Cumhuriyet Halk Partisi ile Saadet Partisi’nin uzun süredir bir yakınlığı, ortaklığı söz konusu, 2 yıla yakındır kurulan altılı masanın da önemli aktörlerinden birisi Saadet Partisi olmuştur.
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu arasında da ciddi bir dostluğun, saygıya dayalı sağlam bir bağın olduğu biliniyor.
Her iki partinin de tabanından ve A takımından zaman zaman itirazlar gelse de, rahatsızlıklar ifade edilse de Karamollaoğlu ile Kılıçdaroğlu son sözü söyleyen ve birlikteliği koruyan isimler oldular.
Teorik olarak bu birlikteliği biliyorduk, Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığının açıklandığı günde Tv’lerdegörmüştük.
Tarihleri boyunca, birbirleri ile iki ayrı kutupta olmuş, siyaset yapış şekilleri, hayalleri, hedefleri taban tabana zıt olan iki partinin kucaklaşmasını görmek son derece değişik bir deneyimdi.
Birbirleri ile ayrı dünya görüşlerine sahip iki partiden değil, birbirlerine karşı siyaset yapmış, örgütlenmiş, birbirlerinin varlığından ciddi rahatsızlıkları olmuş iki partiden söz ediyoruz.
CHP, Gebze’de ki Seçim Koordinasyon Merkezi’nin (SKM) üçüncüsünü Akse Sapağı’nda açtı, bizim de mahallemiz olduğu için açılışı gazeteci arkadaşlarla takip ediyorduk.
Konuşmalar yapılırken, Saadet Partili 100 kişilik bir grup, ‘birleşe, birleşe kazanacağız’ sloganları ve kendilerine has işaretleri ile alana girdi ve kalabalığın arasına karıştı.
Alanda CHP’nin yanı sıra DEVA ve Gelecek Partililerde vardı, ancak Saadet Partisi’nin alana girişi de, karşılanışı da son derece farklıydı.
Türkiye siyasetinde bir devrime canlı şahit olduk, yazılanlardan, söylemlerden biliyorduk bu birlikteliği ama canlı şahitlik farklıydı.
Öyle kucaklaştı, birbirlerini alkışladılar, hemen herkesin suratında bir tuhaf gülümseme, bir şaşkınlık vardı.
Onlarda farklılıklarının farkındaydı.
Liderler ortak bir hedef belirlemiş, bir masa kurmuş, bir karar vermiş, farklı seslere rağmen taban da kucaklaşmış, bunu Akse Sapağı’nda gördük.
Türkiye için belirlenen ortak hedeflerin, ideallerin yanı sıra Gebze için kurulan birliktelikten de çok memnun, Saadet Partililer ve CHP’liler, meclise Gebze’den 3 vekilin gönderilmesinin ne demek olduğunu biliyorlar, bu 3 vekilin de aynı zamanda iktidar partisinden olması durumunda bunun Gebze için ne anlama geldiğini biliyorlar.
CHP’nin Saadet Partili kardeşleri ile kucaklaşması, Saadet Partisi’nin CHP çatısı altında bulunup, genel başkanlarına oy vermesi ve oy istemesi Türkiye siyasetinde büyük bir devrimdir.
Sahada ki bu kucaklaşma, bu dayanışma sandığa nasıl yansıyacak onu da 14 Mayıs’ta göreceğiz.