Gün geçmiyor ki akaryakıta zam gelmesin. Artık kontak kapatmaya ramak kaldı, ardı ardında gelen zam haberleri sonrası, araç sürücüleri kara kara düşünmekten başında saç kalmayacak hale geldi. Zam üstüne zamlar insanları çileden çıkardı. Yılbaşından bu yana benzin ve motorine gelen miktarı 5 TL’yi geçti. İnanılır gibi değil, bu fiyata neredeyse bir sene önce, hadi bilemedin 2 sene önce bir litre yakıt alırdık. Şimdi gelen zam miktarı aldığımız litre fiyatına eş değer.
Tabi ben her şeyin sadece olumsuz tarafında bakanlardan değilim, işin olumlu yanı ne güzel trafikteki araç sayısı her geçen gün daha da azalıyor. Aracına yakıt koyacak parası olmayan ve zamlara isyan eden sayın halkımız yavaş yavaş trafikten çekilerek hem egzoz emisyonunu azaltıyor hem trafiğe yük olmuyor hem de aracının yıpranmasını önlüyor. Her zaman savunduğum bir başka şeyde bence benzinin ve motorinin litresinin 100 TL, LPG’nin litresini 50 TL yapın, sadece parası olan zengin halkımız trafiğe çıksın, biz garibanlar gereksiz yere yol işgal etmeyelim. Zaten garibanın neyine aracına binip gezmek, ulaşım sağlamak.
Tabi bu cümlelerimin gerçekle hiçbir bağı yok, tamamen ironiden ibaret. Artık elimizi kolumuzu öyle bir bağladılar ki ne yapacağımızı şaşırıp, işi goygoya almaya başladık. Hükümet ve iktidar temsilcileri ne derlerse desin bu zamları halka anlatamaz. Siz istediğiniz kadar dünyada enerji fiyatları arttı, petrolün varili yükseldi, Avrupa’da fiyatla şöyle, maliyetler yükseldi vs. diyin. Vatandaş cebinden çıkana bakar. Vatandaş alım gücünün düşmesine bakar. Vatandaş her gün kafasına bindirilen zam sopasına bakar. Bunun Avrupası filanı yok. Tedbir almak, vatandaşın işini kolaylaştırmak Hükümetin kolayı. Bayi payını koşacaksın, vergiden muaf edeceksin, kendi payından vazgeçip gerekirse bütçenden karşılayacaksın ama vatandaşını mağdur etmeyeceksin. Şoför esnafı, kamyoncu esnafı, dolmuşlar, her gün aracıyla çalışmak zorunda kalan işletmeciler burundan soluyor. Bu şekilde halkın karşısına nasıl çıkacaksın?
Aklımızın almadığı ve yazıya başlık olan bir başka konu ise, indirim ile bindirim ücretleri arasındaki bu kıyaslanamaz fark. Dövizde ya da Petrolün varilinde en ufak artış, karşımıza karşı TL olarak çıkıyor. 1 TL, 1.5 TL, 2 TL, 5 TL zam yapılırken, sayın Hükümetimiz ve bağımsız olduğunu iddia eden, tek işi zam yapmak olan EPDK indirime gelince neden eli cimri? Zam olunca TL olarak zam yapan sevgili EPDK, indirim olunca neden 10 Kuruş, 20 Kuruş yapıyor. Yüzünüze gözüne doysun. Zehir zıkkım olsun yaptığınız soygunlar. Bir milletin üstüne bu kadar gelinmez. Dövizde sert düşüş olur, petrolde büyük düşüler yaşanır indirim miktarı 10’ar, 20’şer kuruş, ama kurda ufacık yükseliş TL olarak yansır pompaya. Ben bir vatandaş olarak hakkımı helal etmiyorum ve aracımı trafikten çekmeye ya da satmaya hazırlanıyorum.
Tabi ben her şeyin sadece olumsuz tarafında bakanlardan değilim, işin olumlu yanı ne güzel trafikteki araç sayısı her geçen gün daha da azalıyor. Aracına yakıt koyacak parası olmayan ve zamlara isyan eden sayın halkımız yavaş yavaş trafikten çekilerek hem egzoz emisyonunu azaltıyor hem trafiğe yük olmuyor hem de aracının yıpranmasını önlüyor. Her zaman savunduğum bir başka şeyde bence benzinin ve motorinin litresinin 100 TL, LPG’nin litresini 50 TL yapın, sadece parası olan zengin halkımız trafiğe çıksın, biz garibanlar gereksiz yere yol işgal etmeyelim. Zaten garibanın neyine aracına binip gezmek, ulaşım sağlamak.
Tabi bu cümlelerimin gerçekle hiçbir bağı yok, tamamen ironiden ibaret. Artık elimizi kolumuzu öyle bir bağladılar ki ne yapacağımızı şaşırıp, işi goygoya almaya başladık. Hükümet ve iktidar temsilcileri ne derlerse desin bu zamları halka anlatamaz. Siz istediğiniz kadar dünyada enerji fiyatları arttı, petrolün varili yükseldi, Avrupa’da fiyatla şöyle, maliyetler yükseldi vs. diyin. Vatandaş cebinden çıkana bakar. Vatandaş alım gücünün düşmesine bakar. Vatandaş her gün kafasına bindirilen zam sopasına bakar. Bunun Avrupası filanı yok. Tedbir almak, vatandaşın işini kolaylaştırmak Hükümetin kolayı. Bayi payını koşacaksın, vergiden muaf edeceksin, kendi payından vazgeçip gerekirse bütçenden karşılayacaksın ama vatandaşını mağdur etmeyeceksin. Şoför esnafı, kamyoncu esnafı, dolmuşlar, her gün aracıyla çalışmak zorunda kalan işletmeciler burundan soluyor. Bu şekilde halkın karşısına nasıl çıkacaksın?
Aklımızın almadığı ve yazıya başlık olan bir başka konu ise, indirim ile bindirim ücretleri arasındaki bu kıyaslanamaz fark. Dövizde ya da Petrolün varilinde en ufak artış, karşımıza karşı TL olarak çıkıyor. 1 TL, 1.5 TL, 2 TL, 5 TL zam yapılırken, sayın Hükümetimiz ve bağımsız olduğunu iddia eden, tek işi zam yapmak olan EPDK indirime gelince neden eli cimri? Zam olunca TL olarak zam yapan sevgili EPDK, indirim olunca neden 10 Kuruş, 20 Kuruş yapıyor. Yüzünüze gözüne doysun. Zehir zıkkım olsun yaptığınız soygunlar. Bir milletin üstüne bu kadar gelinmez. Dövizde sert düşüş olur, petrolde büyük düşüler yaşanır indirim miktarı 10’ar, 20’şer kuruş, ama kurda ufacık yükseliş TL olarak yansır pompaya. Ben bir vatandaş olarak hakkımı helal etmiyorum ve aracımı trafikten çekmeye ya da satmaya hazırlanıyorum.
helal olsun!