Deprem gerçeğimiz, biz her ne kadar görmezden gelsek de, deprem kendisini büyük yıkımlarla hatırlatıyor.
Her deprem sonrasında da, tedbirler, önlemler, hazırlıklar gündem oluyor, sonrasında ne yazık ki unutuyoruz.
Bu kez çok büyük yıkım oldu, bu kez ağır yara aldık ve artık daha yoğun gündemimiz oldu, deprem gerçeğimiz.
Prof. Dr. Celal Şengör, İstanbul depremini hatırlatırken, yapılan çalışmalar ve zemin etütlerinde Gebze için sevindiren haber verdi, “Gebze’nin zemini çok sağlam” valla içine su serpilmeyen, rahat nefes almayan Gebzeli kalmamıştır.
Yerel yönetimlerimiz tüm ekipmanları ve personelleri ile deprem bölgesinde olduğu için, henüz daha enkaz kaldırma, yara sarma çalışmaları sürdüğü için, belediyelerimizintedbirler ve bölgemizin durumu ile ilgili görüşü doğal olarak yok.
Bu konularda her türlü sorumluluk alan ve ses yükselten Ticaret Odamız da deprem bölgesinde, onlarında şimdilik önceliği yara sarmak…
STK’ların duygusal çıkışları, mühendisler odamızın dikkat çeken açıklamaları var, ama şuan öncelik acılarımızı hafifletecek, yaralarımızı saracak adımlar olduğu için bu çıkışlarda fazla karşılık bulmuyor.
Normal hayatın akışı içinde eğitim kurumlarımızı, üniversitelerimizi, bilim insanlarımızı çokça görmezden geliriz, ama felaket anında direk yüzümüzü bu insanlara ve bu kurumlara döneriz.
Şengör’ün bu süreçte ki açıklamaları bir çoğumuza belki de rahat uyku uyuttu.
Türkiye’de yıldızı hızla parlayan, kurucu rektörlüğünü Aselsan Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün’ünyaptığı ve çok şey kattığı Gebze Teknik Üniversitesi’nin hali hazır da birde deprem bölümü var.
Gebze’nin zemini ile, Gebze’de ki riskli binalarla ilgili, Gebze’nin geleceği ile ilgili çeşitli kurumlar, kişiler görüşler belirtip, çalışmalar yaparken, Gebze ismini taşıyan üniversitemizin, uzman isimleri neden sessiz kalırlar anlamak mümkün değil.
Gebze’nin zemini, sağlıklı-sağlıksız yapıları ile ilgili hiç mi çalışma yapmadınız, hiçbir kurumla bu konuda temas halinde olmadınız? Yada yaptınız da bunları Gebzelilerle paylaşma gereği mi duymadınız?
Bünyesinde deprem bölümü de olan üniversitemizin, bu süreçte sessiz kalışı rahatsız edici ve üzücü.
Bölgemizin deprem riski, depreme hazırlık olup-olmadığı ile çalışma yapmayıp, bu çalışmaları kamuoyu ile paylaşmayan bir üniversitemizin olması ve bu üniversitemizin deprem bölümünün bulunmasının kime ne yararı olur ki…
Değerli hocalarımızın, şapkalarını önlerine koyarak bunları düşünmesi gerekir.