Zinnur Büyükgöz’ü Darıca Belediye Başkan Yardımcılığı döneminden beri tanırız, genel olarak sakin yapılı, naif bir kişiliğe sahiptir.
Öyle ağır eleştirileri de, sataşmaları da olgunlukla karşılayan, her adımını hukuk ve ahlak terazisi ile ölçerek atmaya gayreteden bir isimdir.
Taraflılığını da, siyasi görüşlerini de yükselmeden, ses tonunu çok değiştirmeden ortaya koyar.
Ülke olarak büyük bir felaket yaşadık, 6 Şubat sabahı gün ışımadan ekipleri yola çıkartan, bünyesinde, 2 yılı aşkın süredir arama-kurtarma ekibi kurmuş, ön görüsü ve deprem kuşağında olduğumuz gerçeği ile hareket etmiş, bu anlamda taktir toplamış bir başkan sayın Büyükgöz.
Depremin üçüncü günün de bölgeye gidip, o zor şartlar da bizzat Gebze ekibini yönetmiş, enkazdan insan kurtarma çalışmasını da takip etmiş, Hatay’ın Defne İlçesi’nde belediye hizmetlerini de ilk günden itibaren yönetmiş, içinde bulunmuş, bu anlamda söz söyleme hakkını elde etmiş, deprem bölgesinde çalışmaları ile de başta Gebzemiz olmak üzere, bölgede taktir toplamış bir isim.
Gebze’de kurmayları ve arama-kurtarma ekibinin kahramanlarıyla basın karşısına çıktı.
Öyle, aktif çalışmaların içinde bulunmuş, Hatay Bölgesi’nin temizlik işinin koordinasyonunu üstlenmiş, Defne İlçesi’nin yeniden ayağa kalkması, yaraların sarılması için çalışma yürütmüş bir isim olmanın gururu ile değil, yitirdiğimiz canların acısı ve yaşanan trajik olayların üzüntüsü ile çıktı basın karşısına.
Öfke doluydu ama bu öfkesi ses tonuna yansımasa da sözleri çok ağırdı.
‘Deprem felaketinde büyük özveri ile çalışan insanlarımızın mücadelesine de şahit olduk, iş adamlarımız, neredeyse tüm halkımız duyarlılık göstererek, acıları paylaşıp, onurlu duruşta sergiledi, yitirdiğimiz canlar geri gelmez ama geride kalanların yaşama tutulması için olağanüstü gayret vardı’ diyerek, bölgede ki güzellikleri de anlattı ama çok ağır ithamları da vardı, ‘ben bunlara insan diyemiyorum, insanlığını kaybetmiş yaratıklar da vardı’, ‘ölüler, enkazlar üzerinden siyasi rant elde etme uğraşında olan zavallıları, haysiyetsizleri de gördüm’, ‘ben bizzat şahit oldum, aşağılık tezgahlarla, Devlet’i güçsüz göstermeye çalışan insanlık yoksunlarını, ahlaksızları gözlerimle gördüm’
Benzer ifadeleri tekrarlarken, argoya kaçmamak içinde özenliydi, ancak suçladığı kişilerle ilgili çok dikkat çekici örneklerde verdi, bizzat şahit olduğu bir örneği anlattı, “Defne de çadır kent oluşturduk, personelimiz ve birlikte hareket ettiğimiz belediyelerle birlikte karargah kurduk, tam bizim karşımızda da farklı bir çadır kent, çalışma ekibi var, burada bir anda kıyametler koptu, sesler, feryatlar….’kaçın asi nehri taştı, buraları su basacak’ diye, acılı insanlarımızı korkutup, sonrasında da, ‘çadır kentler yağmalanıyor, silahlı çeteler bastı, Devlet nerede’ bağrışlar başladı. Tam da benim yanımda, bana ‘Nerede bu Devlet?’ diye haykırıyordu, her iki iddia da yalandı, hiçbir gerçekliği yoktu, ‘bak ben buradayım, ben devletim’ dedim. Sonra da zaten özel birlikler, askerimiz, polisimiz o bölgede kendini gösterdi. Söyledikleri yalanlar ortaya çıktı. İşte bu kadar aşağılık kişileri de gördük”
Deprem bölgesi ile ilgili içimizi ferahlatan, güzel şeylerden de söz etti, Gebze Belediyemizin çalışmalarını, aldığı önemli görevleri de gururla anlattı.
Gebze’nin deprem gerçeği ile ilgili de çok kıymetli şeyler söyledi, son derece samimiydi, bu kentin belediye başkanı olarak, ‘1999 depreminden önce yapılan yapıların büyük bölümü, yüzde 60’ın üzerinde yapımız da sorun var. Gebze’nin sağlıklı yapılara ihtiyacı var, bunla ilgili olarak da çalışmalarımız var’ dedi, belediyenin konut projesi ve Gebze’de yerinde dönüşümle ilgili de adımları anlattı.
Hatay’ın tamamıyla ilgili temizlik hizmetinden sorumlu belediye başkanı olarak, bölgede Gebze Belediyesi olarak varolduklarını ve olmaya devam edeceklerinin de altını çizdi.
Fakat, depremle ilgili yapılan ilk basın toplantısın da depremi siyasi hesaplarına alet edenlere dair söylediği ağır sözler akıllar da yer etti, bir çok arkadaşımız da ‘depremin ranta dönüştürülmesi’ hamlelerine bu toplantı da şahit oldu.
Büyükgöz’ün toplantıyı bitirdiği dua ile bizde yazımızı bitirelim, ALLAH BU ÜLKEYE BİR DAHA BÖYLE ACILAR YAŞATMASIN…