Kocaelimizin batı yakasında yaşayan nüfus ile ilgili yapılmış tüm araştırmalar göstermektedir ki bu bölgedeki yaşayan insanların çoğunluğu ikamet sebeplerini geçim olarak belirtmektedir. Bugün 30-40 yaş aralığına kadar olan bir nüfus işte bu geçim sebepli Kocaeli’ye göç etmiş insanların evlatlarıdır. Buna dayanarak ortaya çıkan nüfus tablosunda bir çok kültürlülük mevcuttur denebilir. Aslında Hacı Bektaş Veli’nin işaret ettiği 72 millet sıfatlandırması Kocaeli’nin mevcut nüfus çeşitliliği açısından çok yerinde bir tabir olarak kullanılabilir. Her göç edenin bir diğerinden farklı örf, gelenek ve irfani mirası mevcut olduğundan ötürü bu bölgede yaşayan insanlar farklı yaşam biçimleri hakkında çokça fikir sahibidir. Bu hoşgörü ile birlikte ele alınırsa huzurlu toplum inşaası için en mühim adım atılmış olur.
Madem ki bunca memleketten göç etmiş insan ile yan yana yaşamaktayız, bizleri birarada tutacak mayalara ihtiyacımız var. İşte sanat tam bu noktada devreye girmektedir. Acizane bunca milletten insanı birlikte sanat icra etmeye teşvik edecek eğitim kurumlarının eksikliği konusunda dikkat çekmek için yazdığım bu yazının neticesinde Kocaeli Büyükşehir Belediyemiz ve bölge belediyelerimiz için elzem olan bir ihtiyaç olduğunu gördüğüm sanat okulu inşaasını hatır ettirmek isterim. Yalnız bahsettiğim yanlış anlaşılmasın. Belediyelerin alışılagelmiş sertifika veren kurslarından bahsetmiyorum. Bizatihi bir sanat okulundan bahsediyorum. Bunun güzel bir örneği izmit fuar alanı içinde kurulmuş olan Leyla Atakan Kültür Merkezi içinde faaliyet gösteren Kocaeli belediye konservatuvarıdır. İşte bu ciddiyet ve kurum ihtiyacı batı yakasında da elzemdir. Büyükşehir Belediye Başkanımız Tahir Büyükakın büyüğümüzün böyle bir ihtiyacı yerine getirmesi en büyük muradımdır.