Gebzespor, zorlu bir deplasmandan puanla döndü, Menekşe’nin eski yıldızlarının da formasını giydiği İstanbul’un Cankurtaran takımı oldukça kaliteli ayaklardan oluşuyor.
Maçı izleyenlerin genel düşüncesi de rakip takımın daha etkili olduğu yönünde, kaçan penaltıları da var, bir çok net fırsatı da kullanamamış rakip takım.
Fakat, bu ligde ‘iyi futbolun’, ‘kalitenin’ çok ta önemi yok, kazanmak ve bu ligden bir an önce kurtulmak yeterli bir başarıdır.
Hesap-kitap işi bu, Gebzespor’un bu zorlu deplasmandan aldığı bir puan değerlidir ve başarıdır, tebrikler takım.
Menekşemiz İnşallah bu yıl, bu lağım ligden kurtulur.
Amatör desen, amatör değil, profesyonel desen o hiç değil.
Bu lanet ligde yıllar sonra Gebze ikinci bir amatör takımla yer aldı.
Tayfunspor, biraz geç kalınmış olsa da kaliteli ve güçlü bir yönetim yaptı.
Spor adamları, iş insanları, Gebze’nin önemli isimleri Tayfunspor yönetiminde buluştu, Hakan Özcan gibi değerli bir isimde yönetime başkanlık yapıyor.
Biraz geç kalınmış bir hamle olması, bu saatten sonra bu isimler bu takımı ligde tutabilir mi? BAL’da kalmadıktan sonra bu kadar önemli isimlerin bir arada bulunmasının anlamı olur mu? Bunu zaman gösterecek ama her ne olursa olsun Gebze’nin bir takımına Gebzeli spor adamlarının, iş insanlarının sahip çıkması önemliydi, Tayfunspor artık sahipsiz ve öksüz değil.
Yeni yönetimiyle Tayfunspor ilk maçında İstanbul temsilcisi Kavacık’ı konuk etti.
İlk hafta Kullar karşısında izlediğimiz Tayfunspor’un gençleri umut vermişti, güçlü rakipleri karşısında etkili de oynamıştı, ikinci hafta da kazanan ekibin, sahasında ki Kavacık maçında çok daha etkili olacağını umut ediyorduk, yeni yönetim motivasyonu ile de Alaettin Kurt Stadı’na umutlu gitmiştik.
Daha maçın başında karşılaşmanın bayan hakemi bu maçın normal maç olmayacağı izlenimi vermişti.
Ben 20 yıla yakın süre hakemlik yaptım, 35 yıldır futbolun içindeyim, binlerce amatör, profesyonel maç izledim, ben bu kadar kötü hakem hiç izlemedim desem yeridir.
Öncelikli olarak hakemliğin temeli olan 12. Kural, yani faul ve fena hareketleri hiç bilmeyen bir hakem vardı sahada.
Çaldıkları, çalmadıkları her düdüğü tartışılırdı, hemen hepsi de yanlıştı.
Tayfunspor’un yediği ikinci golde açık faul vardı, vermedi.
Tayfunspor ilk yarının sonunda en net pozisyonunu yakaladı, alakasız bir düdük çaldı.
İkinci yarıda rakip takımın 11 numarası, sarı kartlık bir hareket yaptı ki, direk kırmızı da verseniz olurdu, o pozisyonda kart çıkartmadı, normalde sarı kartı olan bir isimdi.
Yardımcı hakemler, hemen her pozisyona karıştı, buna rağmen abuk-subuk kararları vardı.
Rakip takımın antrenörü hep sahanın kenarında, zaman zamanda içindeydi, ikaz dahi etmedi.
Bir çok pozisyonda ne yapacağını bilmeyen bir hakem izledik.
O maçı bu kadar kötü hakem olmasa da Tayfunspor belki kaybedecekti, ama bu Bölgesel Amatör Lig (BAL) işte tamda böyle bir lig.
Şimdi Gebzesporumuz 15-16 milyon bu lağım ligde para harcayacak, her şey kusursuz diyelim, açık ara şampiyonluğa gidiyor ama işte kritik bir maçına böylesi bir hakemin geldiğini düşünün, tüm yıl, tüm emekler, tüm harcamalar buhar olup uçtu-gitti.
İşte, Gebzesporumuz böyle bir lig, böylesi bir lağım olduğu için bu BAL’dan bir an önce kurtulmalıdır.