Eğitim İş Kocaeli Şube Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada ek ders ücretlerinin kesilmesi yönündeki genelgenin hukuksal olmadığı belirtilerek kararın yargıya taşındığı açıklandı. Konu hakkında açıklama yapan Eğitim İş Kocaeli Şube Başkanı Emine Çalık, “MEB tarafından yapılan gasp düzenlemesini bugün itibariyle Danıştay nezdinde yargıya taşıdık” dedi.
EKONOMİK YIKIMA UĞRATACAK
Yayınlanan genelgenin öğretmenleri ekonomik olarak daha da yıkıma uğratacağını söyleyen Eğitim İş Kocaeli Şube Başkanı Emine Çalık, Her fırsatta öğretmenlerin gelirleri üzerinden algı yaratmaya çalışanların ekmeğine yağ sürercesine hazırlanan genelge kendi içinde de çelişkilerle doludur. Yüz yüze eğitimle ilgili A,B,C planları olduğunu söyleyip aslında hiçbir planın olmadığının açığa çıkması ve deşifre olmasının, Güvenli olmayan platformlardan ders işlenmesine çalışılsa bile ders işlenememesinin, sonuçlarını öğretmenlere ödetmeye çalışmaktadır. Öğretmen ek dersini tam almış olsa bile maaşı yönünden yoksulluk sınırı altında olduğu açıktır”dedi.
“MADDEYE AYKIRI DAVRANILIYOR”
Sözlerinin devamında Çalık, “Hükümet toplu sözleşme masasında kabul ettiği öğretmenden kaynaklı olmayan nedenlerle eğitim öğretime ara verilmesi hallerinde gelir kaybına uğramaması yönündeki maddeye aykırı davranarak adeta tasarrufa yönelmektedir. MEB bütçesinde 2020 yılı için ödenecek ek ders ücretleri belirlenmiştir. Yani hükümet toplu sözleşmede pazarlık yaparken bu ücreti ödemeyi kabul etmiştir. Fakat öyle anlaşılmaktadır ki dünyanın önde gelen bütçelerinden birine sahip herkesin kıskandığı ülkemiz bütçesini yamamak için öğretmenlerin ek dersine göz dikilmiştir.
“ÖĞRETMENİN ÜCRETİNE GÖZ DİKTİLER”
Sadece bu hafta yapılan uyum programında okul öncesi ve birinci sınıf öğrencileri için yapılan yüz yüze derslerde pandeminin sağlıklarında yarattığı riske rağmen birebir derse giren öğretmenlerden yapılacak kesinti milyon TL’leri bulacaktır. Yani risk alan öğretmenleri teşvik etmesi gereken bakanlık bırakın teşviği adeta hak edilen ücrete göz dikmiştir. Bir taraftan 2020-2021 de yüz yüze yapılsaydı verilecek bütün kazanımları verilecek denilirken diğer taraftan ilkokullarda pedagojik ve bizce de haklı gerekçelerle ders saatleri ilkokulda günlük 4, ortaokulda günlük 6 saate düşürülmüştür. ifadelerini kullanadı.
“ABA ALTINDAN SOPA GÖSTERİLDİ”
Son olarak Çalık şu ifadelere yer verdi: “Bu azaltmanın bütçeye yansıması de milyonlarca TL tasarruftur. MEB yayımladığı genelge ile hukuki dilden konuşsa da sosyal devlet ilkesine aykırı davranmaktadır. MEB bir taraftan ispatı olmayan ya da çok zor olan EBA dışı platformlardan yapılacak derslerin de ek ders olarak kabul edileceğini söylerken diğer taraftan Ders Ücretlerine İlişkin Karar’da yer alan; “... Ek ders ödemelerinden harcama yetkilisi, ödeme emri belgesini düzenleyen gerçekleştirme görevlisi ve bu Kararda belirtilen esas ve usuller çerçevesinde ek ders görevinin gerçekleştiğine ilişkin belgeyi düzenleyen ve onaylayan diğer gerçekleştirme görevlileri müteselsilen sorumludur. Yapılan inceleme sonucunda fiilen yapılmadan ve gerekli koşullar oluşmadan ödendiği anlaşılan ek ders ücretleri ilgililerden yasal faizi ile birlikte geri alınır.” Hükümleri hatırlatılarak aba altından sopa gösterilmiştir. Bu yaklaşım doğru bir yaklaşım değildir. Öğretmenlerin talebi öncelikle okula dönüp yüz yüze eğitime bir an önce başlamak daha sonra ise bunun yapılamadığı durumların sorumlusu olarak görülmemektir.
“YARGIYA TAŞIDIK”
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Anayasada da yer aldığı gibi “demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.” Sosyal devlet, bu tür salgın dönemlerini fırsata dönüştüren değil aksine fedakarca çalışanları teşvik etmekle olur. Hukuk devleti ise hukuku dolanarak kazanılmış hakların gasp edilmesini değil hukuku çalışanların lehine yorumlayarak mağdur etmemeyi gerektirir. Bu nedenlerle MEB tarafından yapılan gasp düzenlemesini bugün itibariyle Danıştay nezdinde yargıya taşıdık.
