Hava sıcaklığının 40 dereceyi bulduğu Iğdır'da, çocuklar ve gençler, kent merkezinin çevresinden geçen tarla sulamasında kullanılan kanallara girerek serinliyor. Gençler, hastalanmaktan korkmadıklarını, serinlemek için yıllardır bu sulara girdiklerini söyledi.
"Boğulma tehlikesi yok" Havaların çok sıcak olduğunu ifade eden Habib Çoşun, "Çevredeki tarlalarda çalışıyoruz. Havalar aşırı derecede sıcak. Biz de sıcaklardan bunalınca bu sulama kanalında yüzerek serinlemeye çalışıyoruz. Su pis ama yutmadığımız sürece problem yok. Boğulma tehlikesi de yok" diye konuştu. Tarlada çalışanların dışında piknik yapmaya gelen kişilerin de bu suya girdiğini söyleyen Bayram Çimen ise, "Her yerde olduğu gibi bizim buralarda da havuz yapılsa iyi olur. Sıcak günlerde DSİ'nin, Ağrı Dağı manzaralı sulama kanalını havuz gibi kullanıyoruz. Bizim plajımız da burası. Bazıları da çocuklarını kucaklarına alarak yüzdürüyor" dedi. Manavgat Evliya Çelebi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 2'nci sınıf öğrencisi Mustafa Boz, 15 Mayıs Cuma günü koronavirüs nedeniyle uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması kapsamında kendilerine verilen 4 saatlik iznin bitimine 5 dakika kala, Çevreyolu köprüsü altında arkadaşlarıyla birlikte Manavgat Irmağı'na girerek serinlemek istedi. Teknelerin yolcu aldığı iskeleden ırmağa atlayan Mustafa Boz, suda çırpınmaya başladı. Boz, arkadaşlarının çabasına rağmen ırmakta kayboldu. İhbarla olay yerine gelen itfaiye ve sahil güvenlik botu tarafından yapılan yüzey aramasından bir sonuç alınamadı. Bunun üzerine çağrılan Antalya Sahil Güvenlik Komutanlığı dalgıçları, Mustafa Boz'un cansız bedenini ırmağa girdiği yerin çok yakınında, dipte kolu ağaç köküne takılmış olarak buldu. Haberi alıp, olay yerine gelen baba Kerem Boz, sağlık ve güvenlik görevlilerini görünce, 'Mustafa’m' diyerek feryat etti. Beş yıldızlı bir otelde cankurtaran olarak çalışan acılı babayı arkadaşları ve görevliler güçlükle sakinleştirdi. Olayın ardından her gün aynı noktaya gelerek, Neden Mustafa'm, neden? diyerek gözyaşı döken Kerem Boz, oğlunun çok iyi ve okulda da başarılı bir öğrenci olduğunu söyledi. Kerem Boz, Manavgat Irmağı'nda özellikle iskelelerin olduğu yerlerde kapı olmadığını söyleyerek yetkililerin önlem alması gerektiğini belirtti. Kerem Boz, Demirören Haber Ajansı (DHA) muhabirine, oğlunu kaybettiği günden bu yana hayatının kötüleştiğini söyleyerek, Ben tam 20 günden bu yana her gün buralardayım. Halime bakın, halimi anlarsınız. Benim canım gitti, artık geri gelmeyecek. Başka Mustafaların canı yanmasın, başka anaların babaların canı yanmasın. Allah rızası için devlet büyüklerimizden rica ediyorum. Bu iskelelere kapı yaptırsınlar. Yukarı tabela koymuşlar ama okuma yazma bilmeyen biri gelse ne olacak? Kimse acı yaşamasın, kimse evladını kaybetmesin. Ben evladımı kaybettim, başka canlar yanmasın dedi. Manavgat'ta her sene birçok gencin ırmakta boğulduğunu vurgulayan Kerem Boz, onları ırmağa girmemeleri konusunda uyardı. Manavgat'ta 3-4 kilometre ileride denizin olduğunu söyleyen Boz, gençlere, Serinlemek istiyorsanız denize gidin. Irmağa girerek, annenize, babanıza böyle bir acı yaşatmayın. Nereye giderseniz onlara söyleyin diye seslendi. Bu acıya yürek dayanmaz: Oğlunun boğulduğu yere her gün gidip gözyaşı döküyor Antalya'nın Manavgat ilçesinde mayıs ayında sokağa çıkma izninin bitmesine 5 dakika kala girdiği Manavgat Irmağı'nda boğulan 16 yaşındaki Mustafa Boz'un, 49 yaşındaki babası Kerem Boz, olaydan sonra her gün oğlunun cansız bedeninin çıkarıldığı yere gelerek gözyaşı döküyor. Irmakta bulunan iskelelere kapı yapılmasını isteyen Boz, "Benim canım yandı, başka anaların babaların canı yanmasın. Başka canlar yanmasın" dedi.
"Akan pis su mikrop saçıyor" Akan pis su kanallarının deniz veya havuz gibi kullanılmasının çok tehlikeli olduğunu ifade eden Iğdır Devlet Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Kenan Yıldırım, mikrop ve hastalık saçan bu gibi yerlerde insanların cilt, göz ve kulak enfeksiyonuna yakalanabileceğini söyledi. Yıldırım, "Kaynağı belli olmayan sularda mikrobik enfeksiyon riski oldukça fazla. Bu mikrobik enfeksiyon göze değdiği zaman konjonktivit ya da keratin dediğimiz gözde kalıcı hasarlara yol açabiliyor. Özellikle aileler çocuklarını bu sulardan uzak tutmalıdır" diye konuştu.
