Dün Kartepe Kulüpler Birliği Başkanı Mevlüt Ağra’nın Kocaeli Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu (KASKF) başkanlığına adaylığını açıkladığı, Wes Otel’de düzenlenen basın toplantısına katıldım.

Oraya yalnızca gazetecilik görevi için gitmedim. İlimiz sporu için gerçekleştirilecek açıklamanın anlamı çok daha büyük ve önemliydi.

Açıkçası toplantıya giderken kafamda birçok soru işaretleri vardı. Bilirsiniz, adaylık açıklamaları genelde yüzeysel söylemlerle dolu olur.

Ama toplantıdan çıktığımda kafamda netleşen şey, sadece yeni bir adayın değil, bambaşka bir anlayışın sahaya çıkmaya hazırlandığıydı.

Mevlüt Ağra konuşmasına başladığında, yalnızca sözlerini dinlemedim, ses tonunu ve gözlerindeki kararlılığı da dikkatle izledim. Bana kalırsa kendisi oldukça samimi ve çok heyecanlıydı. Ama en önemlisi içi dolu olarak konuşuyordu.

“Her kulübümüzün sesine kulak vereceğim. Her fikri değerli bulacağım. Bana imza versin yada vermesin, hiçbir ayrım gözetmeden tüm camiamızı kucaklayacağım” sözleri yıllardır sesi kısılmış, yok sayılmış kulüplerin özlemini tercüme ediyordu sanki.

Toplantıda öne çıkan en kritik meselelerden biri de benim bilgili olduğuma inandığım sağlık sektörü konusu oldu.

Bu çoğu zaman göz ardı edilen ama sahadaki gençlerin kaderini belirleyen bir konudur aslında.

Ağra’nın bu konudaki tespiti ve sözleri net ve cesurdu. “Hastaneden yüzde 10 indirim yapılıyor diyorlar. Bu oranı ben de gitsem yapıyorlar. Bedava yapıyorlar mı? Eğer cevap evetse, ben buna anlaşma derim.”

Bu sözlerini söylediğinde içimden gerçekten de amatör futbol sahalarındaki çocuğun gerçek ihtiyacını anlayacak bir yönetime ihtiyacımız olduğunu geçirdim.

Yıllardır görevde olan mevcut başkan Murat Aydın’ın tecrübesinden bahsedenlere de tecrübenin bazen bir avantaja değil, bir hantallığa dönüştüğünü hatırlatmak istiyorum.

Kulüplerin bugün en büyük şikayeti, yalnız bırakılmak. Aday olan Ağra, tam da bu noktada sahneye çıkıyor ve üstelik yalnız da değil.

Çok sevdiğim ağabeyim Rafet Kırgız gibi deneyimli bir ismin desteğini almış olması, bu adaylığın bir kişisel macera değil, ciddi bir ekip çalışmasının ürünü olduğunu gösteriyor.

Toplantı salonundaki hava bana çok şey anlattı. Sadece konuşmacıya değil, dinleyiciye de baktım. Katılımcıların gözlerinde bir dikkat, bir umut ve en çok da önemli bir beklenti vardı.

Çünkü değişim artık bir lüks değil, bir zorunluluk haline gelmiş durumda. Artık süslü protokol konuşmalarından, göstermelik anlaşmalardan, belli başlı kulüplerin lehine dönen sistemden bıkan bir kitle var karşımızda. Ağra’nın en büyük gücü, işte bu kulüplerin sahici desteği olabilir.

Ben bu seçimde, kişisel olarak da bir dönüm noktasında olduğumuzu düşünüyorum.

Çünkü mesele sadece kimin başkan olacağı değil; nasıl bir zihniyetin, nasıl bir dilin, nasıl bir yönetim tarzının galip geleceği.

Bu seçimde, yukarıdan bakan değil, kulüplerin arasına inen bir anlayış kazanırsa, kazanan sadece bir isim değil, tüm amatör spor camiası olacaktır.

Son söz olarak şunu söyleyeyim; Bugünkü toplantıdan çıktığımda içimde ilk kez bir umut yeşerdi. Belki de gerçekten yeni bir başlangıca tanıklık ediyoruz. Belki de artık “Dostlar alışverişte görsün” mantığı değil, sahadaki teri ve emeği gören bir yönetim geliyor.

Umuyorum ki, söylenen sözler sadece seçim vaatlerinde kalmaz.

Çünkü Kocaeli’nin amatör sporuna ve sporcularına bunu fazlasıyla borçluyuz.

Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu başkanlığına;

“MESEM" operasyonu ile adı anılmayan...

Belediyenin amatör spora hizmet etmesi için tahsis ettiği yerleri kiralayıp haksız kazanç sağlamayan...

Büyükşehir’in tarafından kullanması için altına verilecek kiralık araca ihtiyacı asla olmayan” bir başkana ihtiyacı var.

Benden söylemesi.