Bu acıyı en iyi 1999 Marmara Depremi’nde yerle bir olan Kocaeli bilir. Şu anda Türkiye’nin güney ve doğu illerinde insanların ne yaşadığını en iyi biz biliriz. 24 yıl sonra Türkiye bir kez daha aynı sarsıldı. Yine bir gece yarısı, yine şiddetli ve uzun bir sarsıntı ve geriye kalan enkaz yığınları…Tabi ki bu 24 yıl içinde Düzce, İzmir, Elazığ, Van gibi illerde de büyük depremler yaşandı. Ancak 7.7 şiddetindeki deprem Türkiye’nin gördüğü en büyük sarsıntılardan birisi olarak tarihe geçti.
Biz Marmara Depremi’nin bir yaz gecesi yaşadık, Kahramanmaraş başta olmak üzere 10 ilimiz ise ne yazık ki kara kışın ortasında yaşadı. Biz Marmara depreminin izlerini yıllar geçse de silemedik, ne yazık ki bu illerimiz de yaşadıkları bu travmanın etkisinden kurtulamayacak. Deprem Türkiye’nin gerçeği, ancak gördüğümüz manzaralar yüreğimizi yakıyor. İnsanlar orada hayatta kalma mücadelesi verirken, Türkiye’nin yüreği ne yazık ki enkaz altında donup kaldı.
Bu kara kışta bu acıyı yaşamak, bu halde sokakta, enkaz altında, kurtarılmaya muhtaç halde, yardım gelmesini bekleyerek yaşamak çok zor. Bunu anlatabilecek ne bir kelime var ne de tarif edecek bir duygu. Vatani görevimi yaptığım Kahramanmaraş’ı ekranlarda görünce tanıyamadım. 5 ayımın geçtiği Maraş’da, kışın askerlik yapmıştım. İnanın şu aylarda nasıl olduğunu çok iyi bilirim. Maraş’a fazla kar düşmez, ancak kışı sürekli yağmur ve sert geçer. Bizler 2 saatlik nöbette kamuflajlarımıza rağmen adeta buz keserdik, şimdi enkazda bunu yaşamak çok zor…
Sabah uyandığımda gördüm deprem bildirimlerini. Tabiri caizse daha gözümüzü açmadan neler olduğuna baktım ve inanamadım. Depremin şiddeti, ilk gelen görüntüler ve kapsadığı alana bakıldığında bir felaketle karşı karşıya olacağımız açıktı. Ve ne yazık ki gün ağardığında acı tablo gün yüzüne çıktı. Ne yazık ki bir afet daha yüzümüze tokat gibi vurmuştu hayatın gerçeklerini.
Bu zamana kadar her yarayı birbirimize sarılarak sardık. Bunu da atlatacağız elbet, Türkiye Cumhuriyeti güçlü bir devlettir. Ancak bu depremin etkisini ne yazık ki insanlarımız bir daha hafızalarından silemeyecek. Bunu felaket tellalığı yapmak ya da iç karartmak için söylemiyorum. Çünkü biz aradan 24 yıl geçmesine rağmen Marmara Depremi’ni hafızamızdan silemedik. Moralimiz çok bozuk, yüreğimiz deprem bölgesinde kaldı.
17 Ağustos depremi Türkiye’nin batısını vurmuştu. Hem de çok ağır vurmuştu. Bu iki depremde Türkiye’nin güneyini ve doğusunu vurdu. Ve ne yazık ki bu da çok ağır oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan AFAD2da yaptığı açıklamada 912 vefat ve 5 binden fazla yaralı sayısı olduğunu açıkladı. Ne yazık ki bu sayının artmasından endişe ediliyor. Umarım böyle bir tablo ile karşılaşmayız.
Bu yazıyı yazarken, 7.5 şiddetinde bir deprem daha yaşandı, canlı yayında depremi izledim ve yıkılan binalara şahitlik ettim. Söyleyecek çok sözlerim vardı ancak burada yazımı noktalıyorum. Ne diyeyim, Geçmiş Olsun Başın Sağolsun Türkiyem…