Yaşam sorularla birlikte sürerken…
Orhan Balcı
Abone Ol
15 Kasım 2021 14:34
Salgının oluşturduğu olumsuzluğun ekonomik yansımalarının yaşam şartlarımızı geriye doğru götürmesi,
Çarşıda, pazarda, markette, manavda saatlik değişen etiket fiyatlarının zorluğu,
Her gün kendi rekorunu kırarak TL karşısında değer kazanan dolar, euro ve altının durdurulamaz yükselişinin alım gücümüzü negatif etkilemesinin karamsarlığı,
Çiftçinin ürettiği ürününü paraya çevirememesi ve plansız tarım politikasının ithalatla daha da içinden çıkılamaz bir durum oluşturması,
Artan gübre, tohum ve mazot fiyatları sonrasında verilen desteğin çok düşük kalması çiftçinin arazilerini boş bırakmaya yönelik karar alması ve mevcut ağaçlarını sökmesi,
Hayvancılığın artan yem fiyatlarıyla birlikte içinden çıkılmaz bir boyuta ulaşması sonrasında büyük baş hayvanların kasaplar ile kesimhanelere gönderilmesi,
Kırsal kesimde ileri yaştakilerin yerine genç nüfusun hayvancılıkla uğraşmaması süt üretiminin olumsuz etkilenmesi,
Beyaz et konusunda ki belirsizlikler,
Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde balık avlanmasının bilinçsiz olmasının yanı sıra denizlerimizin kirletilmesiyle yaşanan sorunlar sonrasında balık tüketimin azlığı,
Gibi sorunları yaşıyoruz.
Tüm bular gündemimizde yer alırken ve ülkemizi ilimizi yönetenlerin bu sorunlara yönelik çözüm üretmemeleri ve çözüm üretmeye çalışanlara yönelik acımasızca eleştiri boyutları sergilemesi nasıl bir toplum olduk? Sorusunu sorduruyor.
Genel iktidar ile yerel iktidarın farklı olduğu kentlerde ve ilçelerde yaşananlara baktığımızda neden böyle bir tutum sergileniyor? Sorusuna yanıt aranıyor.
Kocaeli’de,
İzmit Belediyesi’nin yaptıklarını beğenmeyip sürekli eleştiren AKP ve MHP tarafı,
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin kendi partisindeki 11 ilçede iş birliği içinde olup, İzmit Belediyesi’nin proje üretmesine en gel olması ne yazık ki bir çok soru işaretini beraberinde getiriyor.
İzmit Belediyesi Fethiye Caddesi ve yan yollara yönelik projesini tüm engellemelere karşın hızla uygulamaya çalışırken,
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile İzmit Belediyesi arasında, yangında zarar gören, Yenidoğan Merkez Camii’nin onarılması üzerinden yeni bir tartışma başladı.
Büyükşehir Belediyesi onarımı ben yapacağım derken,
İzmit Belediyesi ise camide onarım çalışması başlattı.
İki belediye arasında yaşanan bu süreçte kazanan hizmet alan kent halkı olacak.
Ancak,
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi yazımın girişinde belirttiği sorunlara çözüm üretmek yerine caminin onarılması için neden bu kadar çaba harcıyor?
Sorusunu bana sorduruyor.
Yüksek bütçeli ve kanunun verdiği yetkiyle daha farklı işlerle uğraşması gerekirken İzmit Belediyesi’yle mi yarışıyor? Sorusu da aklıma geliyor.
Değerli okurlar,
04 Haziran 2020 tarihinde gittiğim Bilecek’in Yenipazar İlçesi’nden önceki akşam saat 20.30’da İzmit’teki evime döndüm.
Köseköy gişelerinden otobandan çıktığımızda, büyükşehir gürültüsü karmaşası trafik sıkışıklığıyla bize merhaba ve D 100’ün gürültüsü hoşgeldin dedi.
Salgın nedeniyle yaklaşık 17 aydır uzak kaldığım İzmit’e ve evime dönmek yine de çok güzel ve farklı bir duygu…
İlk defa bu kadar zaman sürecinde ayrı kaldığım İzmit ve evime geri döndükten sonra yarından itibaren bıraktığım İzmit ile bulduğum İzmit’i kıyaslamaya çalışacağım.
Bakalım bu köşeye neler yansıyacak?