Başta hakem hocamız, bizim kültüründen ve birikimden etkilendiğimiz Harun Eyüpoğlu abimiz olmak üzere, tüm katılımcı takımlarımızın taktirini kazandı, tebrik yazılarını aldın ya, o öcgülerin tamamını hak ettin sen.
Fil Ajans’ı Gebze’de kısa sürede zirveye taşıyan başarılı iş insanı kardeşim, sen 30. Görkem Çiler Basın Turnuvası’nda sergilediğin tavırla bir çığır açtın.
Tam olarak ne yaptın biliyormusun, sen futbolda ‘kazanmak için her yol mübah’ diyenlere, futbol maçlarını at gözlüğü ile izleyip, kendi çıkarını, tuttuğu takımın çıkarlarını, her şeyin ama her şeyin üzerinde gören, erkek kafalarına acayip bir ders verdin.
Futbolun seyir zevkinin, eğlencenin, yeni dostluklar kurmanın, kaynaşmanın bir aracı olduğunu gözümüze soktun.
Futbol Dünyası, mesele; taraf olduğun takımın kazanması olunca, hak-hukuk tanımaz, adil olamaz..
Kaybedilen her puanın faturası hakeme kesilir, her zaman taraf olduğun haklıdır, haksız olduğu durumda bile haklıdır.
Unutulmaz bir Dünya Kupası finalidir, Arjantin-İngiltere maçı, bir futbol efsanesi Maradona, eliyle attığı gol için ‘Tanrı’nın eli’ ibaresini kullanmıştır ve tüm Arjantin, hileli atılan gol sonrası, kupanın sevincini yaşamıştır.
Milyon tane benzer örnek vardır.
Bizim turnuvamız belki de deve de kulak ama ben 30 yıldır düzenlediğim bu turnuva da, ne başkanlar, ne vekiller, ne hakimler, ne hekimler, hatta ne hakemler tanıdım ki, kendi takımının çıkarlarını korumak adına, objektif bakış açısından çok çok uzakta durdular.
Sen, galip geldiğin, gruptan çıkmayı bir anlamda garantilediğin bir maç sonrası, kendi takım oyuncularının agresif tutumları, sert oyunları, rakip takım oyuncularını hırpalamaları üzerine, turnuvadan takımını çektin.
Bizim çok basit bir savunma sistemimiz vardır, ‘sahada hakem var’ bir sorun, haksızlık, kural dışı durum varsa hakem gereğini yapar, hakem yapmamışsa, hakemi korkutmuş, kandırmışsak, kazancımızı kendimize yazarız.
Sen öyle mi yaptın, “sen hakem en az 2 oyuncumu kırmızı kartla atmalıydı” diyerek, hakem hatasına da sığınmadın.
Kazandığın maçta kendini mağlup saydın.
Futbolda kazanmanın sadece skorlar olmadığını bize gösterdin.
Gülseren Parlakoğlu sen ne yaptın biliyormusun? Sen bugüne kadar tüm bilinen gerçekleri sarsacak, büyük bir adım attın, teşekkür ederim kardeşim.
Çok klasik bir söylem var, ‘Futbola da kadın eli değmeli’ evet kesinlikle futbola kadın eli değmeli ama işte tam da senin gibi kadınların eli değmeli.
Daha ilk maçta, çok önemsediğin, kazanmayı çok istediğin bir maçta kaptanın sakatlandı ya, sen maçı unutup, maçı bir kenara iterek, kaptanınla ilgilendin ya, “sakatlık olmasın da biz farklı yenilelim” dedin ya aslında o gün bu sportmenliğin, o gün bu güzelliğin izlerini göstermiştin.
Turnuvada Fil Ajans için üst turlar, finaller yok ama Gülseren Parlakoğlu, bu turnuvada artık senin çok önemli bir yerin var.
Seni yetiştiren Sayim hocam ve Sevinç hocamın ellerinden öpüyorum.
Senin gibi güzel kalpli, adaletli, merhametli bir evlat yetiştiren emekli öğretmen, bölgemizde iz bırakmış bir eğitimci Sayim Parlakoğlu ve eşi değerli hocamız Sevinç Parlakoğlu, eminim ki, sizler böyle yüzlerce öğrenci yetiştirdiniz, önünüzde saygıyla eğiliyorum.