2 bin yıllık tarihinde çok önemli devlet adamları yetiştirip, 16 İmparatorluk yüzlerce devlet kuran Türk Milleti’nin kadir kıymeti en az bilinen isimlerinden birisidir Yusuf Yinal oğlu İbrahim Yinal…Selçuklu’nun yetiştirdiği en önemli devlet adamı ve komutanlarından olan Melik İbrahim Yinal, ne yazık ki çok bilinmez. Ancak kahramanlıklarla dolu hayatından alınacak çok önemli dersler vardır İbrahim Yinal’ın…
Neredeyse hepimiz Sultan Alparslan’ı biliriz. Çağrı Bey ve Tuğrul beyi biliriz. Selçuk Gazi’yi, Melikşah’ı biliriz. Ama pek azımız İbrahim Yinal beyi tanırız. Şahsım adıma söylemek gerekirse, 2 sene öncesine kadar İbrahim Yinal’ın adını bende tarih kitaplarından görmüş, hayatı, mücadeleleri hakkında fikir sahibi olmayan biriydim.
TRT’de yayınlanan ve her bölümünü heyecanla, hiç kaçırmadan izlediğim Alparslan Selçuklu dizisiyle, İbrahim Yinal dikkatimi çekmiş, kendisi hakkında araştırma yapma ihtiyacı duymuştum. Yinal bey, çok büyük bir komutan iken, hatta Selçuklu’ya Sultan bile olabilecekken tarihin arka sayfalarına düşmüş bir yiğittir Yinal bey. Ve ne yazık ki, iktidar hırsının ölümle son bulduğu acı bir hikayenin baş kahramanıdır Yinal Bey.
Kendisiyle gurur duyduğum , Anadoluyu Türklere yurt kılan Atamız Sultan Alparslan’ın kahramanlıklarıyla ne kadar övünüyorsak, Yinal bey çok daha fethi gerçekleştirmiş bir komutandır. Dönemin önemli şehirleri, Rey, Hemedan, Nişabur, Irak ve Acem topraklarını Selçuklu’ya kazandıran Yinal bey, en fazla fethi gerçekleştiren bir yiğittir. Eğer ki Çağrı bey oğlu Muhammed Alparslan sultan olmasaydı ve Yinal bey tahta geçseydi, muhtemeldir ki Anadolu topraklarını kazanan isim olacaktı.
Azerbaycan, Musul Valilikleri yapan Yinal beyin haksızlığa uğradığı hemen hemen tüm tarihçilerce kabul edilen bir gerçektir. Türk töresinde fethedilen topraklar, o komutana verilirdi. Ancak Tuğrul bey merkezi yönetim kurma düşüncesiyle Yinal beye hakkını vermemişti. Doğru mu yaptı, yanlış mı tartışılır. Ancak İbrahim Yinal, Rey şehrini alarak Sultan Tuğrul’a başkent olarak sunmuştur.
Yaşadığı haksızlıklar onu isyana sürüklemişti. Ancak onun isyanı devletine değildi, devletine asla ihanet etmemişti. O yüksek egosuyla tahtı daha iyi idare edeceğini ileri sürerek bu isyan bayrağını açmıştı. İlk isyanında bağışlandı ancak ikinci isyanında Melik Alparslan tarafından mağlup edilip, Sultan Tuğrul tarafından Türklerde gelenek olduğu üzere yay kirişiyle boğularak ebediyete intikal etti.
İbrahim Yinal’ın hayatından alınacak çok ders var. Tarihte büyük bir kahraman olarak anılacakken, siyasi hırsı ne yazık ki yiğitliklerini gölgeledi. Ancak onu isyana sürükleyen en önemli sebeplerden birisi devlet idaresinin bugünde alması gereken dersi gösteriyor. Sultan Tuğrul döneminde Türkmenler ikinci plana atılınca Yinal Bey bu duruma tepki gösterdi. Zira devleti kuran ve yaşatanlar, güç verenler Türkmen yiğitlerdi. Türkmen beyleri ve Alpler Yinal beye çok saygı gösterirdi. Bu yüzdendir ki hemen hemen hepsi Yinal beyin arkasında saf oldu.
Sultan Tuğrul aslında Yinal beyin karşısında duramadı, taht şehri kuşatıldığında ağabeyi Çağrı beyden yardım istemek durumunda kaldı. Bu durumda Melik Alparslan devreye girmeseydi, tarihin akışının değişeceği bir gerçektir. İbrahim Yinal doğru mu yaptı, yanlış mı yaptı? Bunun kararını tarihçiler verecektir, ancak kendisinin haksızlığa uğradığı bir gerçektir. Ve bugünün siyasetinin Yinal beyden alacağı çok ders vardır. Bizler de gündelik işlerimizi bir kenara bırakıp, tarihimizdeki Yinal bey gibi kahramanları iyi tanıyıp geleceğe de aktarmalıyız.