. En son 375 bin dolar falan borcumuz vardı sonra ne oldu bilmiyorum.

 

NAKLEN YAYIN İÇİN YAPILANLAR

-Kocaelispor’un Sefa Sirmen döneminde Süper Lig’de olduğu zaman diliminde naklen yayın havuz sisteminde değildi. Müsabakaları yaygın medyanın atv, Kanal D, Show Tv kanalları yapılan bireysel anlaşmalarla yapılıyordu. Bu anlaşmalar için görüşmeler yaptım. Daha sonra havuz sistemi için yapılan komisyon çalışmalarında Kocaelispor adına, Sefa Sirmen adına görev aldım.

KUPA FİNALİ VE TRABZON DEPLASMANI ANISI

-Biz Kocaelispor’u yönettiğimiz dönemde sözümüzün eri olduk ve Kocaelispor’u güzel bir şekilde temsil ettik. Bir gün Trabzon deplasmanına hava şartlarından dolayı gidemedik. Ankara’da yolu böldük. Yolu bölünce Ankara’daki otele bir telefon ettim. Oteli aradım takımın geleceğini söyledim. Bir tane de otobüs bulmalarını rica ettim. Hemen isteklerimizi yerine getirdiler. Bunlar hep lafla oluyor. Adamlar bizim sözümüze güveniyor. Kocaelispor’u temsil ettiğimiz için güveniyor.

ÖZDEN ÖNGÜN KARARI

-Özden Öngün şimdilerde kaleci antrenörlüğü yapıyor. Eskiden 18 yaşını doldurunca futbolcuya protesto çekmen gerekiyordu eğer yapmazsan boşa düşüyordu. Özden Öngün genç milli takımda oynuyordu ve kaptanlık yapıyordu. Ben de Özden’e protesto çekeceğimi ve profesyonel yapacağımı söyledim. Can Ulusoy da ‘Mustafa Denizli’ye soralım’ dedi. Ben de o kim oluyor ya dedim.

Genç milli takımın kaptanı adam bu çocukla imzalamayacaksın kimle imzalayacaksın. Mustafa Denizli bugün var yarın yok. Mustafa Denizli Özden Öngün’den kaleci olmayacağını düşünüyor. Ben ertesi gün gittim Özden’i profesyonel yaptım. Sonrasında yönetim kurulu masasında tartışma yaşandı. Sefa Başkan bana ‘Mustafa Hoca ne derse o olur sen boşver.’ falan dedi. Sonrasında bir telefon geldi Ankaragücü’nden. Özden’i transfer etmek istiyorlar. Bunu duyunca bana ‘Özden’i profesyonel yapalım.’ dediler. Onlar demeden ben Özden’i çoktan profesyonel yapmıştım zaten. Sonraki zamanlarda Özden’i kiralık takımlarda oynattık. 3. senesinden sonra aranan adam oldu. İleriki yıllarda Mustafa Denizli Özden’i milli takıma çağırmıştı.

 

“DOMATES ÇÜRÜDÜ”

-O dönemin Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı ve Gaziantepspor Kulübü Başkanı Celal Doğan aradı bir gün. Hüseyin isimli futbolcumuz vardı onu istiyor. Celal Doğan, ‘Ben bu adama 300 bin lira para vereceğim ama ben bu parayı 20 gün sonra ödeyebilirim.’ dedi. Ben de canın sağ olsun abi dedim. Ondan sonra o zamanlarda Sefa Bey milletvekili oldu Başkan da Hikmet Erenkaya oldu. Hikmet Erenkaya, ‘Bülent Ağabey sen nasıl parayı almadan adamı verirsin.’ dedi. Ben de ‘Başkan domates çürüdü. Bu akşam domatesi değerlendirmezsen çöpe atacaksın.’ dedim. Sen hem kulüp başkanısın hem belediye başkanısın. Koskoca Celal Doğan lafını yer mi? Ben çürümüş domatesi çöpe atacağıma paraya çevirmeye çalıştım.