"Boğulma tehlikesi yok" Havaların çok sıcak olduğunu ifade eden Habib Çoşun, "Çevredeki tarlalarda çalışıyoruz. Havalar aşırı derecede sıcak. Biz de sıcaklardan bunalınca bu sulama kanalında yüzerek serinlemeye çalışıyoruz. Su pis ama yutmadığımız sürece problem yok. Boğulma tehlikesi de yok" diye konuştu. Tarlada çalışanların dışında piknik yapmaya gelen kişilerin de bu suya girdiğini söyleyen Bayram Çimen ise, "Her yerde olduğu gibi bizim buralarda da havuz yapılsa iyi olur. Sıcak günlerde DSİ'nin, Ağrı Dağı manzaralı sulama kanalını havuz gibi kullanıyoruz. Bizim plajımız da burası. Bazıları da çocuklarını kucaklarına alarak yüzdürüyor" dedi. Manavgat Evliya Çelebi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 2'nci sınıf öğrencisi Mustafa Boz, 15 Mayıs Cuma günü koronavirüs nedeniyle uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması kapsamında kendilerine verilen 4 saatlik iznin bitimine 5 dakika kala, Çevreyolu köprüsü altında arkadaşlarıyla birlikte Manavgat Irmağı'na girerek serinlemek istedi. Teknelerin yolcu aldığı iskeleden ırmağa atlayan Mustafa Boz, suda çırpınmaya başladı. Boz, arkadaşlarının çabasına rağmen ırmakta kayboldu. İhbarla olay yerine gelen itfaiye ve sahil güvenlik botu tarafından yapılan yüzey aramasından bir sonuç alınamadı. Bunun üzerine çağrılan Antalya Sahil Güvenlik Komutanlığı dalgıçları, Mustafa Boz'un cansız bedenini ırmağa girdiği yerin çok yakınında, dipte kolu ağaç köküne takılmış olarak buldu. Haberi alıp, olay yerine gelen baba Kerem Boz, sağlık ve güvenlik görevlilerini görünce, 'Mustafa’m' diyerek feryat etti. Beş yıldızlı bir otelde cankurtaran olarak çalışan acılı babayı arkadaşları ve görevliler güçlükle sakinleştirdi. Olayın ardından her gün aynı noktaya gelerek, Neden Mustafa'm, neden? diyerek gözyaşı döken Kerem Boz, oğlunun çok iyi ve okulda da başarılı bir öğrenci olduğunu söyledi. Kerem Boz, Manavgat Irmağı'nda özellikle iskelelerin olduğu yerlerde kapı olmadığını söyleyerek yetkililerin önlem alması gerektiğini belirtti. Kerem Boz, Demirören Haber Ajansı (DHA) muhabirine, oğlunu kaybettiği günden bu yana hayatının kötüleştiğini söyleyerek, Ben tam 20 günden bu yana her gün buralardayım. Halime bakın, halimi anlarsınız. Benim canım gitti, artık geri gelmeyecek. Başka Mustafaların canı yanmasın, başka anaların babaların canı yanmasın. Allah rızası için devlet büyüklerimizden rica ediyorum. Bu iskelelere kapı yaptırsınlar. Yukarı tabela koymuşlar ama okuma yazma bilmeyen biri gelse ne olacak? Kimse acı yaşamasın, kimse evladını kaybetmesin. Ben evladımı kaybettim, başka canlar yanmasın dedi. Manavgat'ta her sene birçok gencin ırmakta boğulduğunu vurgulayan Kerem Boz, onları ırmağa girmemeleri konusunda uyardı. Manavgat'ta 3-4 kilometre ileride denizin olduğunu söyleyen Boz, gençlere, Serinlemek istiyorsanız denize gidin. Irmağa girerek, annenize, babanıza böyle bir acı yaşatmayın. Nereye giderseniz onlara söyleyin diye seslendi. Bu acıya yürek dayanmaz: Oğlunun boğulduğu yere her gün gidip gözyaşı döküyor Antalya'nın Manavgat ilçesinde mayıs ayında sokağa çıkma izninin bitmesine 5 dakika kala girdiği Manavgat Irmağı'nda boğulan 16 yaşındaki Mustafa Boz'un, 49 yaşındaki babası Kerem Boz, olaydan sonra her gün oğlunun cansız bedeninin çıkarıldığı yere gelerek gözyaşı döküyor. Irmakta bulunan iskelelere kapı yapılmasını isteyen Boz, "Benim canım yandı, başka anaların babaların canı yanmasın. Başka canlar yanmasın" dedi.
"Akan pis su mikrop saçıyor" Akan pis su kanallarının deniz veya havuz gibi kullanılmasının çok tehlikeli olduğunu ifade eden Iğdır Devlet Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Kenan Yıldırım, mikrop ve hastalık saçan bu gibi yerlerde insanların cilt, göz ve kulak enfeksiyonuna yakalanabileceğini söyledi. Yıldırım, "Kaynağı belli olmayan sularda mikrobik enfeksiyon riski oldukça fazla. Bu mikrobik enfeksiyon göze değdiği zaman konjonktivit ya da keratin dediğimiz gözde kalıcı hasarlara yol açabiliyor. Özellikle aileler çocuklarını bu sulardan uzak tutmalıdır" diye konuştu.