Yaşamımız alışkanlıklarımızın öne çıkmasıyla ve onlardan vazgeçmeden devam ederken, aldığımız bir karar ile değişime yöneldiğimizde zor bir süreci yaşarız.

Bu değişim ferdi olarak kendi kararımızsa kendimiz,

Bu değişim ailemiz içinse ailemizle birlikte,

Bu değişim yönetici ve çalışan olduğumuz iş yerimizdeyse tüm çalışanlarla,

Değişimin gerçekleşmesi için yoğun bir çaba sarfederiz ve emek ortaya koyarız.

Ortaya koyduğumuz emek yüksek perdeden olursa değişimi başarırız.

İstediğimiz ülkemizin siyaseten yönetilmesine yönelikse,

Değişim isteyen siyasi partiler ve adayları oy verecek seçmeni kendisinin projelerine inandırmak için çalışma yaparlar emek harcarlar.

Seçim günü kendilerine ve partilerine oy vermesini sağlamak için bir çaba ortaya koyarlar.

Ülkemizin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yönetilmesinin sonrasında Cumhurbaşkanlığı’nın öneminin öne çıkmasının getirdiği olumsuzlukların ortadan kaldırılması için Güçlendirilmiş Parlamenter  Sisteme geçme yönünde üretilen projede önemli bir değişimdir.

14 Mayıs’ta verdiğimiz oylarla TBMM’de görev alacak 28’inci dönem milletvekillerini belirledik.

Cumhurbaşkanlığı seçimindeyse seçmen 3 adaya yüzde 50+1 oranında bir destek vermedi ve seçim ikinci tura kaldı.

İlk turda sandığa giden seçmen,

Recep Tayyip Erdoğan’a 26 milyon 086 bin 019

Kemal Kılıçdaroğlu’na 23 milyon 869 bin 862

Sina Oğan’a 2 milyon 829 bin 634

Muharrem İnce’ye 238 bin 690 oy verdi.

Sandığa giden seçmenlerin verdiği 1 milyon 036 bin565 oy geçersiz sayıldı.

Yurttaşlık hakkı olmasına karşın sandığa gidip oy kullanmayanların 8 milyon 429 bin 206 kişinin olduğu ortaya çıktı.

Erdoğan yüzde 49.51, Kılıçdaroğlu yüzde 44.88 ve Sinan Oğan yüzde 5.17 oranında oy aldığı için seçim sistemimize göre yüzde 50+1 gerekmesi nedeniyle seçilemedi.

Seçime giren 3 adayda seçimi kazanamadı ve kaybetti.

Gerek Başbakan gerekse Cumhurbaşkanı olarak 21 yıldır ülkemizi yöneten Recep Tayyip Erdoğan ilk kez girdiği bir seçimde istediği sonucu alamadı.

AKP’nin bu seçimlerde tüm ülkede aldığı oy oranı yüzde 35,58 olurken bu oran 2018’de yüzde 42,49’du. Buna göre AKP 4 yılda yüzde 6,91’lik oy kaybı yaşadı.

Cumhurbaşkanlığı seçimi en yüksek oyu alan Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nu katılımıyla ikinci tura kaldı.

Oy farkı 2 milyon 216 bin 157olarak gözüküyor.

İlk turda değişim isteyen Oğan ve İnce’nin toplam oyu 3 milyon 68 bin 324 olduğu gerçeğinden yola çıkarsak,

YSK’nın açıkladığına göre 28 Mayıs’ta sandığa gitme hakkına sahip olacak olan 47 bin 523 seçmen olduğunu göz önünde bulundurursak,

İki adayın ikinci tur seçimini kazanma şansına sahip olduğunu net bir şekilde görülüyor. 

Kim daha akıllı davranırsa, kim daha iyi strateji uygularsa, kim kriz yönetimini iyi yürütürse, kim yurttaşı motive edebilirse o kazanacak.

İlk kez ikinci tur deneyimi yaşayacağız. Herkes çok heyecanlı olmalı.

Sandıktan çıkan mesajda değişime yönelikse ve ikinci bir şans ortaya çıkmışsa,

Değişimi isteyenlerin bu ikinci şansı değerlendirmek için çok çalışması,çok daha iyi mesajlar vermesi ve seçmenin tercihini kazanmak için somut adımlar atması gerekiyor.

Bunu nasıl yapacakları ise onların işi, çünkü onlar siyasetçi…

Değerli okurlar,

28 Mayıs 2023 Pazar günü ülkemizin yönetimine yönelik elde ettiğimiz bu ikinci şans için,

Seçmen hakkına sahip olan herkes sandığa gidip oyunu kullanmalı.

Seçim tek pusula ve iki adayın fotoğrafı olduğu pusulayla gerçekleşeceğinden, oyunuzun geçerli olmasına özen göstermeliyiz.

Gençler, nasıl bir ülkede yaşamak istiyorlar? Yapacakları tercihle buna karar verecekler.

2028’e kadar bu şekilde yönetilmek istiyorsanız Erdoğan’ı,

Değişim istiyorsanız Kılıçdaroğlu’nu tercih edeceksiniz.

Kararınızı gözden geçirin ve tercihiniz buna göre kullanın.

Unutmayın,

Değişim her koşulda zordur ve emek vererek gerçekleşir.

Yaşam olduğu müddetçe umut hep vardır, önemli olan o umudu yeşertmektir…