HÜSEYİN KALPAR VE HAKAN ARIKAN OLAYI

-Yine bir yaşadığım olayı anlatayım. Gaziantep’in eski hocası Hüseyin Kalpar. Bir gün Bekir Halefler beni aradı ‘Buraya Hüseyin Kalpar geldi. İlla Bülent Ağabey’le görüşmek istiyorum diyor.’ dedi. Bir araya geldik oturduk. Hüseyin Kalpar, ‘Ağabey sen beni tanımazsın. Gaziantep’ten gelirken başkan Celal Doğan, Kocaelispor’a gittiğin zaman Bülent Ağabey’le görüşmeden hiçbir şey yapma dedi, bana ben de o yüzden seninle görüşmek istedim.’ dedi. Oturduk görüştük ve şartları sunduk. Hüseyin Kalpar, ‘Bülent Ağabey ben senin dediğinle hareket etmem.’ dedi.

Ben de, ‘Nasıl edemezsin? Kocaelispor bizim. İmza atmazsan hadi güle güle.’ dedim. Kocaelispor’un geleceğiyle ilgili saçma sapan cümleler kurdu. Altyapıyla falan uğraşamayacağını söyledi. O zamanlarda Hakan Arıkan vardı. Benim hedefim 25 kişilik kadrodan 15 tanesi İzmit’ten olmasıydı. Biz bunu yaparsak ekonomik olarak batmayız. Hüseyin Hoca bu şartları kabul etmedi biz de kendisini uğurladık. O sırada bir telefon geldi baktım Hikmet Erenkaya arıyor. Hikmet Başkan, “Celal Doğan adam göndermiş siz kovuyorsunuz.’ dedi. Ben de bizim adamı kovmadığımızı Kocaelispor’un prensiplerini anlattığımızı söyledim. Bu olayların ardından Hüseyin Kalpar bazı şartları kabul etti. Sonrasında 5. haftada Hüseyin Kalpar gece yarısı istifa mektubu bıraktı. Yönetim kuruluyla vedalaşmadı bile. Biz Hakan Arıkan’ı o sezon oynattık. Sonrasında İlhan Cavcav aradı ve Hakan’ı istediklerini söyledi. 500 milyon para almıştık devre arası transferinde. Hakan oradan da Beşiktaş’a gitti.

 

YÖNETİME GİRİŞ VE ABDULLAH MATAY SORUNU

-Kocaelispor’da yönetime girişim de şöyle oldu. Yönetim kurulunda oluşan boşluk sonrasında yedeklerden isism alacaklar. Rahmetli Sencar Şener 1. yedekmiş. Ben de 2. yedekmişim. Sencar Şener dedi ki, “Bizim, gazetemizde, Günaydın Gazetesi’nde işlerimiz var. Sen girer misin?’ dedi. Ben de kabul ettim ve yönetime girdim. Yönetime girdikten sonra Mersin’e deplasmana gittik. Abdullah Matay antrenör o zamanlarda. Ben de Kocaelispor’u gözlemliyorum. Abdullah Matay’la bizim bazı oyuncularımız kafa yapıyorlardı. Güvenç Kurtar da o zamanlarda futbolcu. ‘Abdullah. Şak, şak, şak’ falan diyorlardı.

Güvenç’e sordum, ‘Bu ne demek? Biri teknik direktör biri futbolcu.’ Meğer tavla oynuyorlarmış da iki tokat atayım sana falan diyorlarmış. Neyse belli bir zaman sonra Abdullah Matay’la bir tartışma yaşadık. Konu yine altyapıydı. Ben altyapıdaki çocukların kalitesinin ne olduklarını bir görelim, takımda oynatalım demiştim. Abdullah Matay da, ‘Sen bir teknik direktöre bunu nasıl dersin.’ falan dedi. Ben de konuyu kapatmayı ve tartışmamayı tercih ettim. Ben Kocaelispor’un geleceğiyle ilgili gördüğüm her şeyi söyledim.

HAYATIN İZMİT Mİ KOCAELİSPOR MU?

