İçinde yaşadığımız Kocaeli kentimiz geçmişte bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış bir kent olarak biliniyor.
Tarihçilerin yol göstermesiyle, Arkeolojik bulgularla toprak altından adeta tarihin fışkırdığı Kocaeli’de bu bulgulara ve toprak altına kalan, gün yüzüne çıkmamış kalıntılara ne kadar değer veriliyor?
Sorusunu gündeme taşıdığımızda tam anlamıyla değer verilmiyor yanıtını verebilirim.
Örnek olarak ise,
İzmit’te bugün İzmit Belediyesi’nin hizmet verdiği binanın yani Belsa Plaza’nın yapımı sırasında temel açıldığında çıkan tarihi kalıntıların tahrip edilmesi,
İzmit’te Öğretmenevi’nin yanında bulunan ve yeni Merkez Bankası yapımı düşünülen arazide temel açmak için yapılan kazıda çıkan tarihi kalıntıların devamının olup olmadığının tam anlamıyla araştırılmaması,
İzmit’te İSU Genel Müdürlüğü binasının bulunduğu alanda çıkan tarihi kalıntılar için proje değiştirilip o alanın müzeye çevrilmesinin olumlu adımının daha başka kalıntılar olup olmadığının araştırılmaması nedeniyle olumsuzluğa dönüşmesi,
Kandıra yolu üzerinde taş ocağı için yapılan kazılarda çıkan tarihi mezarların tahrip edilmesinin ardından duyarlı kişilerin başvurusuyla o bölgenin sit alanı ilan edilmesine karşın herhangi bir yeni çalışma yapılmaması,
İzmit’te tarih koridoru projesi kapsamında Akçakoca Mahallesi’nin dışında olan Çukurbağ Bölgesi’nde Veliahmet, Cedit, Hacıhızırşafak ve Orhan Mahallesi’ni de içine alan çanak şeklindeki ‘Antik Tiyatro’nun ve buraların surlarla olan bağlantıyı oluşturan tüneller için çalışma yapılmaması,
Kent ve tarih sevdalısı Numan Gülşah’ın ‘Bağçeşme’deki Santa Barbara’nın katledilmesini gün yüzüne çıkartmasına Ortodoksların burada ain düzenlemeye gelmesine karşın yeteri kadar destek verilmemesi,
Olarak sayabilirim.
Ayrıca, Gebze, Kandıra, Başiskele ve Kartepe bölgesinde de bu konuda da bir çok örnek verebilirim.
Değerli okurlar,
Bu gelişmeler ve örnekler sonrasında toprak altındaki tarihi kalıntıların gün yüzüne çıkması için yeni girişimler, yeni çalışmalar yapılmaya başlandı.
Kocaeli Müze Müdürlüğü, Kandıra Hacılar Mahallesi’ne bağlı Yağbulu mevkiinde yeni bir keşif ortaya çıkardı.
Roma dönemine ait ‘Kandıra Kybelesi’ adı verilen ve örneğinin olmadığı ünik bir eser mağarada gün yüzüne çıkarıldı.
Tabi ki bundan sonraki süreçte bu tarihi bulgunun turizm amaçlı olarak pazarlanmasında umarım bu gerçekleşir.
İzmit Belediyesi 2021 Kültür Lansmanı’nı 2 Nisan Cuma günü gerçekleştirecek.
İzmit Belediye Kütüphanesi, Atatürk Evi, Hulusi Kentmen Evi, Leyla Hanım Filmi, İzmit Somut Olmayan Kültürel Miras Envanteri Projesi ve Tarihi İzmit Evleri konusunda yapılanlar ve yeni yapılacak çalışmalar paylaşılacak.
İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, Çukurbağ Bölgesi’nden başlayıp Orhan Mahallesi’ne kadar uzanan çanak şeklindeki Antik Tiyatro’nun toprak altından gün yüzüne çıkartılıp turizme açılması konusunda hazırladığı projeyi Kültür ve Turizm Bakanlığı’na sunmuştu.
Bu konuda olumlu gelişmeler olduğunu projenin onaylandığı konusunda duyum aldığımı da belirtip, 2 Nisan’da bunun müjdesinin de verilmesini bekliyorum.
Avrasya Yolu Projesi içinde de yer alan İzmit ile İznik arasında 1700 yıllık geçmişe sahip olan tarihi Hoşgörü Yolu’nda 6 kilometrelik yürüyüş rotasının ilk etabı belirlendi.
İşaretlemeler, İzmit’i gezip görmek isteyen vatandaşlarımıza ve turistlere herhangi bir rehbere ve haritaya ihtiyaç duymadan tüm Hoşgörü Yolu’nu seyahat etme imkanı sunuyor.
İzmit merkezde bulunan Doğu Roma Devlet Sitesi önünde başlayan Hoşgörü Yolu, Samanlı Dağları’nın, İzmit Körfezi’nin ve İznik Gölü’nün eşsiz manzaralarına hakim bir rotadan geçiyor.
Umarım ve dilerim ki, bu tarihi kalıntıları gün yüzüne çıkması, kültür çalışmaları gerekli bir şekilde sonuçlanır ve turizmin canlanmasına katkı sunar