Çağımızın en büyük felaketi olan Koronavirüs pandemisi sosyal yaşantımızda ruhsal, ekonomik ve vücut sağlığımıza etkileri çok büyüktür. Bu salgın hastalık ile mücadele etmek için devletimiz bir çok kararlar almıştır. Vatandaşların bu kurallara uyması salgının hızını yavaşlatacak ileriki aşamalarda yok edecektir. Devlet tarafından alınan kararlara uymak bir vatandaşlık görevi ve sorumluluğu olduğu asla unutulmamalıdır.
Geçmiş zamanlarda Avrupa’nın bir kabusu haline gelen Veba salgınının önlenmesi için yapılan uygulamalara isterseniz bir göz atalım. 1348 yılında Venedik’te Kara ölüm (Veba) hastalığı ile mücadele etmek için bir konsey oluşturmuştu. Bir günde 600 kişinin vebadan ölmesi üzerine Konsey karantina konusunda bir dizi önlem almıştır. Bu önlemlerden biri ise; karantina kurallarına göre hastalık taşıyan gemiler, içinde bulunan insanlar ve mallarla birlikte 40 gün boyunca bir adada kalacaktır. Alınan bu kurallara uymayanlar hakkında ölüm cezası verilmiştir.
Milano şehrinde yapılacak olan dini törenler, şenlikler vs. gibi toplu olarak yapılan tüm etkinlikler yasaklanmış olup insanlar evlerine hapsedilmiştir. Bunu örnek alan bir çok Avrupa ülkesi veba evleri açarak hastalığa yakalananları bu evlerde 40 ila 80 gün arasında tecrit etmekteydi.
Günümüzde koronavirüs pandemisi ile ilgili olarak İçişleri Bakanlığı tarafından birçok genelge çıkartılarak toplumun bu kurallara uyması sağlanmıştır genel olarak bu kurallara bakacak olursak; her bireyin maske takması, sokağa çıkma yasakları, toplu etkinliklerin yasaklanması, pazar ve iş yerlerinde alınması gereken önlemler vs. alınan bu kurallara uymayanlar için 5326 sayılı kabahatler kanununun 32. Maddesi gereği emre aykırı davranıştan idari para cezası, 1593 sayılı Umumu Hıfzıssıhha Kanununun 282.md. si gereği para cezası verilebilmektedir. Karantina tedbirlerine uymayanlar hakkında ise Türk Ceza Kanunu Md.195 gereği 2 aydan 1 yıla kadar hapis cezası verilmektedir.
Salgın hastalıkla mücadele etmek için devletin almış olduğu tüm kurallara uymak bir vatandaş görevi ve sorumluluğudur. Sadece kendimizi değil toplumun sağlığını düşünmek için bilinçli olmamız olmazsa olmaz kurallarımızdan biri olmalıdır. Kalın sağlıcakla
İlker AKIN
Geçmiş zamanlarda Avrupa’nın bir kabusu haline gelen Veba salgınının önlenmesi için yapılan uygulamalara isterseniz bir göz atalım. 1348 yılında Venedik’te Kara ölüm (Veba) hastalığı ile mücadele etmek için bir konsey oluşturmuştu. Bir günde 600 kişinin vebadan ölmesi üzerine Konsey karantina konusunda bir dizi önlem almıştır. Bu önlemlerden biri ise; karantina kurallarına göre hastalık taşıyan gemiler, içinde bulunan insanlar ve mallarla birlikte 40 gün boyunca bir adada kalacaktır. Alınan bu kurallara uymayanlar hakkında ölüm cezası verilmiştir.
Milano şehrinde yapılacak olan dini törenler, şenlikler vs. gibi toplu olarak yapılan tüm etkinlikler yasaklanmış olup insanlar evlerine hapsedilmiştir. Bunu örnek alan bir çok Avrupa ülkesi veba evleri açarak hastalığa yakalananları bu evlerde 40 ila 80 gün arasında tecrit etmekteydi.
Günümüzde koronavirüs pandemisi ile ilgili olarak İçişleri Bakanlığı tarafından birçok genelge çıkartılarak toplumun bu kurallara uyması sağlanmıştır genel olarak bu kurallara bakacak olursak; her bireyin maske takması, sokağa çıkma yasakları, toplu etkinliklerin yasaklanması, pazar ve iş yerlerinde alınması gereken önlemler vs. alınan bu kurallara uymayanlar için 5326 sayılı kabahatler kanununun 32. Maddesi gereği emre aykırı davranıştan idari para cezası, 1593 sayılı Umumu Hıfzıssıhha Kanununun 282.md. si gereği para cezası verilebilmektedir. Karantina tedbirlerine uymayanlar hakkında ise Türk Ceza Kanunu Md.195 gereği 2 aydan 1 yıla kadar hapis cezası verilmektedir.
Salgın hastalıkla mücadele etmek için devletin almış olduğu tüm kurallara uymak bir vatandaş görevi ve sorumluluğudur. Sadece kendimizi değil toplumun sağlığını düşünmek için bilinçli olmamız olmazsa olmaz kurallarımızdan biri olmalıdır. Kalın sağlıcakla
İlker AKIN
Çok güzel bir anlatım ve bilgilendirme olmuş, emeğinize sağlık... Günümüz kâbusundan kurtulmak için; en etkili ilacın, en başarılı tedavinin ve hatta can kayıplarının önüne geçecek en büyük silahımız; sizin de dediğiniz gibi bilinçli olmaktır. Ne yazık ki hâlâ bu kadar ağır kayıplara rağmen "bana bir şey olmaz" düşüncesinde olanlara üzülerek şahit oluyoruz zaman zaman. Ve bu da toplumca birlik olarak daha kısa sürede atlatacakken bu savaştaki süremizi uzatıyor... Maske, mesafe, hijyen...Bu üç siperimizin ne kadar hayati önem taşıdığını anlamak ve anlatmanın da vatandaşlık görevimiz olduğunu düşünüyorum...
Yapmamız gerekenler açıkça belirtilmis bizlerede bilinçli davranıp üzerimize düşeni yapmak kalıyor geleceğimiz ve çocuklarımız icin
Toplum olarak kurallara tam manasıyla uymuş olsaydık. Çok daha hızlı atlatabilirdik.
Çok güzel bir yazı...Net bir şekilde yapılması gerekenleri özetlemiş.Geçmişten alınacak çok dersler var.Kaleminize sağlık İlker Bey...
İnsan sağlığını olumsuz etkileyen pandemi, salgın gibi kritik süreçlerde bilim kurullarınca alınan veya alınacak radikal kararlara uymakta fayda vardır. İnsanoğlu, viral yapısından dolayı virüs/bakteri türü bulaşlara karşı neredeyse savunmasızdır.
covid 19 a uyumlu bir yazı yazılmıs. hakikaten çok güzel bir yazı olmuş. kocaeli gazetesi bu konuda çok başarılı bir yazıyı gündeme getirmiş. inşallah buna benzer yazıların yazılıp halkın bilinçlenmesi ve bilgilendirilnesini içeren yazılar kaleme alınır. mavi kocaeli gazetesine çok teşekkür ederim
Çok güzel bir çalışma olmuş elinize emeğinize sağlık
Çok başarılı. Neticede kul hakkı önemli.Yetkililerce alınan önlemlere uymak lazım.