-Yüzde 50-50 demeyelim de ikisi de çok önemli. Kocaelispor’u biz menfaat gibi görmedik. Benim Kocaelispor’daki yöneticiliğim kendiliğinden doğdu. Hem futbol oynadım hem yöneticilik yaptım. Yöneticilik yaparken de iyi işler yaptık. Önceden Sefa Sirmen İstanbul’a gidiyordu Aziz Yıldırım’la anlaşıyordu. Moşe’yi verdim Tayfur’la Toprağ’ı aldım diyorlardı. Bir bakıyoruz sonrasında telefonla arıyorlar beni. Başkanlar böyle böyle yapmış... Biz başkanların görüşlerini alışverişlerini resmiyete döküyorduk.

 “YÖNETİCİLER SPORUN İÇİNDEN GELMELİ”

-Kocaelispor’daki yöneticilerin sporun içinden gelmesi lazım. Profesyonel olmak gerekiyor. Kocaelispor’un başarısı için, geleceği için planlı bir şekilde hareket etmek lazım. Biz geçmişte bu şekilde yol ilerledik.

“ALTYAPI TÜM TAKIMLARI YÜCELTİR”

-Geçmişe baktığımızda başarılı olan kent takımları altyapılarının güçlü olmasıyla istediği hedefe ulaşmıştır. Geçmişte PAF takımı adı altında olan altyapıa ben hep önem verdim. Onların kamplarını deplasmana gidiş gelişlerini A takım kalitesinde yapmaya çalıştım. Tüm bunları geleceğin futbolcuları olması nedeniyle yapmaya çalıştım. Başarılı olduğumuza inanıyorum. Bugün Rafet Kırgız yönetiminde altyapıda güzel işler oluyor, takip ediyorum.

TFF VE SPOR KULÜPLERİYLE İLİŞKİLER

-Kocaelispor ismiyle ve Sefa Sirmen döneminin sağladığı avantajlarla gerek Türkiye Futbol Federasyonu’nda gerekse tüm spor kulüpleriyle olumlu ilişkiler kurmaya özen gösterdim. Bir çok çalışmayı kurduğumuz iyi ilişkilerle sorunsuz çözmeye çalıştım. Bunda da başarılı oldum. Kulübümüzün adına TFF delegeleri arasına benim ismimde olsaydı büyük olasılıkla federasyon yönetim kurulunda yer alabilirdim. Ancak olmadı. Federasyon içinde yer almak önemli, ancak ilişkileri götürecek kişilerde mutlaka olmalı. Bu yarar sağlar.

HEM İZMİT BELEDİYESİ HEM DE KOCAELİSPOR KONUSU

-Belediyeye Enver Atafırat başkan olduğu dönemde sınavla girdim. Rahmetli Nasut Kayalı’yla, belediye başkanları Leyla Atakan, Cemil Karakadılar (Vekil olarak) Erol Köse, Cevdet Bağdat, Aydın Tamer, Ertuğrul Ünlüer, Cemal Uzunkol, Necati Gençoğlu, Sefa Sirmen, Hikmet Erenkaya ile Kocaelispor ve belediyecilik görevimi birlikte yaptım.

 

BELEDİYEDE PRENSİPLER

-Benim belediyede çalışma zamanlarımda Cevdet Bağdat beni su işleri müdürü yaptı.o dönemde  Zeki Taş müdürdü. Bana dediler ki Zeki Taş’ın yerine seni getirelim. Ben bunu kabul etmedim Zeki Taş bizim ağabeyimizdi. Adamın emekliliğini bekleyin ondan sonra olur dedim. Sonrasında Zeki Ağabey emekli oldu ben göreve geldim. Görevdeyken benim haberim olmadan benim bölgedeki sorumlularından birini değiştirmişler. Cevdet Bağdat’a gittim bunun nedenini sordum. Niye benim haberimin olmadığını sordum. Bir müddet sonra ben bu işi yapmam dedim. Böyle sıkıntılı süreçler de yaşadık.

