Dün Türk basını için anlamlı ve bir o kadar da hareketli geçen bir gündü. Her yıl ülkemizde 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü olarak kutlanıyor. Tabi bu günü kamuoyunda Dünyada geçerli zannederek kutlayanlar oluyor. Özelikle resmi kurumlarda “Dünya Gazeteciler günününüz olsun” şeklinde ibarelere rastlıyoruz zaman zaman. Bir kere şunu belirtelim ki 10 Ocak sadece Türk basınına özgü bir gündür. 10 Ocak’ın yurt dışında ifade ettiği hiçbir anlam yoktur.
10 Ocak’ın bizim ülkemizde kutlanma sebebi de basın emekçilerinin verdiği mücadeledir. Basın yasasına karşı gelerek emekçilere sırtlarını dönen dönemin gazete patronlarına karşı isyan bayrağı açarak gazetelerini çıkartan basın emekçilerinin bugünlere getirdiği bugün aslında tek mesleği, tek işi Gazetecilik faaliyetleri olan basın emekçilerinindir. Yani herkesin gazeteci olarak adlandırıldığı, her eline gelenin makine aldığı, her kamerayı kapıp sokak röportajı yapan kişilerin günü değildir.
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü gerçek emekçilerin günüdür. 10 Ocak ağır çalışma koşulları altında ezilen, kimi yerlerde sigortası dahi yapılmayan, kimi yerlerde maaşlarını bile alamayan emekçilerin günüdür. Basının maddi manevi zor günler geçirdiği bir dönemde şükürler olsun ki Mavi Kocaeli Gazetesi kendi kendine yetebilen, emekçilerinin haklarını alabildiği, çalışanların mutlu olduğu bir kurum. Evet belki biraz burada kendi reklamımızı yaptık ama gerçekten Mavi Kocaeli bir basın emekçisi için onurla çalıştığı yerdir.
Gerçekten bugün Türk Medyası zor günlerden geçiyor. Geçmişte yaşanan maddi sıkıntıların ötesinde, bugün herkesin gazeteciyim diyerek sokağa inmesiyle basın kimlik kartı anlam ifade etmemeye başladı. Kendine youtube sayfası açan, twitter da, facebook da, instagramda takipçi kasarak kendilerini fenomen ilan edenlerin gazeteci sıfatını kullanmasıyla bugün bambaşka sorunlar karşımıza çıktı. Elinde mikrofon sokak röportajı yapan sözde fenomenlerin oturup iki kelimeyi bir araya getiremediğini düşündüğümüzde basının sorunlarının da şekil değiştirdiğine şahit oluyoruz.
Geçmişten bu yana bu kutsal vazifeyi şantaj, çıkar elde etme, karalama, kişisel reklamını yapma gayesiyle kullanalar her zaman var olmaya devam ediyorlar. Bizlerde gerçek basın emekçileri olarak bu şartlar altında mesleğimizi yaşatmaya ve ayakta kalmaya çalışıyoruz. Şahsım olarak 3 yıldır kadrosunda yer aldığım Mavi Kocaeli Gazetesi’nin ilkeli duruşuyla bizler basın emekçiliğinin onurlarını korumaya çalışıyoruz.
Son çıkan basın yasasının da ciddi sorunlar getireceği ifade ediliyor. Henüz uygulamada değişen bir taraf görmedik. Bunu zamanla göreceğiniz. Türk basını ve bugünle alakalı söylenecek çok fazla söz var. Ancak kendi sıkıntılarımıza okuyucularımızı yormak da hakkımız değildir diye düşünüyorum. Tek temennim okuyucumuza saygı olarak toplumun haber alma hakkını doğru bir şekilde uygulamaktır.