Tam bir saçmalık...
Umut Karagöz
5 haftalık beraberlik serisinin ardından Sakaryaspor karşısında aldığımız 3 gollü galibiyet, tüm şehri yeniden havaya sokarken aynı zamanda Kocaelispor'un yeniden Süper Lig'in eşiğinde olduğunun bilincine vardık ve heyecanına kapıldık. Bu heyecanla Bandırma'ya üç puan hedefi ile gittik. İkinci sıradaki Fatih Karagümrük kazansa da üçüncü sıradaki Erzurumspor FK'nın bu maçtan mağlup ayrılması ilk iki takımın Süper Lig'e yükseleceği konjonktürde bizim için önce Süper Lig biletini cebimize, ardından şampiyonluk için de 6 puanlık avantajımızı Adanaspor ve Yeni Malatyaspor ile peş peşe oynayacağımız maçlar öncesi koruyarak belki de iki hafta sonra yanına şampiyon apoletini de koyma fırsatını bulunduruyorduk…
Maça istediğimiz gibi başlamasak da, belki de son yıllarda karşımıza çıkan en kötü Bandırmaspor karşısında ilk yarıda Markao ile bu fırsatı yakalamamıza rağmen gol atmayı beceremedik. İkinci yarıda bunu kısa sürede başardık ve Bandırmaspor defansının hatasını affetmeye Ryan Mendes ile kilidi açmayı bildik. Golden sonra daha da kötü oynayan ve kontrolü kaybeden Bandırmaspor karşısında farka gideriz diye umuyorduk ama ne umduysak tam tersini yaşadık…
64'te Markao'nun yerine Oğulcan Çağlayan girdi. Oğulcan’ın oyuna girmesine kimsenin itirazı yok ama Markao'nun oyundan çıkması tam bir saçmalık. Hele bir de tam korner atılacağı esnada takımın en uzun ve en etkili ismini kenara alıyoruz, ne kadar da trajikomik değil mi? Markao da oyundan çıkarken tepkiliydi ve teknik direktör İsmet Taşdemir'e tabiri caizse 'pas vermeyerek' doğrudan soyunma odasının yolunu tuttu…
Öncelikle şunu anlamamız gerekiyor; bu takım Markao olmadan hep bir eksik. Bandırmaspor karşısında gol atamasa da, çok net bir gol kaçırsa da Markao'nun sahada -en azından 75-80'e kadar- kalması gerekiyordu. Çünkü Markao'yu karşısında gören rakip savunmacılar, Brezilyalıyı en az iki kişi marke ediyor ve yerlerinden ayrılamıyorlar. Markao hiçbir şey yapmasa da, rakiplere verdiği korku bile yetiyor…
Markao oyundan çıktıktan sonra Bandırmaspor savunmacıları Atınç Nukan ve partneri daha çok ileri çıkmaya ve rahat etmeye başladılar. Hal böyle olunca İsmet Taşdemir'in de söylediği gibi doldur boşalt oyununa başlayan rakibimizin kozunu kendi elimizle güçlendirmiş olduk. Sonuç olarak duran toptan yediğimiz şaibeli golle rahat bir şekilde farka gideceğimiz maçtan beraberlikle ayrıldık. Adım kadar eminim ki rakip takım oyuncuları ve teknik heyet de böyle bir geri dönüşün yaşanacağına inanmıyordur. Sağ olsun teknik direktörümüz İsmet Taşdemir, başta Markao'nun kenara alınması olmak üzere yaptığı gereksiz oyuncu değişiklikleri ile belki de farka gideceği maçın son bölümünde yenilen gollerle puanı rakibe hediye etti…
Nedendir bilinmez, Ertuğrul Sağlam'ın da en çok eleştirildiği konulardan biri olan "skoru koruma"algısı ve "geriye yaslanma" çabasından İsmet Taşdemir döneminde de kurtulamadık. Savunma ağırlıklı oyuncuları sahaya sürmek ve rakibi devamlı geride karşılamak, savunmayı becerebilmek anlamına gelmiyor. Ne demişler; "En iyi savunma, hücum etmektir." Biz, sadece sahadaki varlığı ile bile rakibinin ileri çıkmasını engelleyen Markao'yu oyundan alıyoruz ve akabinde yapılan diğer değişikliklerle beceri anlamında daha kısıtlı olan savunma ağırlıklı oyuncuları sahaya sürüyoruz…
Hazır skor avantajını da almışken üçlü orta sahadan Vukovic'i ya da Samet'i çıkarıp yerine Oğulcan'ı alsaydık ve Bandırmaspor'un savunma tandemini rehin alan Markao'dan geriye kalan boş alanları Oğulcan ile hem skor anlamında değerlendirip hem de rakip takımın savunmasının biraz daha geriye yaslanmasını sağlayamaz mıydık? Her zaman söylüyoruz, Kocaelispor camiası tempolu ve hücum eden bir takım sahada görmek ister. Bu sebeple de "Bu şehirde korkaklara" yer yok der.
O yüzden İsmet Taşdemir hocama naçizane tavsiyem; Hücum futbolu oynamaktan, her daim rakibine üstün olan bir Kocaelispor oynatmaya çalışmaktan hiçbir zaman korkmamalısın. Yoksa Kocaelispor'da İsmet Taşdemir'in önümüzdeki sezonu görebileceğini sanmıyorum. Evet, avantajımız var ve mucize olmazsa Süper Lig'deyiz ve şampiyon olacağız da ama bu camia futbolu bilir. Güzel oyun ister ve sahada göremediği zaman da tepki göstermekten çekinmez. İsmet hoca bir an önce bu gerçekleri masaya yatırmalı ve gereği neyse onu yapmalı. Yoksa şampiyon olmamız kimseye kalkan olmayacaktır...