BELEDİYEDE ÇALIŞIRKEN SAHADA DİYALOG

-Ben belediyecilik dönemimde de kendime göre usullerim vardı. Makam arabası kullanmazdım. Tamirhaneye gider kahve içerdim. Bir sabah Kocaeli Gazetesi’ne uğrardım. Onlar bana merak ettiklerini sorarlardı ben de cevaplardım. Aleyhime bir şey olduğu zaman İsmet Çiğit arayıp soruyordu. Vatandaşlarla diyaloglarım çok iyiydi. Kısıtlı imkanlarla iyi işler yapmaya çalıştık. Yuvacık Barajı’nın ihalesini yaptırdık. 8 senede seti yapılacak denildi. Barajın borusu, depoları hepsinde emeğim var. Ama hiçbirinde ismimiz geçmez. Ben işimi yaptım.

“BENİ BAYPAS ETMEK İSTEDİLER”

Benim hiçbir partide üyeliğim yok. En rahat hareketleri de Erol Köse zamanımda yaşamışımdır. Beni CHP’li bilirler ama hiçbir yerde üyeliğim yok. Ama İbrahim Karaosmanoğlu geldiği zaman birdenbire beni baypas etmek istediler. Benim yerime getirdikleri adamlar beceremediler. Sedat Peker’in adamı geldi o da yapamadı. Yılmaz Vural’ı getirdiler teknik direktör olarak. Ben o zaman karşı çıkmıştım. Yılmaz Vural, ‘Bülent Ağabey neye karşı çıkıyorsun.’ demişti. Ben de, ‘Sen şimdi sözleşmeyi imzalayacaksın biz sana yarın bu parayı ödeyemeyeceğiz.’ dedim. Nitekim öyle oldu. Hacizler geldi iflas ettik.

“GÖREVİME AYAKLARIMLA GİDİP AKLIMI DA GÖTÜRDÜM”

-Görev yaptığım İzmit Belediyesi’nde ve Kocaelispor’da çalıştığım alana doğpal olarak ayaklarımla gittim. Yalnız sadece bedenimi değil aklımı ve beynimi de beraberinde götürdüm. Her konuştuğum kişiden, her yaptığım işten, altına imza attığım her evraktan tecrübe edindim. Aklımın tamam dediği her işin sorumluluğunu üstlendim. Sonuna kadar takip ettim. Zamanı geldi Kocaelispor adına tek imzayla sözleşme yaptım. Futbolcu aldım. Futbolcu sattım. Bu yetkiyi güvenilir bir ve işini iyi yapan biri olduğum için verdiler.

 

BÜLENT ÖZER KİMDİR?

22 Şubat 1945 tarihinde İzmit’te doğdu.

İlk, orta ve lise tahsilini İzmit’te gerçekleştirdi.

İzmit Lisesi mezunu olan Özer, Baçspor’da futbol hayatına başladı. Ancak rahatsızlığı nedeniyle 1.5 yıl futbol oynayabildi.

Askerlik sonrasında İzmit Belediyesi’nde çalışmaya başladı.

Su işleri müdürlüğünde görev aldı.

Rahmetli Zeki Taş’tan sonra Su İşleri Müdürü oldu.

Belediye başkan yardımcılığı görevini yaptı. 1987 yılında emekli oldu. Çalışmaya devam etti. 1990’lı yıllarla birlikte Kocaelispor’da idari menajer, idari müdür ve genel müdür unvanlarıyla görev yaptı.

En iyi döneminde de en kötü sürecinde de görev alan Bülent Özer, emeklilik dönemini yaşıyor. Eşini kaybeden Bülent Özer’in bir kızı bulunuyor.

 

Hatice Hünerel
Yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.600 karakter kaldı
×

Bu sayfalarda yer alan yorumlar kişilerin kendi görüşleridir.
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde mavikocaeli.com.tr’nin görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır.
Yazılanlardan mavikocaeli.com.tr sorumlu tutulamaz.

0 Yorumlar