60 gün boyunca yatacak eleman aranıyor!

Sözcü'de yer alan habere göre deneyde insanlar yalnızca yatmakla da kalmıyorlar; başları aşağı doğru yaklaşık 6 derece eğimli bir pozisyonda duruyor, yemeklerini yiyor, su içiyor, tuvalet ihtiyaçlarını gideriyor hatta bilgisayar başında çalışıyorlar. Oturmaları bile yasak!

Oyunlar Sadece Ayakla Oynanabiliyor

Gönüllüler için hayat tamamen yatakta geçiyor. Eğlenceye erişimleri bile sınırlı; video oyunlarını sadece ayaklarıyla oynayabiliyorlar. Deney süresince katılımcılar 7/24 gözetim altında tutuluyor. Her türlü “yasaklı” hareket – örneğin diz bükmek ya da ayağa kalkmak – anında tespit ediliyor.

“Sırt Ağrısıyla Başladı, Hayat Dersine Dönüştü”

Bu tarz bir deneye daha önce katılan Andreas Joshi, ilk günlerde yaşadığı sırt ağrısı ve nefes darlığını “Organlar başa doğru kayıyor, üst gövdeye baskı yapıyor, vücut bu yükü taşımaya alışkın değil” sözleriyle anlattı. Ancak birkaç gün içinde vücudu yeni düzene alışmış. Beşinci gün “yeni normali” kabul ettiğini söylüyor.

60 günün ardından yerçekimine tekrar alışmak da kolay olmamış. İlk iki gün tekerlekli sandalyede kalan Joshi, “Yürümek zordu ama oturmak daha da zordu. Aylarca kuyruk sokumu ağrısı çektim” dedi. Bu deneyin yalnızca fiziksel değil, duygusal etkileri de olmuş: “Kendimle yeniden bağ kurdum. Hayatımda neyin önemli olduğunu sorguladım.”

600’ün Üzerinde Test Yapılıyor

Deney boyunca katılımcılar, kısa süreli kan testlerinden MRI taramalarına kadar 600'den fazla tıbbi ve psikolojik testten geçiriliyor. Amaç, Mars’a yapılacak yaklaşık 6 aylık görevlerde insan bedeninin ve zihninin karşılaşacağı olası durumları öngörmek.

Nöromüsküler nörolog Dr. Seward Rutkove ise süreci şöyle özetliyor:
“Bu deney, insan sınırlarını zorluyor. Ama aynı zamanda evrenin derinliklerine uzanan yolculukların anahtarını sunuyor.”