10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü 1961 yılında 212 sayılı basın-yayın haklarını düzenleyen ve gazetecilik mesleğini icra eden fikir işçilerine bazı ayrıcalık ve kolaylıklar sağlayan yasanın, gazete patronları tarafından protesto edilmesi ile ortaya çıktı.
O dönem birbirleri ile taban taban zıt görüşte ki 9 gazete sahibi, yasayı protesto etmek için gazetelerinin yayınını durdurdu, gazeteciler kendi imkanları ile o sürede halkın haber alma hakkına saygı gereği ‘basın’ adında gazete çıkardı ve patronlar da geri adım atmak zorunda kaldı.
212 sayılı yasa kabul edildi ve gazetecilerin özlük hakları iyileştirildi ama uygulama da çokta işe yaramadı.
Mesela ben 30 yıla yakındır 212 sayılı yasa üzerinden sigorta primimi ödediğim, kıdemli kabul edildiğim halde, bu yasanın kolaylıklarının hiçbirinden yararlanamadım.
Sebep ise bir türlü alamadığım sarı basın kartı, bugünün teknolojik ortamında yıllardır aralıksız devam eden köşe yazılarım, haber ve yorumlarım internet ortamı dahil yazı gazetelerde yer aldığı halde, bana bir türlü zorluk çıkarıldı.
Son olarak da, ‘resmim okunmuyor’ diye kartımı alamadım, kartım olmadığı için de ‘gazeteci’ sayılmadım, 212 sayılı yasanın hiçbir kolaylıklarından yararlanamadım.
Şimdi artık EYT kapsamında emekliliğimi bekliyorum.
Gazetecilerin haklarını koruyan yasa için mücadele edilmiş ve zafer kazanılmışken, geldiğimiz noktada artık gerçek gazetecilerin gazetecilik yapmasının da önüne engeller konmakta.
Ajanslardan haber satın alma yöntemi ile fikir işçisi sayısında ciddi azalma yaşanırken, basın ilan kurumundan ilan alma haklarında ki mevcut düzenleme de, gazetecilerin gazetecilik yapmasını değil de holdinglerin bu işlerin yöneticiliğini yapmasını sağlıyordu.
Yeni internet yasası taslak metni de, tam olarak bu süreci destekliyor ve önümüzdeki dönemde, gazeteciler internet siteleri üzerinden de gazetecilik yapamayacak.
Gazetecilerin mevcut haklarını koruyamadığı gibi, ellerinde ki tüm kazanımları da kaybettiği gibi (sansür, ekonomik baskı v.s) mesleklerini icra etmelerinin de önü kesiliyor.
Böylesi bir ortam da, son birkaç bağımsız basın-yayın organı ve birkaç gazetecinin kaldığı Cumhuriyet’in 100 yılında, 62. Çalışan gazeteciler gününü kutluyoruz.
Sanırım önümüzdeki birkaç yıl içinde çalışan gazetecinin olmadığı, bülten düzenlemesi yapan çalışanların olduğu bir dönem yaşayacağız.
Ve eminim ki o dönemde de, yerel yönetimler, merkezi hükümetler ve STK’lar, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlayacaklar, tabi ki, holding patronları ve basın sektörüne yatırım yapan iş insanları ile..
Gerçek gazeteciler mi? Onlar da eminim ki büyük bölümü emekli olmuş, kendilerine sakin bir hayat kuracak, genç olanlar ise başka alanlara yönelerek, hayat mücadelesini sürdürecekler.
Çalışan Gazetecilerin Gününü kutlarken, öncelikli olarak gazetecilerin çalışabilmesinin önündeki, başta ekonomi olmak üzere diğer etkenleri ortadan kaldırın ki, gününü kutlayacak çalışan gazeteciler olsun.