EKONOMİK YIKIMA UĞRATACAK
Yayınlanan genelgenin öğretmenleri ekonomik olarak daha da yıkıma uğratacağını söyleyen Eğitim İş Kocaeli Şube Başkanı Emine Çalık, Her fırsatta öğretmenlerin gelirleri üzerinden algı yaratmaya çalışanların ekmeğine yağ sürercesine hazırlanan genelge kendi içinde de çelişkilerle doludur. Yüz yüze eğitimle ilgili A,B,C planları olduğunu söyleyip aslında hiçbir planın olmadığının açığa çıkması ve deşifre olmasının, Güvenli olmayan platformlardan ders işlenmesine çalışılsa bile ders işlenememesinin, sonuçlarını öğretmenlere ödetmeye çalışmaktadır. Öğretmen ek dersini tam almış olsa bile maaşı yönünden yoksulluk sınırı altında olduğu açıktır”dedi.
“MADDEYE AYKIRI DAVRANILIYOR”
Sözlerinin devamında Çalık, “Hükümet toplu sözleşme masasında kabul ettiği öğretmenden kaynaklı olmayan nedenlerle eğitim öğretime ara verilmesi hallerinde gelir kaybına uğramaması yönündeki maddeye aykırı davranarak adeta tasarrufa yönelmektedir. MEB bütçesinde 2020 yılı için ödenecek ek ders ücretleri belirlenmiştir. Yani hükümet toplu sözleşmede pazarlık yaparken bu ücreti ödemeyi kabul etmiştir. Fakat öyle anlaşılmaktadır ki dünyanın önde gelen bütçelerinden birine sahip herkesin kıskandığı ülkemiz bütçesini yamamak için öğretmenlerin ek dersine göz dikilmiştir.
“ÖĞRETMENİN ÜCRETİNE GÖZ DİKTİLER”
Sadece bu hafta yapılan uyum programında okul öncesi ve birinci sınıf öğrencileri için yapılan yüz yüze derslerde pandeminin sağlıklarında yarattığı riske rağmen birebir derse giren öğretmenlerden yapılacak kesinti milyon TL’leri bulacaktır. Yani risk alan öğretmenleri teşvik etmesi gereken bakanlık bırakın teşviği adeta hak edilen ücrete göz dikmiştir. Bir taraftan 2020-2021 de yüz yüze yapılsaydı verilecek bütün kazanımları verilecek denilirken diğer taraftan ilkokullarda pedagojik ve bizce de haklı gerekçelerle ders saatleri ilkokulda günlük 4, ortaokulda günlük 6 saate düşürülmüştür. ifadelerini kullanadı.
“ABA ALTINDAN SOPA GÖSTERİLDİ”
Son olarak Çalık şu ifadelere yer verdi: “Bu azaltmanın bütçeye yansıması de milyonlarca TL tasarruftur. MEB yayımladığı genelge ile hukuki dilden konuşsa da sosyal devlet ilkesine aykırı davranmaktadır. MEB bir taraftan ispatı olmayan ya da çok zor olan EBA dışı platformlardan yapılacak derslerin de ek ders olarak kabul edileceğini söylerken diğer taraftan Ders Ücretlerine İlişkin Karar’da yer alan; “... Ek ders ödemelerinden harcama yetkilisi, ödeme emri belgesini düzenleyen gerçekleştirme görevlisi ve bu Kararda belirtilen esas ve usuller çerçevesinde ek ders görevinin gerçekleştiğine ilişkin belgeyi düzenleyen ve onaylayan diğer gerçekleştirme görevlileri müteselsilen sorumludur. Yapılan inceleme sonucunda fiilen yapılmadan ve gerekli koşullar oluşmadan ödendiği anlaşılan ek ders ücretleri ilgililerden yasal faizi ile birlikte geri alınır.” Hükümleri hatırlatılarak aba altından sopa gösterilmiştir. Bu yaklaşım doğru bir yaklaşım değildir. Öğretmenlerin talebi öncelikle okula dönüp yüz yüze eğitime bir an önce başlamak daha sonra ise bunun yapılamadığı durumların sorumlusu olarak görülmemektir.
“YARGIYA TAŞIDIK”
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Anayasada da yer aldığı gibi “demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.” Sosyal devlet, bu tür salgın dönemlerini fırsata dönüştüren değil aksine fedakarca çalışanları teşvik etmekle olur. Hukuk devleti ise hukuku dolanarak kazanılmış hakların gasp edilmesini değil hukuku çalışanların lehine yorumlayarak mağdur etmemeyi gerektirir. Bu nedenlerle MEB tarafından yapılan gasp düzenlemesini bugün itibariyle Danıştay nezdinde yargıya taşıdık.